Sabaha öyle güzel gözlerimi açtım ki sevincimi içimde yaşamak zorunda kaldım. Annem ben yattıktan sonra geldi babam herzamanki gibi televizyon karşısında uyumuş. Bende ne yapayım yarın ödülümü alıp gelip güzel bir süpriz yapacağım. Şimdi güzelce saçımı at kuyruğu yaptım. Eteğimi güzelce ütüleyip giydim. Gömleğimi eteğimin içine verdim. Kazağımıda üstüne geçirdim gri gri olmuştum ama olsun. Müfettişler, müdürler, öğretmenler herkes olacak ben konuşmamı bile hazırladım.
(İmany:the good the bad and the crazy bunu dinleyerek yazıyorum)
Okula hızlı hızlı gittim. Herkes bahçede toplanmış daha çoğu kişi gelmesede müdürümüz beni görünce eliyle gel gel yaptı. Dolayısıyla tüm gözler bana döndü. Çoğu 'bu kız için mı bu kadar bekledik' dediler gözleriyle çoğu 'şu ezik mi yuh ama artık' bakışlarıyla beni soydular.
Bende beni çağıran mudurumuzun yanına gittim. Heyecanla bana bakıp sık takım elbiseli adamları gösterdi. Adamlar bana bakarken hafif tebessüm ettiler bende yutkunup başımı hafif tebessüm ederek onlara doğru eğip kaldırdım.
(Cover: bad blood)
Müdür konuşmaya başladı.
"Okulumuzun bel kemiği olan öğrencimiz GÜL BAŞEYMEZ girdiği 'kafama göre geometri soruları' yarışmasında 10 ilde birinci olmuştur. 'Kendi kompozisyonumuzu yazıyoruz' yarışmasında ise Türkiye birincisi olarak okulumuza bu gururu yaşattığı için onu tebrik eder kürsüye davet ederim." Dedi hiç alkış alamayınca arkadaki hocalar 'ZORLA' alkışlattılar. Beni zaten kim alkislasin?
"Öncelikle ben çok mutlu ve aynı zamanda aynaya bakınca gururlu biriyim beni ne kadar aşağılayan okul arkadaşlarim olsada onlara karşı alacağım bir tebrik daha beni çok uzduler ben onları mutlu ediyorum. Ben sizin için bu ödülü kaldırıyorum" dedim ve elimdeki ödülü havaya kaldırdım. Ve heyecan içinde konuşmaya devam ettim.
"Ben fakir ama gururlu bir kız ben ezik değil başarılı kız ben babası sakat olup bu ödülü gururla kaldıran kız ben annesi temizlikçi olup bu ödülü kaldıran kız, teşekkürler" dedim ve ödülü tekrar daha yüksek kaldırdım. Ne zaman oturduklarını bilmediğim müfettiş ve müdürler beni ayağa kalkıp alkışladılar. Okulun tüm öğrencilerinin başı önüne eğikti. Bunu yaptığıma hiç pişman olmadım. Ve içeriye geçip kendimi alkışladım. Beni gururun ta kendisini!
Hiç bilmediğim bir şekilde müdür odasından kavga sesleri geliyordu. Bir erkek sesi inliyordu hemen içeriye geçip içeride ne olduğunu merak etsem de kapının önümden geçip gittim. Ama vicdanım el vermedi ve kapıya vurmaya başladım. İçeriden gir sesi gelmeyince bende kapıyı açmak zorunda kaldım. Bizim sınıftaki Ayhan'ı elindeki kemerle döven bir adam ve onları zevkle izleyen bir okul müdürümüz vardı. Önce ağzım şoktan o şeklini alırken hemen Ayhan'nın yanına gittim ve elini tutup kaldırmaya çalıştım fakat kabul etmedi elini hemen geri çekti. Bende bağırmaya başladım.
"Siz ne yapıyorsunuz utanmıyor musunuz daha 16 yaşında olan bir çocuğu savunmasız bırakarak dövmeye? Nasıl yaparsınız siz bunu nasıl? Adı adamlar" dedim ve Ayhan'ı kaldırırken sırtımdaki acıyla inledim...Merhabalar efendim kısa kısa yazıyorum ama elimden bu kadar geliyor zaten peş peşe yükleyeceğim bölümleri hazırlıklı olun.
Medya: GülEbbs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ
Random"Bir saç telinin bu kadar çok hayatımızı değiştireceğine inanmamıştım." "Ben sana nasıl bu kadar çok bağlandım." "Bana fazla bağlanma ufaklık burada kalıcı değilim." "Sen kalbini bana açtın ve bende aldım." "Neden herşeyin çok güzel" Okuyacağız bu h...