Öpüşleriyle donatılıyordu beyaz teni, öpüşleriyle kutsanıyordu. Sevgilisinin esmer bedeni üzerindeyken tüy kadar hafif öpücükleriyle kendinden geçiyordu.
Sanki son kez öpüyordu onu, tüm hislerini dudaklarında toplamış ve büyük bir zevkle onun bedenine aktarıyordu.
Gömüldüğü boynundan ayrıldıktan sonra gözleri kapalı bir şekilde duran güzel adama baktı ve yavaşça gözlerini araladığında ona doğru gülümsedi.
"Sen yaratılmış en güzel varlıksın Jungkook," dedi ve dudaklarına narin bir öpücük bıraktı. "Dudaklarım bedeninde gezinmeye doyamıyor, kokun ciğerlerimde dolaşırken her seferinde yeniden doğuyorum."
Esmerin yüzünü avuçları arasına aldı Jungkook ve yüzünü kendine yaklaştırıp onun dudaklarına aynı narinlikte bir öpücük bıraktı. "Öpüşlerine doyamıyor bedenim, kokunla sarhoş oluyorum sevgilim."
Yanaklarını okşamaya başladı ve yeniden dudaklarına bir buse kondurdu. Birbirilerinin dudaklarıyla günahlarını arındıyorlardı. Her bir öpüşte içleri yanıyordu.
"Güzelim," dedi Taehyung ve altındaki bedenin çıplak göğüslerine eğilip öpücüklerini kondurdu.
Jungkook ise o öperken usulca saçlarına tutunuyor, sesli nefesler veriyordu. Varoluşunun onu elinde olduğunu bilmek ona tarifi zor, hoş duygular veriyordu.
Yavaşça dokundurduğu öpücükleri aşağılara indikçe hırçınlaşıyor, beyaz tenlinin mırıltılarını keskinleştiriyordu.
Taehyung'un sırtındaki beyaz çarşaf, sanki onları gizlemek istercesine üzerilerine seriliydi ve o alt taraflara indikçe çarşaf başına doğru kayıyordu.
En sonunda Jungkook'un mahrem yerine geldiğinde, beyaz tenli bir eliyle ağzını kapatmış, diğer eliyle de çarşafın içindeki Taehyung'un saçlarını çekiştiriyordu.
Sinirlerine yolladığı ürperiş gücüyle gözlerini zevkten yaşartıyor, her ayıp dokunuşunda kıvranmaya, iniltilerini eline hapsetmeye çalışıyordu.
Taehyung bir müddet alt tarafında ıslak sesler çıkararak onu kendinden geçirdikten sonra yeniden göbek deliğinden başlayarak göğüslerine doğru nazik öpüşlerini bırakıp çarşafın altından kafasını çıkardı ve elini ağzına bastıran sevgilisin parmaklarını öptü.
"O güzel sesinin her tınısı duymaktan nasıl zevk aldığımı biliyorsun güzelim. Sesini saklamaya çalışma." Elini tutup kendi boynuna sardıktan sonra dudaklarını öpmeye başladı.
Jungkook, diğer elini de boynuna doladığında artık nazik dokunuşlarına son veren esmer, onu hırçınca öpmeye başlamıştı.
Taehyung, yavaşça tek beden olmalarını sağlarken sevgilisi onun ağzına boğuk yankılarını bahşediyordu.
Onu incitmemek adına her zaman yavaş davranır, her severinde sadece zevki hissetmelerini sağlardı. Bu sefer de öyleydi. Sevgilisinin zevk gözyaşlarını silerken onu saran sıcaklığıyla hareket ediyor, hazzın en yoğununu kendi bedeninden onun bedenine ulaştırıyordu.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Günler geçse bile hasretimden tek bir zerre eksilmiyordu. Taehyung'umun özlemi ruhumu asla terk etmiyor, aksine günden güne çoğalıyordu. Geçmeyeceğini bildiğim bu özleme sarılıp duruyordum her gece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blind Eyed | Taekook ✓
FanficSevgilisi Taehyung öldüğü için sürekli ağlayan Jungkook'un gözleri en sonunda kör olmuştu. Bunun üzerine kuluna acıyan Tanrı, Taehyung'u melek olarak gönderip Jungkook'a bağışlamıştı. düz yazı