Nymphadora Tonks

394 66 19
                                    

Tonks Konutu, Londra
06.08.1991, 18.30

Harry ve Andromeda, kısık bir 'pop' sesiyle bir evin önünde belirdiler. Harry, midesinin bulandığını hissettiğinde bir elini karnına doğru götürdü. Bulantının gitmesi için de temiz havayı içine çekmeye çalıştı.

Andromeda, Harry'nin cisimlenme sonrası haline gülümseyip "İlk seferde her zaman böyle olur." dedi. "Genelde herkes ilk yanı sıra cisimlenme deneyimlerinde kusarlar. Sen çoğundan çok iyi idare ettin."

Harry, yavaş yavaş midesinin normale döndüğünü hissederken "Bir uyarı iyi olabilirdi," diye küçük bir sitem etti. Sonra da etrafını kontrol edince iki katlı mütevazi bir ev ile karşılaştı. "Burası senin mi evin?"

"Evet," dedi Andromeda. "Kızım ve ben beraber yaşıyoruz."

Harry, kocası hakkında hiçbir yorum yapmadı. Çünkü Andromeda'yı araştırdığında onun kocasının 79'da Ölüm Yiyen saldırısında öldürüldüğünü öğrenmişti. Onun yarasına tuz basmaya gerek yoktu.

İkili, beraber içeri girmeden önce koğuşların içerisinden geçtiler. Harry, bunu hissettiğinde kısa bir süre şaşırdı. Sanki koğuşlar onun niyetini anlamaya çalışıyormuş gibiydi.

"Daha demin ne oldu?" diye sordu merakla. "Sanki birisinin benim niyetimi sorguladığını hissettim."

Andromeda önce küçük bir şokla Harry'ye baktı. Sonra da ifadesini düzeltip "Sanırım şaşırmamalıyım," dedi. "Demin evimi koruyan koğuşların içerisine giriş yaptık ve bu koğuşlar, bu evin sakinlerine, yani bana ve kızıma, zarar vermek isteyen herkese oldukça acı verici bir ölüm bahşediyor."

"Anlıyorum," dedi Harry acı verici bir ölüm istemediğini düşünerek. "O zaman size zarar vermek istemiyor olmam çok iyi."

"Gerçekten de öyle!" dedi Andi. "Hadi içeri geçelim. Senin kalacağın odayı hazırlarım."

Harry başını salladı ve onu takip etti. Andi, kapıyı açtı ve içeri girdi, Harry de onun peşinden adımını attı. Andi, Harry'yi evin salonuna kadar götürdü.

Andi, "Mütevazi evime hoş geldin," dedi, Harry evi incelerken. "Büyüdüğüm evlere kıyasla çok küçük olsa da daha ev gibi hissettiriyor."

"Aslında çok hoş!" diyerek kabul etti Harry. "Özellikle Petunia'nın evine kıyasla çok daha hoş. Son üç senedir orayı düzgün bir hale sokmalarını sağlamaya çalışsam da yine de anca o kadar oldu."

"Pekâlâ," dedi Andi. "Sandığını eski boyutuna döndür ve bana ver. Ben odanı hazırlarken de beni burada bekle. Nymphadora, Akademi'den gelene kadar seninle biraz konuşmak istiyorum."

Harry kabul ederek başını salladı ve koltuklardan birine oturarak son zamanlarda yaşadığı şeyleri düşündü.

Kısa bir süre içerisinde bütün hayatı değişmişti. Hani bu dünyaya girmeyeceğini düşünüyor değildi. Sonuçta gerçekleri teyzesinin zihninde gördüğünden beri bu anı bekliyordu.

Yine de beklediğinden daha karmaşık olduğunu kısa sürede fark etmişti. Burada bir umut figürü olarak görülüuordu, bir kahraman olarak.

Harry, kahraman olduğunu düşünmüyordu. Kahramanlar acımasız olmamalıydı, değil mi? Kahramanlar, onun Dursleyler'e yaşattıklarını yaşatmazlardı, değil mi? Hiç sanmıyordu.

Yine de bunu kullanamayacağı anlamına gelmiyordu. İnsanların onu kahraman olarak görmesi dolayısıyla birçok kişiyi etrafına toplayabileceğini düşünüyordu. Evet, bunu kullanabilirdi.

Hogwarts MahkemesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin