2 bölüm (sır)

13 4 0
                                    

Sözden üstün, derin anlamların, tezatlığın eşidir ateş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sözden üstün, derin anlamların, tezatlığın eşidir ateş. Aşkın ızdırabıdır. Gözde tutulur, gönülde alevlenir. karşımdaki genç adam başını hafifçe sallayarak "hoşbulduk dedi. misafirler salonda otururken yengemle sofrayı kurmak için mutfağa gittik. Konağımızın büyük avlusuna mükellef bir yer sofrası kurduk. Bizim buralarda Kadınlarla erkekler aynı sofrada yemek yemezlerdi. Geleneklerimize bağlı bir aile idik. bize mutfağa hazırladık sofrayı. dedemler erkenden sofraya oturdukları için masada bir kaç eksiklik oluştu. az önce salonda gördüğüm genç adamın çorbasının olmadığını fark ettim. Tezgahın üzerinden aldığım çorba kasesini  alıp avluya çıktım. Sofraya doğru yaklaştığım esna'da Çakır gözlü genç kafasını çevirip bana doğru baktı.
Gine o anlam veremediğim heyecan kapladı içimi bakışları o kadar keskindi ki. heyecanım beni esir alıyordu. O an Elimdeki çorba kasesi hızla yere düştü. Çorba yerde porselen parçalarıyla birbirine karıştı. nasıl olduğunu bile anlayamamıştım. Dedem kızgın ifadelerle bana ters ters bakıyordu. çaresizce yutkundum. Herzamanki gibi gür sesiyle bağırarak " dikkat etsene çabuk topla şunları Rezil olmuştum. Telaşla yerdeki porselen parçalarını toplamaya koyuldum. Masada oturan genç adam dedemin kızdığını görünce korumacı bir ifadeyle söze girdi. " önemli değil Hazar bey elinden kaymış işte İşittiğim sözleri kulaklarım hayretler içerisinde dinliyordu. ilk defa yaptığım hatanın normal bir şey olduğunu söyleyen biri vardı. Döktüğüm çorbayı temizledikten sonra yenisini getirdim. mutfağa geçtiğimde kadınlar sofraya oturmuştu. hem sohbet ediyorlar, hemde yaptığımız leziz yemeklerden yiyorlardı. az önce tokaşaltığım genç kızın yanı boş olduğu için yanına oturdum. Gayet samimi bi şekilde sohbet başladı. aramızda genç kız söze girerek Adını söyledi. Adı Beyza'ydı tanıştığıma memnun olmuştum. avluda oturan genç adamla abi kardeş olduğunu, fatma hanımında anneleri olduğunu söyledi.doğma büyümeli buralılardı. onlarda bizim gibi köklü bi aileden geliyorlardı. yaklaşık bir sene önce babalarını kanserden vefat ettiğini söyledi. demek Beyza'da benim gibi yetimdi. hüzünlenmemek elde değildi. Yemek Faslı bitikten sonra biriken bulaşıkları duru suyla akıttım. Beyza ise bulaşıklara yardım etmek isteyerek makinaya dizdi tabakları bi ara kız kardeşim Zeynep yanıma sokuldu." Bakıyorumda hemen kaynaştın bi fırsat vermedin sohbete dahil olayım. Şaşkınlıkla Zeynep'e baktım bu yersiz kıskançlığın sebebi de neydi?. Beyza'yla olan arkadaşlığımızı mı kıskanıyordu? Daha sonra kadınlar salona babamların yanına geçtiler. yengem çay tepsisini alıp mutfaktan çıktı. Beyza'yla ikimiz kaldık mutfakta İkimize ocağın üzerinde fokurdayan çaydan birer bardak doldurdum. Herkezin mutfaktan çıkmasını fırsat bilen Fırat eşikten içeri girdi. bakışlarıyla yanımdaki genç kızı kesiyordu. Bir şey istediğini düşünerek " bir şey mi istedin ? diye soru yönelttim sorduğum soru karşısında ne söyleyeceğini şaşırarak geveledi.  