Hogwarts Mahkemesi

Slytherin

Hogsmeade, İskoçya
01.09.1991, 19.50

Harry, trenin gidecekleri yaklaştığını anlamıştı. Bu yüzden kompartımandan çıkıp Daphne ve Tracey'nin üzerlerini değiştirmesine izin verdi.

Ron Weasley ile olan karşılaşmanın ardından yolculuğun geri kalanı oldukça sakin geçmişti. Harry, genel olarak kitabı ile meşgul olsa da aynı zamanda Daphne ve Tracey ile de sohbet etmişti.

Kızlar işlerini hallettiklerinde Harry'nin değiştirmesine izin verdiler. Harry, oyalanmadan hemen, okul için gerekli şeyleri üzerine geçirdi ve kızları içeri davet etti.

"Birkaç dakika sonra Hogsmeade'e varacağız." dedi onlara. "Bu arada seçimin nasıl yapılacağını biliyor musunuz?"

İki kız da başını iki yana salladı. "Maalesef," dedi Daphne. "Ailelerimiz bunun bir Hogwarts geleneği olduğunu söyleyerek bize söylemeyi reddetti."

"Aynı şekilde!" dedi Harry. "Ne Andi, ne Sirius, ne de Tonks tek bir kelime bile etmediler."

"Tonks?" diye sordu Tracey merakla. "Hangi Tonks?"

"Nymphadora Tonks." dedi Harry. "O Andi'nin kızı ve benim de bir nevi ablam sayılır. Yine de isminden nefret ettiğinden ona Tonks diyoruz."

"İsminden neden nefret ettiğini görebiliyorum." dedi Tracey gülerek.

Harry de sırıttı ve "Bunu onun yanında söylemediğinden emin ol." dedi. "Şu anda Stajyer bir Seherbaz ve Alastor Moody onu bizzat eğitmek için gönüllü oldu. Bu sana eminim bir şeyler anlatıyordur."

Harry'nin sözleri, Tracey'nin bir anlık durmasını sağladı. Alastor Moody Seherbazlar arasında bir efsaneydi. Onun en iyisi olduğunu herkes bilirdi ve birisini bizzat eğitmek için gönüllü olması o kişi için yapılacak en büyük iltifattı.

"Anlıyorum," dedi düşüncelerinden ayrılıp. "Tonks ile ters düşmek yok."

Bu Harry'yi güldürdü. Tonks'un istediğinde korkutucu bir büyücü olabildiğini biliyordu. Neşeli ve eğlenceli olmayı seçen oydu. Ne var ki ters düşülecek birisi kesinlikle değildi. Uzun yıllar Andromeda Tonks tarafından eğitilmişti ve şimdi de onu eğiten kişi Alastor Moody'ydi. Harry, onun karşısına çıkacak büyücüler için acıyordu.

Tren Hogsmeade'e yaklaştığında yavaşladı ve bir süre sonra durdu. Harry cüppesinden sandığını çıkarıp eski boyutuna döndürdü. Kitabını yerleştirdikten sonra da yeniden küçültüp cüppesinin cebine koydu.

Daphne ve Tracey de aynı sandıklara sahiplerdi. İkisinin de sandığı tek bir hateketle büyüyüp küçülüyordu.

Harry ve kızlar ayaklandılar ve trenden indiler. Harry, baykuşu Hedwig'i önden göndererek baykuşhaneye gitmesine izin verdi. Kimsenin onun kafeste olmaması hakkımda bir şeyler söylemesini istemiyordu.

Harry, diğer birinci sınıfların büyülenmişcesine etrafı incelemesini oldukça eğlenceli buldu. Yine de onların hakkını yememeliydi, Bakan ile görüşmek adına Andi ile buraya geldiğinde kendisi de oldukça büyülenmiş sayılırdı.

Bir ses, "Birinci sınıflar buraya!" diye seslendi ve herkes sese doğru döndü. Bu bazı kişilerin oldukça şaşırmasına sebebiyet verdi. Çünkü karşılarındaki adam bu zamana kadar gördükleri her açıdan en büyük insandı. Harry, hemen onun yarı dev olduğunu düşündü.