3- karanlık

8 1 0
                                    

Ateş sınıftaydı. Evet bu normal yani olabilir bu ilk şokum du birde ikincisi vardı. Yanında Başak vardı. Olmasa şaşardım. Başak erkek avcısı gibiydi. Gibiyi atıyım öyleydi onu sevdiğim söylenemezdi. Ateş beni kapıda fark etmiş olucak ki gözleri hızla büyüdü, burdan bile fark ediliyordu. Başak Ateş'in baktığı yöne yani bana baktı. Ve o iğrenç göz devirişi ile beni hayattan soğuttu.

"Ateş ne işin var burada?" Bi anda ağzımdan fırlamıştı."Siz nerden tanışıyorsunuz?" Ya amına koyayım kes bi ben seninle konuşmuyorum bi atlama lafa be. "Kaydımı buraya aldırdım." Sesi umursamazdı. Lan sen delirdin mi? 2 saniye Başak'la takıldı adını unutmuş gibiydi resmen, onu umursamamaya çalıştım. Ve sırama ilerledim.

Evet bazen bazı şeylere fazla tepki veriyorum bunu kabul ediyordum ama 6. Hissim ileride bunu yaşıyacağımın sembolize ediyodu resmen çantayı bıraktım sınıfa bizim sınıftan olan ama gerekmediği sürece konuşmadığım varlıklar girdi. Ateş benim biseyim değildi ama dışarıdan bakıldığında çabuk kanmayan birine benziyordu. Ama demekki değilmiş.. Beni ilgilendirmez ne bok yiyosa yesin.

Ve sınıfımızın prens hazretleri girişini yaptı. Gözü Ateş'e kaydı. Ona bakmasam bile hissediyordum. Tanıdık bi sima olduğunu anlamış bi şekilde kaşları çatıldı. Ama sonra yanından hızla geçip yerine geçti. Sinirlendiği belliydi. Bora cidden bazen tepkileri, konuşma tarzı, gereksiz hareketleri ya da erkeklik egosu sinir bozucu oluyordu. Kafamı sıraya koydum gökyüzüne bakıyodum. Tâki bi ayı önüme gelene kadar... Bora geçmişdi karşıma. "Ceylan konuşmalıyız." Sesim kısık olcak şekilde cevap vermeye çalıştım. "Bora şuan hiç kavga etme modum da değilim." "Önemli!" Önemli kelimesini bastırarak söylemişti.

İsteksizce kalktım ve bahçeye indik klasik her teneffüs gittiğimiz çardağa gittik. "Annem sana yazmış." "Evet yazdı." Sesim umursamaz ama bi yandan da sıkıntıyla çıkıyordu. "Benim haberim yoktu. Annem seni davette çağırmış. Gelmek zorunda değilsin yani bil istedim." Neyi kastediyordu bu, ima etmeye çalıştığı şey neydi? Ama şunu çok iyi biliyordum ona inat orda olacaktım. "Tamam." Tam kalkıcakken bana bi soru yöneltti." Gelicek misin?" Konuyu uzatmak istemiyordum. "Hayır." Aklımdaki tilkiler kovmaya çalışarak sınıfa çıktım.

Hoca daha gelmemişdi. Ders matematikti hoca kesin gelirdi bu hep aynıydı. Sınıfın çoğunluğu gelmişti. Gece de dahil olucak şekilde ben tam kafamı sıraya koydum ve hoca sınıfa girdi. Ders başlamıştı matematikçi 30'lu yaşlarının ortasında şık bi kadındı. Aurası çok yüksekti etrafa garip bi enerji yayıyordu. Hocayı seviyodum güzel ders anlatıyordu.

Zaman hızlı geçmişti. Tahtadan işlemiştik. Zil çalmıştı Gece yanıma gelmişti birlikte bahçeye, çardağa gitmiştik. Burada oturunca okulun o kocaman olan bahçesini izleyebiliyorduk. Bu yüzden burası tapulu malımız gibi olmuştu. Kimsenin buraya oturmasına müsaade etmezdik. Zaten kimse de oturamazdı.

Bora yoktu ortalıkta, Ateş de yoktu. Çardakta ben, Gece ve Rüzgar vardık. Rüzgar Gece'yle gülüşüyorlardı. Bense etrafı izliyordum herkes bi köşeye çekilmiş bişeylerle uğraşıyorlardı. Çardağa tekir bi kedi geldi bunu görür görmez mutlu oldum kediyi elimi koklaması için uzattım başta biraz ürküktü ama bacağıma sürütünmeye başladı. Bana güvendiğini belli ediyordu. Kediyi kucağıma aldım ve sevmeye başladım. Bu sırada Bora çardağa geliyordu. Birde ne göreyim erkek avcısı Başak, onu gördüğümde Gece bana döndü bisey demedi.

Başak Bora'ya bisey söyledi sonra Başak güldü ardından Bora da güldü başta anlamadım gözlerimi kırpıştırdım ve tekrar baktım. Ciddi anlamda gülüyordu bu bayağı olağan dışındaydı. Buna tek şaşıran ben değildim. Gece ve Rüzgar'da benim gibilerdi.

Bora Başağı orda bırakıp çardağa geldi kucağımdaki kedi onu sevmeyi bıraktığım için kucağımdan atladı. Kedinin verdiği hareketlilikle rüyada olmadığımı ve Bora'nın Başağa güldüğünü idrak ettim buna bu kadar şaşırma sebebimiz Bora Gece'ye bile gülmez okuldaki kızları pek sevdiği söylenemezdi ve Başak'dan da pek haz etmezdi.

Dar Sokaklar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin