Bir Karar

20 1 0
                                        




Havada asılı sorular, geceyi erken bitirmemize sebep olmuştu. Teklifini kabul etmiş olsaydım heyecanlı bir şekilde planlarından bahseder, nasıl bir süreç olacağını gözümde canlandırmam için tüm betimlemeleri kullanır, İtalya'yı ve bağı çok seveceğime dair garanti veren cümleler kurardı. Teklifini çok net bir şekilde reddetmiş olsaydım muhtemelen yine beni ikna etmek için benzer ifadeler kullanır, hiç olmazsa sebeplerimi sorgulardı. Netliğin olmadığı bir cevap vererek ona söyleyebileceği herhangi bir cümle bırakmamıştım. Yapabileceği tek şey beklemekti.

O gece kendi evimde kalmak, ikimiz için de güvenli bir alan yaratacak, tarafsız düşünmemizi kolaylaştıracaktı. En azından ben kendi adıma böyle düşünüyordum. Evin önüne geldiğimizde derin sessizliği bozmak zorunda kaldı.

"En azından ne kadar zamana ihtiyacın olacağını söyleyebilir misin?"

Keşke sorunun cevabını bilebilsem diye geçirdim içimden. Onu seviyordum ve bu durum yollarımızın ayrılmasına sebep olacaksa bile ona kendini kötü hissettirmek istemiyordum.

"Sadece biraz zaman... Söz veriyorum, birkaç günden daha uzun olmayacak." Yanağına bir öpücük kondurdum. Belki de bu, ona sevgilin olarak dokunabildiğin son an... dedi içimdeki ses. Bu ihtimalin doğruluğu karşısında kendimi çaresiz hissettim. Konuşmaya devam ettim.

"Ben sadece, burada Aslan'la beraber babalarınızın işini devam ettireceğinizi sanıyordum. Belki sanatını ilerletmek de isteyebilirdin, bu da ihtimal dahilindeydi ama başka bir ihtimal hiç düşünmemiştim. Buna hiç hazır değildim ve algılamam, kendim için, bizim için doğru olanı bulabilmem için zamana ihtiyacım var."

"Haklısın, belki birkaç hafta öncesine kadar durum böyle değildi. Ama şimdi, hala şansım varken, bunu yapmak istediğime eminim ve seninle olmasını istiyorum. Birlikte bir yolunu bulabiliriz."

Sarılmak için kollarını açtı. Vücudunun sıcaklığı çok davetkar olsa da kendimi tamamıyla ona teslim etmemeye çalıştım. Eve girdiğimde telefonum, gelen bir mesajla titredi.

"Benim için çok önemli olduğunu biliyorsun değil mi?"

Biliyordum, bunu inkâr edemezdim. Ama o da bir seçim noktasındaydı ve kendisi için neyin daha önemli olduğuna karar vermişti.

"Biliyorum, sen de öylesin."

Yatağıma uzanıp seçimlerimin bir film şeridi gibi sonraki yıllara etkisini canlandırmak üzere tavanı izlemeye başlamıştım. Asya evde değildi. Onunla konuşmak istesem de bir yandan İtalya fikrine tarafsız bakabileceğini düşünmüyordum. Çünkü onunla aynı ülkede olma ihtimalimiz bile onu yeterince heyecanlandıracak ve süreci her açıdan düşünmesini engelleyecekti. Beni, gitmem için ikna etmesini istemiyordum. Daha tarafsız bir göze ihtiyacım vardı. Saat, annemi aramak için geçti ve onun da bu konuya ne kadar tarafsız bakacağını bilmiyordum. Sonuçta biricik kızı artık başka bir ülkede yaşayacağını ve tek güvencesinin sevgilisi olduğunu söylediğinde ne kadar anlayışlı olsa da onun için endişelenebilirdi.

Okuduğum kitapları, dinlediğim konuşmaları aklımdan geçirmeye çalıştım. "Hayat nasıl yaşanır?", "Ölüm döşeğindeki insanlar en çok neyden pişmanlık duyar?", "Anlam arayışının cevabı neyde gizli?" ve daha pek çok başlık zihnimde yanıp yanıp sönüyordu. Tibet'e vereceğim cevabı bulmak için hayatı, sevgiyi, başarıyı ve tüm inançlarımı sorgulamam gerekiyordu. Tüm bunları birkaç gün içerisinde nasıl yapacağıma dair ise hiçbir fikrim yoktu.

Tibet'le olan ilişkimizi baştan sonra düşündüm. Telefonumdan beraber çekildiğimiz fotoğrafları açıp her şeye rağmen birlikte ne kadar mutlu, tutkulu ve uyumlu olduğumuzu düşündüm. Bunlar beni hayatta varmak istediğim noktadan uzaklaştıran şeyler mi olacaktı? Bir yandan hayalini kurduğum şeyi sunuyordu bana. Kendimize ait bir mekân... Hem de sevgi dolu bir birlikteliğin yanında pakete dahil olarak veriliyordu. Daha ne isteyebilirdim ki? Neden hala düşünüyordum? Emin olmadığım şey neydi?

Bu gece bu işi bitirmem gerekiyordu. Birkaç gün boyunca bu sancıyla yaşayamaz, bir karar vermeden kimseyle konuşamazdım. Hiç kimsenin fikrinden etkilenmeden önce kendimi duymam gerekiyordu ve bunun için gecenin sessizliğinden daha iyi bir an olamazdı. Yataktan usulca kalktım. Çalışma masamın başına geçip, meditasyon yaparken yaktığım mumu yaktım ve masa lambamı açtım. Karanlığın içinde küçük bir mağara yaratmış, iç sesimin birer vahiy gibi benimle konuşmasını bekliyordum. Elime bir kalem alıp bulduğum defterin saman sarısı kağıdına aklımdan geçen tüm soruları sıralamaya başladım. Ta ki iki sayfa dolusu soru zihnimden çıkıp kağıda dökülene kadar durmadan yazmaya devam ettim.

Gecenin mi, kalem ve kâğıdın mı, yoksa mumdan yayılan lavanta kokusunun mu etkisi olduğu bilinmez, en köklenmiş inançlarım çıktı gün yüzüne. Birlikte olduğu adama bağlı bir hayat yaşayan kadının çaresiz ve değersiz olduğunu, en ufak depremlerde bile yıkılmamak için büyük çabalar sarf etmesi gerektiğini kodlamıştım zihnime. Birilerinin beni sayması ve varlığımı kabul etmesi için çok başarılı olmam gerektiğini, başarının sağlam bir kariyerle oluştuğunu, kariyerin ise kurumsal bir şirkette üst kademelere çıkmak demek olduğunu düşünüyordum. Hayalini kurduğunuz şeye öyle kolayca erişemezdiniz, izin vermezlerdi. Eğer kolay görünüyorsa kesin bir bit yeniği vardı ve sancılı süreçlerden geçmeden kazanılan mutluluklar birer balon gibi patlardı. Aşk güzel bir şeydi ama yeterli miydi? Peki tüm bu inançlarım, mantıklı sesim neden kalbimi ikna edemiyordu? Neden hikâyenin tıpkı peri masallarında olduğu gibi mutlu sonla bitmesini istiyordum? Ancak hayata toz pembe gözlüklerle bakan biri böyle bir şeyin gerçekleşeceğine inanırdı. Diğer yandan, "Kariyer dediğin ne?" diyordu bana, "Bir amaç mı yoksa istediğin hayatı yaşamak için bir araç mı? Yıllar sonra dönüp baktığında birileri sana aferin desin diye aşkından vazgeçmiş olmak sana da saçma gelmiyor mu?"

Aklım, inançlarım, doğrularımla kalbim karşı karşıyaydı. Sayfalarca sürdü çekişmeleri, saatler birbirini kovaladı, bileğim yazmaktan yoruldu. Güneşin ilk ışıkları odamdan süzülmeye başladığında ne yapacağıma karar vermiştim.

Doğru olanı biliyordum, değil mi?

Bir Adım Daha (2025'te Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin