Hükümdar belliydi. Hükümdar tek bir kişi değildi. Hiç olmamıştı. Tarih onları biliyordu.
Bilmeyen yoktu. İsimleri her yerdeydi. Yenilmezlerdi. Güç demekti onlar.
Selamm ben bir kurguyla daha geldimm Mafya konulu bir kurgu olacak, seçmeniz dileğiyle oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Iyi okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İyi rol yapmalısın." Diye geçirdi içinden belkide yüzüncü kez Alya.
Soyacağı mekan belliydi. Burası yirmi dört saat açık bir yer değildi. Gece dörtlü saat. Sabah saat beşte açılıyordu. Burayı etkisiz hale getirmek için bir saati vardı. Sadece garsonlar vardı içeride. Onlarda çeşit çeşit alkol hazırlıyordu.
Alya barın kapısından içeriye girdi. "Kapalıyız." Dedi garsonlardan birisi. "Takıp ediliyorum lütfen burada biraz saklanmakta izin verin." Dedi Alya. Sesi o kadar sahtekardı ki bu sese kimse karşı koyamazdı.
"Sadece on beş dakika." Dedi bir garson. "Pekala." Diyerek içeriye girdi Alya.
Soy ismi gibi Ateşti. Çantasındaki halatı çıkardı ve üç garsonu birden bağladı. Ağızlarınıda bağlamayı unutmadı tabii.
Sıra adamları depoya kapatmaktı. Halatı çeke çeke yavaş yavaş gitmeye başladı. "Üç tane tır taşıyormuş gibi hissediyorum!" Diye kendi kendine söylendi Alya.
Depoya kapattı adamları. Sıra bardaki özel odaları soymaktı. Sonra kasaları.
Kasaların olduğu kısma gelince eğildi ve alttaki dolabı açtı. "İşte." Dedi sırıtarak. Paralar buradaydı.
"Birisi var!" Diye bir erkek sesi duyuldu.
Sıktır çekti kendi kendine Alya. Herkesi bağlamıştı. Kimdi bunlar? "Ses ver!" Dedi sesi daha kalın olan. Git gide yaklaşıyorlardı. Dolaba girdi Alya ve dolabı kapattı.
