Yeosang pastanın üstüne koyduğu vişne ile beyazlar içinde ve kırmızı süslemeleri olan pastasına şahesere bakar gibi bakarken midesi guruldamıştı. Halbuki Jongho ile yemekleri hazırlarken üç kişinin doyacağı şeyleri gömmüştü. Ama olsun bebeklerim yiyor sonuçta diye düşünüyordu.
" Yeosang gel seni yıkıyayım sevgilim."
Üst kattan gelen sesle gözlerini pastadan çekip karnının izin verdiği hızda merdivenleri çıkmaya başladı. Jongho ile banyo yapmayı çok severdi çünkü kocası her yerine de masaj yapardı. Mışıl mışıl uyurdu sonra yani şimdi en azından misafirler önünde yorgun olmayacaktı.
" Jongho gel üstümü çıkar." Yeosang odaya girer girmez konuşunca banyodan çıkan çırılçıplak kocası ile sırıttı. Ve evet bu vardı ama buralara girmeyeceğim. Gelip üstünde ki üstleri çıkaran eşine öpücükler verince onun kucağında banyoya girdi. Çoktan mor çiçeklerle süslenmiş küvete bırakılan bedeniyle gülümsedi.
" Öne kay arkana geçeyim meleğim." Yeosang yavaşça başını sallayıp öne doğru kayınca önünde ki köpüğü eline alıp üfledi.
" Yaslan bakalım kocana on dakika sonra çıkacağız. Misafirlerimiz var çünkü."
Yeosang sırtını Jongho'nun göğsüne yaslayınca yutkundu. Bu kadar huzurlu olmak mümkün müydü? Bundan iki hafta önce ki Yeosang böyle bir şeyin mümkün olacağını bile söylemezdi. Ama şimdi bu huzurun içindeydi. Bu da gerçek demekti ve çok mutluydu. Tekrardan Jongho'nun kollarının arasında olmak nefes aldırıyor gibi hissettiriyordu.
" İlk defa değil de adam akıllı ilk bir araya gelişimiz olucak. Eskiden ben tek başıma köşede otururdum. Kardeşlerin bir gelirdi o kadar. Ne kadar çağırsalarda katılmak istemezdim. Ama şimdi öyle değil hem bana ısındılar. Hemde benim evime geliyorlar."
" Düşünme o günleri. Ailemiz artık kocaman sevgilim." Yeosang geçen gün şirkette Hongjoong'a dediği şeyi bugün konuşmayı planlıyordu. Yani eşine şimdi o olayı anlatacaktı. Derin bir nefes alıp karnının üstünde ki eli tuttu.
" Jongho sana bir şey anlatacağım. Sinirlenme kızma ve sakın büyütme. Çünkü bu şey bir olay bile değil. Sadece zamanında olan ve yerini dostluğa bırakan bir şey."
" Dinliyorum meleğim."
" Ben on yedi yaşında iken okullar arası voleybol yarışmasında abin Hongjoong ile tanıştım. Sonra Yunho ve arkadaş olduk. O süreçte ben duygularımı ve Hongjoong duygularını yanlış hissetti. Ve biz ikimiz sevgili olduk. Aylarca el ele diz dize gezmedik. Kısacık bir şeydi ve Yunho herşeyimize şahitti zaten. Ardından ayrılıp arkadaş kalmaya karsr verdik. Çünkü arkadaşken aramızda ki bağ daha iyiydi. Biz ayrıldıktan beş ay sonra Hongjoong hyung Seonghwa'ya aşık oldu ve şuan evliler. Ben ise üç yıl sonra seni buldum ve evliyiz. Seni sen olduğun için sevdim ve evlendim seninle. Hongjoong ise gerçekten arkadaşım. Bunu söylemek biraz geç oldu fakat annen bunu öğrenmiş ve Seonghwa hyung ile sana yanlış anlatabilir diye söylemek istedim."
Yeosang sonda derin bir nefes verdi. Çıt çıkarmayan Jongho ile sindirmesi gerek diye düşünüyordu. Biraz toparlanıp başını geriye çevirdi. Suya doğru bakan eşinin yanağına elini koydu.
" İnan ki sadece benim hayatımda hep sen oldun. Hongjoong hyung sadece arkadaşımdı ve öylede kaldı. Bunu yanlış anlamanı istemiyorum sevgilim. Bana güvenmiyor isen Yunho'ya bile sorabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Big Family / Jongsang
FanfictionYeosang sadece kendini Jongho'nun ailesine sevdirmeye çalışıyordu. Mpreg! Tamamen hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Yan karakterler ve shipler; hyunin jaywon