Bu söz karşısında ne kadar şok olsam da dışarıya yansıtamadım çünkü onca dayaktan sonra konuşamıyordum bile.
L-Tamam sen yapmazsan ben yaptırırım.
Minho'dan
Karşınasına bir sandalye çekip bacaklarımı iki yana açtım. Onun da bu dayaklardan sonra kalkacak gücünün olmadığı bildiğim için belinden tutup kendim kaldırdım ama belini ilk tuttuğumda beli yoktu denecek kadar inceydi. İncecik bir beli olduğu için kaldırmamı kolaylaştırmıştı. Kaldırdıktan sonra kucağıma koymuştum ama o an gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Jisung'dan
Bu büyüklükle titremiştim resmen. Bu sefer gerçekten sıçmıştım. Galiba bir 30-40 cm vardı onda. Beni kendine daha çok bastıyordu. Artık dayanamayıp her daha çok bastırdığında daha çok inliyordum o ise bana sırıtarak bakıyordu ama bir süre sonra benim inlememe oda dahil olmuştu. Artık daha fazla bastıramayacağını anladığında beni belimden tutarak sağa sola sanki kucağında dans edermişçesine kaydırıyordu. En sonunda beni zıplatmaya başlamıştı. Öyle bir inliyorduk ki galiba ses diğer sınıflara gitmişti ama inlemelerimizden ne insan sesi nede konuşma sesi geliyordu.
(Böyle heyecanlı yerlerde kısa bırakacağım)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
