Teen Wolf (DEREK HALE)

20.BÖLÜM⛓️

"Alexia" dedi ve cevap vermemi bekledi. Ciddi olduğunda adımla seslenirdi.

"Sadece bir kez beni dinle." Başımdan gitmesi için dinlesem iyi olcak.
"Dinliyorum."
Bir kaç saniye bekledi.

"Ufaklık,beni o kadınla gördüğünü biliyorum ama hiçbir şey göründüğü gibi değildi." Benden cevap bekliyor gibiydi.

"Jennifer bana alfalar sürüsüyle alakalı bilgiler verdi ilk karşılaşmamızda, bizden sandım ve eğer onla yakın olursam daha çok bilgi alırım diye düşündüm. İşlerin buraya kadar geleceğini tahmin edemedim."
Konuşma sırası bendeydi.

"Bunu bana daha önceden söylebilirdin Derek Hale, bu kadar mı güvenmiyorsun bana?"

"Herşey kesinleşmeden anlatmak istemedim ve sana anlatsam da böyle yapmamı doğrulamayacaktın. Korktum ufaklık,seni kaybetmekten korktum."

"Keşke anlatsaydın öyle bir şey olduğunu söyleseydin. En azından haberim olur ve yanlış anlamazdım ve bir dahakine benim yerime karar verme. "

Yutkundum.

"Böyle yaparak da beni kaybettin Derek.."
"Düzeltmek istiyorum Alexia, en baştan, lütfen."

Kabul et! Fırsat ayağına geldi işte.
Neden ama? İçimden değişik bir şekilde gelen sese mi inancam?

O güvenmediğin sesin her dediği doğru çıktı. Ayrıca ben senim sende bensin Alexia biz biriz anla şunu artık. Derek den uzak kalarak güçlerini zayıflatıyorsun!

Sonlara doğru sesi yükselmişti. Derekle ne alakası var?

Gitti, konuşmadı.

Gözlerimi açtığımda Derek bana bir cevap beklermiş gibi bakıyordu.
İstediğini verdim de.

"Peki baştan başlayalım ama benim burda kurulu bir düzenim var direk olarak Becaon Hills'a gidemem."

"Tamam ufaklık nasıl istersen. Nasıl olsa zamanı gelince oraya gitmek için can atacaksın."

Yine saçmalıyordu işte.

Ayağa kalkmamla birlikte o da ayaklandı. Benden önce motoruma atladı.

"Yalnız Louis yabancılardan hoşlanmaz."

"Louis de kim?"
Gözlerinde kıskançlığı görebiliyordum. Hala aynı Derek.

"Louis üstünde oturduğun bebek."
"Deneyelim o zaman."dedi. Ben motorumu kimseyle paylaşmazdım, olmazdı.

"Hayır Louis benim onu ben sürücem,arkama geç sen."
"Ufaklık yeterince saçmaladın."

Bunun tartışmasını evde yapıcaktım.
Arkasına atladım ve yola çıktık.
Derek,Louis'i sürmekte zorlanıyordu.
Çünkü benim küçük bebeğim yavaş sürüldüğünde sağ sola istemsiz şekilde sapıyordu.

"Bu siktiğimin motorunun derdi ne?"
"Louis'e bir daha laf edersen seni onun üstünden atarım. Ayrıca sana demiştim ben süreyim diye. Mızmızlanma da hızlı sür! Yavaş gittiğin için böyle yapıyor."

Bunu dedikten sonra sessizce küfür etmişti yine benim Louis'ime. Cezasız kalmaycaktı. Sırtını cimcirdim. Tepki vermedi. Bende bu sefer ısırdım.

"Ufaklık az kaldı eve geldik, orda halledicem seni."

Bu kadar sinirlenmesinin nedenini biliyordum. Biraz vampirliğimi kullanmış olabilirdim. Ki gayette hak etti.

Eve geldiğimizde garajın kapısını açtım ve oraya park etti Derek.
Garajın kapısını kapatıp eve geçtik.

"İnsanlardan uzak yaşamayı hala seviyorsun."dedi etrafa bakarak.

Evet evim şehire uzak ormanlık alanda ve iki katlı müstakil bir evdi.

Salona geçince tekrar konuştu.
"Tarzın çok güzel ve eşsiz ufaklık."
"Biliyorum."

"Sen otur bekle beni burda üzerimi değiştirip geliyorum."
Sadece kafasını salladı. Bende yukarı odama doğru çıktım.

Aşağı katın tarzını Derek ne kadar çok beğenmiş olsa da üst kat kadar olamazdı.Alt katta kahve ve yeşiller çoğunluktaydı,üst katta ise siyah, beyaz ve griler.

Odama geçip rahat bir şeyler seçtim dolabımdan kendime. Üstümdekini ve altımdakini çıkarttım. Hemen şortumu giydim. T-shirtümü giymek için harketlenirken bir anda kapı açıldı.
Derek..

"Öküz müsün sen, kapı tıklatmayı bilmiyor musun?"
"Kelimelerine dikkat et ufaklık!"
"Etmiyorum Derek."

Bir anda yanıma geldi ve beni duvara sıkıştırdı. Üzerimi baştan aşağı inceledi. En sonda yüzüme baktı ve gözleri renk değiştirdi yine. Ruh hastası, sapık adam.

"Bana karşı o sesini de yükseltmeyeceksin ufaklık."
"Yükseltirsem ne olur öküzcük?
Kendini bana bastırdı ve
"İlklerde hiç istemeyip sonra zevk aldığın bir şeyi yaparız. O güzel narin tenin beni hisseder."dedi.

Nefes nefese kalmıştım. Göğsüm Derek'in göğsüne çarpıyordu inip çıktığı için.

"Bana o bahsettiğin şeyleri yapamazsın."
"Yaparım." Daha çok bastırıyordu kendine. Boynuma yönelip yalamaya başladı. Kulak mememi emip köprücük kemiğime doğru bir yol izledi. Her öpüşü ve yalayışı beni kendimden geçiriyordu. İlk defa böyle bir şey hissediyordum.

Elini baldırıma götürdü ve kavrayıp kaldırdı. Bacağımı Derek'in beline sardım. Daha çok girdi. O sertliği hissetmek tarif edilemez bir histi.

Kafasını boynumdan kaldırıp gözümün içine baktı. Ardından sırıttı. Gözleri artık dudağımdaydı. Dayanamadım ve dudağına yapıştım.
Kendime çok kızıyordum. Yapmamalıydım.

Dudağımı koparmak istercesine emip ısırıyordu, canımı yaktı. Bende vampir dişlerimi çıkartarak onun dudağını ısırdım akan kanı da içtim.
Öpüşmenin içine dilleride kattık. Adeta dans ediyorlardı. Derek'in dili hiç uslu durmuyordu.

Dudaklarımdan ayrıldığında onun dudağı morarmıştı. İçimdeki yağlar eridi valla. Gözü açıkta kalan göğüslerime gitti. Dediğim gibi dili hiç uslu durmuyordu. Eli tüm vücudumu geziyordu. En son vajinamda durdu. Okşamaya başladı.

Kendimden geçmiş bir şekildeydim.
Sadece okşamasıyla bile boşalabilirdim. Sıra bendeydi.
Derek'in boynuna yöneldim. İlk başta narin davrandım ama boynuna ve köprücük kemiğine küçük ısırık izleri bıraktım. En sonunda dayanamayıp boynundan kanını emdim. Neden bu kadar tatlı ve ferahlatıcı?

Derek'in canını acıtmış olmalıyım ki o da benim gibi inledi. Emdiğim yeri öpüp geri çekildim. Üstündeki t-shirtünü bir çırpıda çıkarttım.
Sıra göğüslerindeydi oralarıda yaladıktan sonra karın kaslarına geçtim. Eşsiz bir sanat. Ardından kasıklarına geldiğimde inlemesi arttı. Kasıklarında bir süre oyalandım. Çünkü Derek'in inlemesi hoşuma gidiyordu.

En sonunda o büyük ve kocaman penisini sıktım derken zil çaldı. Kokusu tanıdıkdı gelenin.

Hemen t-shirtümü üstüme geçirip aşağıya indim. Kapıyı açtığında Peter'ı görmeyi hiç beklemiyordum.

Evvveettt biraz smut ekledim sizce nasıl olmuş?

Hepinize iyi okumalar. En azından bir oyu hakediyorumdur.