Hogwarts Mahkemesi

Slytherin Meclisi

Hogwarts, İskoçya
01.09.1991, 20.30

Harry'nin seçiminin getirdiği şok, Profesör McGonagall'ın bir sonraki isimleri çağırdı. Kalan isimlerden Slytherin'e yerleşen tek kişi, Blaise Zabini adındaki siyahi bir çocuktu. Harry, onun isminden dolayı İtalyan olduğunu düşündü.

Profesör McGonagall, kağıdını katladı ve Seçmen Şapka'yı alıp çıktı. Onun çıkmasının ardından, Dumbledore ayağa kalktı ve söze girdi.

"Hoş geldiniz!" dedi. "Hogwarts'ta yeni bir yıla hoş geldiniz! Şölen başlamadan önce bir şeyler söylemek istiyorum. Söylüyorum işte: Zırla! Tırla! İncik! Boncuk!

"Teşekkür ederim!"

Yerine oturdu yine. Herkes çığlıklar atarak alkışladı. Harry, sadece gözlerini devirirken önündeki yemeklere odaklandı. O sırada yan taraftan bir ses duydu. A

"Yaşlı bunak!" diye homurdandı Malfoy varisi. "Babam uğraşmak zorunda kaldığımız saçmalıkları duyana kadar bekleyin."

Harry, onun sözlerinden sonra bir an ciddi mi diye düşündü? Cidden en ufak meselesede babasına mı koşacaktı. Umuyordu ki bu yaptığı sadece taklitti ve sözleri yanıltmacadan başka bir şey değildi. Ne var ki içinden bir ses umduğu şeyin pek de gerçekleşmeyeceğini söylüyordu.

Tracey'nin, yanından "Başladı, yine!" dediğini duydu. "Bu çocuk babasından bahsetmeden cümle kuramaz mı?"

Tracey bunları fısıltıyla söylemişti. Sadece Daphne ve Harry'nin duyacağından emin olmuştu.

Harry, ona doğru eğilip, "Hep böyle midir?" diye sordu.

"Her zaman!" diye yanıtladı Tracey. "Paskalya, Noel ve Bakanlık Balolar'ında birçok kez görüşmek zorunda kaldık. Ne zaman canı bir şeye sıkılsa 'Babam bunu duyana kadar bekleyin!' deyip duruyor."

Harry, Tracey'nin dediklerini düşünürken "Babasının etkisi çok yüksek, belli ki." dedi. "Umalım ki, buradan dönüş olsun. Slytherin'i girmeye karar verdiğimde hırslı ve kurnaz büyücü ve cadılarla konuşacağımı düşündüm. Eğer çoğu böyle babasının arkasına saklanıyorsa, büyük hayal kırıklığı."

"Hepsi böyle değildir." dedi Daphne güvence vermek adına. "En azından tanıdığım birkaç kişi öyle değildi. Hepsini tanımıyorum."

"İnsanların değişebileceğine inanıyorum." dedi Harry, kısa bir düşünme seansının ardından. "Umarım bu değişimleri onlarda görebiliriz."

"Draco Malfoy'un değişebileceğine mi inanıyorsun?" diye sordu Tracey, inanmadığını belli eden ifadeyle.

"Neden olmasın, anlamıyorum." dedi Harry. "Onun hakkındaki ilk görüşüm olumlu olmayabilir ama belli ki babasının etkisi onun üzerinde çok fazla. Eğer bunu kırmayı başarırsak, sırf babasının ona anlattığı sözde doğrular yerine kendi düşüncelerine ve hırslarına sahip olabilir. Umuyorum ki babası, çok fazla zarar vermiş olmasın."

Tracey, Harry'nin bir noktada haklı olduğunu bilse de hâlâ inançsızlığını koruyordu. "Ben buna bel bağlamazdım." diyerek fikrini belirtmekten de çekinmedi.

Harry gülümsedi ve "Bir fikre bel bağlamak için çok erken." dedi. "Deneme yanılma, büyüklük ve bilgelik yolunda oldukça önemlidir."

Daphne, bu görüşe katılarak "Haklı olduğun noktalar var." dedi. "Yine de bu konuda ne kadar ileri gitmeye heveslisin merak ediyorum."