O esnada yengemin sesi holde duyuldu." kesme şeker getir Azra diye bağırıyordu. Mutfak dolabından kesme şekeri alıp hole gittim. Salona geldiğimde babam yanındaki genci överek " baran adam gibi adamdır diyordu. Demek gencin adı barandı. kesme şekeri cam sehpanın üzerine bırakacağım sırada Baran bey hafifçe sehpanın üzerindeki çayına doğru eğildi. yüzünde alaycı bi tavır belirerek " dikkat et gene düşürme tabağı Benimle dalğa geçtiğini anlayınca sinirlendim. ne zannediyordu bu kendini? yanıt olarak bir şey demem gerekiyordu. Baran beyin burnu uzaktan biraz kemerliydi. aklıma geleni pat diye söyleme gibi bir huyum vardı. ne yazıkki Dedemlerin duyamayacağı kadar sesiz bi ses tonuyla" sizde dikkat edin koca burnunuz yere düşmesin deyip hemen salonu terk ettim. bir az önce ne söylemiştim ? ben öyle kızdığım zaman ağzımdan çıkan sözcükleri tartamıyordum. Aniden içimi pişmanlık sardı. Ya babama söylerse bu söylediğim cümleyi şu dilimin kemiği yoktu. holeyle mutfak arasında dalgın bir şekilde yürürken aniden olduğum yerde duraksadım. Gördüklerime inanamıyordum. Bedenim buz kesilmişti. O an Beyza oturduğu sandalyeden kalkıp Fırat'a sarılmıştı. Fırat ise kısık bi ses tonuyla " çok özlüyorum seni keşke hep yanımda olsan diyordu.Gözlerim nelere şahitlik ediyordu. Benim gördüğümü bir başkası görmüş olsa kan çıkardı konakta. bunlar hangi ara sevgili olmuşlardı.? Salondan hole doğru bir ayak sesi işitince hızla mutfağa doğru gittim. Beyza ve fırat beni karşılarımda görünce telaşa kapıldı. Bu kadar erken döneceğimi kestiremedikleri apaçıktı. Bakışlarımı ikisininkinde üzerine dikerek " napıyorsunuz siz burada? Fırat bana titrek ifadelerle yaklaşarak "lütfen Azra burada gördüklerinden kimseye bahsetme yoksa Baran öldürür. bizi dedi.  kendini acındırarak Beyza korkuya kapılarak ellerime yapıştı Fırat'ın söylediklerini tekrarlıyordu oda ellerimi Beyza'nın ellerinin arasından çektim. Şimdi ne yapacaktım? Gördüklerimi saklamaktan başka çarem yoktu. kimse işitmesin diye mutfağın tahtadan olan kapısını kapadım. beş aydır görüştüklerini söyledi Beyza Fırat'a olan aşkını anlamlı bir şekilde anlatmaya başladı. birbirlerine olan sevdalarını görünce susmaktan başka çarem kalmadığını anladım. sevmek kötü bir şey değildi aksine iyi birşeydi. Fakat bizim buralarda böyle şeyler pek hoş karşılanmıyordu. Bir kaç saat sonra Baran ve ailesi müsade isteyip avluya çıktılar bizde onları yolcu etmek için arkalarından çıktık. Baran bey dedemlerle tokalaştıktan sonra herşey için teşekkür etti.Fatma hanımın elini öptükten sonra Beyza tokalaşmak için yanıma geldi bana sarılırken kısık bi ses tonuyla" teşekkür ederim konaktan ayrıldıklarında derin bir oh çektim. Bi sorun çıkmadan gitmişlerdi. Babam konuklarını lağıyıyla
Ağırladığı için mutlu görünüyordu. yeğeniyle ortağının kız kardeşinin sevgili olduklarını bilse Gine'de böyle mutlu görünümüydü? yorucu bi gün geçirmiştik şanlı ailesi olarak. biraz dinlenmek için odama çıktım. Açık saçlarımı komodinin üzerinde olan lastikli tokayla sıkıca bağladım. Aklıma Baran beyin salonda fısıldayarak söylediği sözler gelmişti. hem düşürdüğüm tabağın önemi yok diyordu hemde sakarlığımla dalga geçiyordu. Garip birine benziyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÜRT KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin