GİZLİ OYUN

3. Bölüm

Ey hırçın dalgalı Karadeniz. Sen misin beni kendine çeken. Yoksa aşk mı? Beni benden eden.

Hayatta bunca zaman olmaz dediğim ne varsa olmamıştır. O kadar ki inatçı biriyimdir. Bugüne kadar babamı bile cilveli dilimle oyuna getirmiş biriyken başıma gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Ah be hayat olmaz dediğim ne varsa başıma atar gibi karşıma çıkardın hepsini. Kim derdi ki kızım Ilgın hayatında iki evlilik geçecek birinden kaçarken birine tutulacaksın diye. Deseler bile güler geçerdim. Şuan ki bulunduğum durumun izahı bile yok ağlasam mı? Gülsem mi bilemedim resmen ikilem birden yaşıyordum.

Karşımda elini uzatan teyzeye baktım. Benim babannemle kapışır kimin kazanacağı malum olurdu. O nasıl bir bakış kurban olduğum yaşın dan büyük bakışlar vardı. Yutkunarak elini öperek alnıma koydum.
"Hoş buldum efendim."
İşine gelince nasılda kibar oluyorsun kızım.
Karşımdaki teyzenin elindeki bastonu hızla yere vurmasıyla birden ortamda sessizlik çökerek herkes nefesini tutarak bize bakmaya başladı. Kızım daha on dakika evliyken bittin.

"Bana bak uşak ehel çizum ne diyor  böyle. "
"Kusura bakma babanne heyecanına ver cahillik etti."
Ha bu bana cahil mi? Dedi  Lan ben seni alır parmağımda bile sallarım.
"Ha uşak sen dön hele ba bi bak hele sen ba cahil mi dedin. Ba Ilgın.. "
Bir an dilimi ısırdım ne diyeceksin Ilgın Hanedar mı? Sonra seni toplu tüfeğe dizsinler.
Boğazını temizleyen yanımda ki boğaya baktım. Allah'ım beni çiğ çiğ yiyecek gibi bakıyordu.
"Eee Ilgın cım sen?"
Yan gözle teyzeye baktım az önceki öfkesinden eser kalmamış keyifle bizi izliyordu.
"Bana bir daha cahil dersen Karadeniz şahidim olsun seni vururum. "
Az kaldı ver gazı yanmasın kızım ölümün dilinden olacak. Karşımdaki boğa görünümlü kocam beni boğmamak için dişlerini sıkarken ortama bomba gibi düşen kahkaha ile ikimizde teyzeye döndük.
"Ben bu ehel çizumu sevdim. Deli uşağum seni bu kızçe adam eder. Tam bizim aileye uygun gelundur. Kocasıda olsa kendisinu ezdirmeyen kizceleri seveyrum. Ba nene diyeceksun kizum. Aha bu delu oğlan canunu sıkarsa odanızda halledersunuz çok da sıkarsa ha ba gel nenene ben de onun topuklarına sıkarum."

Kahkaha atarak yanımızdan ayrıldı.
"Vay yenge sen neymişsin böyle Azra nenemi ilk defa böyle içten gülerken gördüm. Değerlisine çıkışmana rağmen. Ben bu performasa şapka çıkartırım."
Önümde eğilirken kafasına yediği tokatla düşmemek için dengesini son anda topladı. Kafasını tutarak arkasını döndü.
"Ne yapıyorsun abi ne dedim ben şimdi."
"Kes lan alırım şimdi seni ayağımın altına sinirim senden çıkartmayım şimdi."

Kafam allak bullak oldu karşımda tanımadığım insanlar kalabalığı ile doluydu. Az önce gevezelik yapan kişi elini uzatarak kedisini tanıtmayı akıl edebilmişti.
"Ha bu arada yengeciğim ben kayinçon sayılırım Sinan Dağlı bu gördüğün koca adamın öz ve öz kardeşiyim."
Elini sıkarak gülümsedim. Bütün Karadeniz aşireti bura toplanmış ne kadar güzel.
"Memnun oldum bende Ilgın bu koca adamın öz ve öz  karısıyım."

Yorgunluktan artık bayılma kıvamına gelmiştim. Takılan altınlarda çabasıydı üstümdeki altınlarla bir kuyumcu rahat açardım. Yememiş içmemişler resmen bugünü bekler gibi ha bire altın yaptırmışlar. Altın gelin oldum resmen. Kendimi odaya zar zor atarak derin nefes alacak zaman kapının kırılacak gibi açılmasıyla gözlerimi devirdim. Tekrar başlıyorduk.
"Yavaş yavaş destursuz nereye giriyorsun."
Uzun bacaklarıyla iki adımda yanıma gelerek kolumu koparacak gibi tutarak kendisine çekti çakma eşim;
"Bir daha seni uyarmıyacağım. O kulaklarını aç ve beni iyi dinle bir daha sakın bana ortam içinde az önceki yaptığın gibi çıkışma heleki nenemin yanında seni doğduğuna pişman ederim. Sözleşme falan dinlemem seni gebertir leşini köpeklere yem ederim anladın mı beni."

"Hop hop önce o elini kolumdan çek bakım koçum. Ben istedim kişiyle istedim gibi konuşurum. Uslu durursan kimse saldırmaz sana bir daha bana o sesini yükseltme sözleşme falan dinlemem nenenin odasına gider çatır çatır herşeyi anlatırım."
Çenemin tutulmasıyla susmak zorunda kaldım. Kolum geçtim çenem daha çok ağırımaya başladı.
"Senin dilin çok uzamaya başladı. O küçük beyninle beni mi tehtit ediyorsun sen. Sen beni tanıma zahmetine girmeden ben kendimi sana tanıtma zahmetine girmeden kapa o çeneni."