I Can't / Hyunlix

⑨

"NE"

Felix şaşkınlıkla Seungmin'e bakıyordu.

"Sen naptın naptın?"

"Jisung doğru mu duydum ben!"

Felix Jisung'u sallayarak bir şeyler söyleyip duruyordu.

Uykusundan hala tam ayılamamış Jisung ise bir an önce yatağına geri dönebilmek için fırsat kolluyordu.

"Ne be.. N'olmuş ki, bence halinden şikayetçi değildi"

"Sen de değildin"

"Kes lan sesini!"

- - -

Jisung'tan

Sonunda iki salak -Felix ve Seungmin- evimi terkedince yarım kalan uykuma devam etmek için yeniden yukarı, odama çıktım.

Kendimi direkt yatağa bıraktım, kollarımı yastığıma doladım. Böyle uyumak hoşuma gidiyordu. Ta ki telefonumdan gelen bildirim sesine kadar. Söylene söylene telefonumu elime aldım.

"Sikicem şimdi mesajınızı da sizi de, uyumak istiyorum ya!"

Mesajın kimden geldiğini görünce ekrana baka kaldım. Bayadır takıntılı olduğum çocuk yazmıştı.. Sabahın 8'inde.

minho (takintiliyim)
Han

Siz
korkmali miyim

minho (takintiliyim)
Cama çıksana

Siz
ne
niye ki

minho (takintiliyim)
Çok soru sorma
hadi

_____________________

Yataktan kalkıp odamın büyük camına doğru ilerledim. Önüne gelince perdelerin birini nerdeyse vücudumun yarısı görünecek kadar hafifçe kenara çektim ve dışarı baktım. Karşı apartmanın balkonunda elleriyle korkuluğu dayanmış mor saçlarıyla bana gülümseyen bi Minho vardı.

"M-minho?"

Afallamış şekilde karşıya bakarken aniden perdeyi kapatıp duvara yaslandım.

"Burda ne işi var?! Bu saatte!"

Telefonumun titreşmesiyle yatağıma gidip telefonumu aldım.

minho (takintiliyim)
O sweat senin minicik vücudun için fazla bol değil mi?
Ve seni uyandırdım sanırım
Üzgünüm
ksmdksajd

__________________

Üzerimde bilmem kaç kat bol bir sweat vardı, altımda ise kısa bi şort. Saçlarım ise yeni uyanmış olduğumdan dolayı dağınıktı zaten. Ve Minho beni bu halimle görmüştü.

Elimle saçlarımı geriye atarken kendime söyleniyordum.

"Rezilsin ya, rezil!"

Elimde telefonumla tekrar cama yöneldim. Gördü zaten, saklanmanın ne anlamı vardı?

Elimle hafiften saçımı düzeltim ve perdeyi, ardından camı açtım. Tekrar camda beni gördüğünde yere eğdiği kafasını kaldırdı ve gülümsedi. Ben ise güneş ışığından gözüm kamaştığı için gözümü ovuşturuyordum.