7. Kısım- Hande'ye ne oldu ?

7 2 0
                                    

Yaman'dan

Silah sesi geldi ve çocuklar bağırmaya başladı.

İnci: Tamam, sakin, sadece silah patladı, Mutlu çocukları arabaya bindirelim.

Yaman, Aslı ile Hande hala gelmedi, tam gidiyordum ki!

İnci: Bende, geliyorum.

Başım ile onayladım ama birden Aslı'nın sesi ile durdum.

Aslı: YAMAN!!!

İnci ile hızla merdivenlere yöneldik ve en son kata çıktık. Neva yarılıydı. Hande, Hande'ye ne oldu? Niye yerde yatıyordu? İnci yanlarına gitti, ikisininde nabzına baktı.

Yaman: Ne oldu?
Aslı: Bi tane adam vardı, ateş ettim, yaralandı, kaçtı. Neva ile Hande çıktı. Neva'yı vurdu, Neva da Hande'nin üzerine düştü, Hande kafasını çarptı. Uyanmıyor, adam da kaçtı.
Yaman: İnci?
İnci: İkisinin de attıyor ama hastaneye gitmemiz lazım, kafasını sert çarpmışsa, hassar olabilir.
Yaman: Birini çağrın, Neva'yı alsın, ben Hande'yi bizim yurtta olan, sağlık ocağına, götürücem.

Hande'yi, kucağıma aldım. Asansöre bindim ve düğmeye bastım. Aşağı iniyorduk. Sadece yüzüne bakıyordum. Birden yere kan damladı, kafası kanıyordu. Asansör durdu. Kapıya kadar hızla, yürüdüm ve dışarda, Savaş ile Mutlu baka kaldı. Çocuklar, bile bakıyordu arkamdan, İnci geldi.

İnci: Seninle, geleyim, belki yolda uyanır?
Yaman: Tamam.
Savaş: İnci?
İnci: Savaş yukarı çık, Aslı ,seni bekliyor, ufak bir sorun var.

İnci arka koltuğun kapısını açtı ve içeri geçti, Hande'yi koltuğa koydum, kapıyı kapattım ve şoför koltuğuna oturdum. İnci, Hande'nin başını kendi, dizine koymuştu elinde, peçete vardı, Hande'nin kafasına tutuyordu. Arabayı çalıştırdım ve yurttan çıktık.

İnci: Yaman, aşağıda git, kestirme!
Yaman: Trafik var-
İnci: Yoktur, bu saate o yol, boştur bile!
Yaman: Tamam.

İncinin elindeki peçete iyice, kan oldu. Yolu döndüm, cidden boştu. İki saat, bir saate, inecekti.

Yaman: İnci, arkanda atkı var, onu, tut peçete ile olamaz.
İnci: Tamam.

Arkaya uzandı. Atkıyı aldı ve iki üç kat yaptı ve Hande'nin kafasına tut. Hızlanmıştım.

İnci: Yaman, bi yere çarpacaksın!
Yaman: Yok, sakin ol!
İnci: Sen ol, bence!
Yaman: Kafası kanıyor.
İnci: Normal, çarptı sonuçta ama iyi bu kesin, sadece uyanmıyor, eyer uyansaydı muaiyne ederdim. Rahat ederdik.
Yaman: Ben etmezdim.
İnci: Tamam ama sakin ol, araba gelse çarpsan, daha kötü olur.

Hande hala uyanmıyordu. Yolu yaraladık, yarım saat oldu, yarım saat kaldı ama uyanmadı. Sözde ufak bir işti, al sana ufak! Ben anlamıyorum ki, Hande uzun bi süre bizle ama niye göreve katıldı ki! Tamam, Amcam, sana yakın olması lazım, dedi ama ölse? Ben niye, bu oyuna girdim ki? Ben böyle yapınca, bu kız aşka dönecek mi? Ya iyice küserse? İnci, atkının tutulan yerlerini arada bir değişiyordu. Baya kanıyordu.
.
.
.

Yurda geldik, yurdun yanındaki sağlık ocağına girdik, aynı bahçedeydi ama herkes garaj sanıyordu. Aşağı inidik.

İnci: Deniz?

Deniz, odadan çıktı.

Deniz: Ne oldu, bu kim?
İnci: Hande?
Deniz: Ne oldu?
İnci: Kafasına darbe aldı.
Deniz: Tamam, Yaman, sen içerde sedyeye yatır, ben ,Mert'ti çağrıyorum.

Dediğini yaptım, Mert, Deniz'in sevgilisiydi ve ikiside geldi. İnci, kolumdan tutu ve dışarı çekti. Odadan çıktık. Mertler, Hande'yi muaiyne edecekti. Yarım saat geçti, içerden çıktılar.

KORUYUCU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin