2-Korku
...
Bir elimde gitarım diğer elimde ise kalemimle yeni şarkımın notalarını ayarlamaya çalışıyordum. Bir türlü doğru notayı bulamayıp çıldırma seviyesine geliyordum.
Şarkı sözlerini içimden tekrar ederken sonunda doğru notayı bulduğumda sevinçle ayağa kalkacaktım ki sağ elimin kahve bardağına çarpması ve soğuk kahvenin yeni beyaz tişörtümü boyaması yalnızca beş saniye aldı.
Sinirle elimi saçlarımdan geçirip çekiştirdiğimde gitarımı kutusuna bırakıp odama yol aldım. Dolabımdan siyah kazağımı çıkarırken bir yandan da Arda'yı düşünüyordum.
Ada mutlu gözüküyordu ve en önemlisi buydu. Ama eğer minik meleğimin gözünü boyayıp onu kandırmaya çalışırsa benden çekeceği vardı.
Her sabah ışık saçarak ve şarkı söyleyerek kahvaltı masasına gelmesi beni de mutlu etmiyor değildi ancak tam olarak Arda'ya güvenmeden kız kardeşimi ona emanet etmek istemiyordum.
Günlerim yoğunlaşmaya başlamıştı ve ben Ada'yı çok az görebiliyordum, bunun onu üzmesini istemiyordum. Ondan çok uzaklaşmak istemiyordum.
Ama her zaman yanında ben olmayacaktım. O yüzden yakın zamanda Arda'yla baş başa önemli bir konuşma yapmam gerekecekti. Bir kaç saat sonra Ada'nın okulu bitiyordu ve okuldan sonra piyano dersi vardı.
Arda'ya beni okulda beklemesini söyleyip Ada'yı piyano dersine bıraktıktan sonra okula geri döner, Arda'yı alır ve bir kafeye geçerdim. Ona gerçekten güvenebileceğimden emin olmalıydım.
Ada'nın daha önce hiç sevgilisi olmamıştı. Bir kaç kişiden hoşlanmıştı ama bu sefer geçrekten gözlerinde gördüğüm parıltı benimde Ecrin'e bakarken gördüğüm parıltıyla aynıydı.
Umarım bu işin sonu iyi biterdi çünkü ben Ada'nın çöküşünü kaldıramazdım. Meleğim üzülürse bende üzülürdüm.
Saate baktığımda beş buçuğa yaklaştığını gördüm. Hızlıca aynanın önüne gidip kendime kısaca baktım.
Yapılı bir vücudum vardı, asla cılız bir çocuk olmamıştım. Giydiğim her şey üstüme yakışır ve asla ekstra bir özen göstermezdim.
Altıma mavi kotumu giymiştim üstümde siyah kazağım vardı. Masanın üzerindeki cüzdanımı ve telefonu aldıktan sonra kapıya yöneldim.
Kapşönsuz siyah şişme montumu giydikten sonra boğazıma kadar çekip ceplerini kontrol ettim, duvarda asılı olan anahtarımı da aldıktan sonra botlarımı giyip kapıyı kilitledim.
Kablosuz kulaklığımı takıp telefonuma bağladıktan sonra playlistimden rastgele bir şarkı açıp asansöre ilerledim.
Siteden çıktıktan sonra otoparka yürümek için dışarı çıktım ve kış soğunun beni dondurmasına izin verdim.