. . .
Alarm, telefon zil sesi. İkisi aynı anda çalıyor. Bakmaya hâli yok, hiçbir şey hissedemiyordu. Yorgunluğu hariç.
myungjae'den gelen 7 cevapsız arama.
(12 dakika)Aynı dakika ve aynı sayıda cevapsız arama. 'Hangi oyunun içine girdim, Tanrım..'
myungjae:
taesan
sanırım bir boklar yedim.
(görüldü: 11:26)
ciddi söylüyorum bir şeyler yaptım
kırk yılın başı kimyaya çalışacaktım
çok tatlı civcivli kitap bulup aldım
başıma gelmeyen kalmadı😭
KÖPECİKLİ KALEMİM KAYBOLDU AMKtae4san:
naptın.
myung jaehyun.
sen yaptın di mi.
evime 5km yaklaşırsan seni denizde bogarım
balıklarla yuzersın.myungjae:
NAPTIM BE.
BU SEFER BIR SEY YAPMADIM
ALLAH BELAMI VERDI
BALIK SEVMIYORUM AYRICAtae4san:
ben seviyorum sanki?
yaşadığım şeyleri anlatsam winx perisi olduğumu düşüneceksin o yüzden anlatmıyorum amkmyungjae:
STELLAYIM
BYEtae4san:
2 gram iq var sende de
onu da kullanamiyorsun ya
yaziklar olsun lan sanamyungjae:
lan sus 45 kromozomtae4san:
diyene bak 100 kromozommyungjae:
HAHAHAJSHHAHA KOYMUSUM
FAEK ATTIM ARADA 50 FARK VARtae4san:
biyolojini de matematigini de sikeyimamkmalimyungjae:
TESEKKURLER💋💋
usenmesem su sari kafali cocuktan ders alicam
ama calisamam cok tatli bakiyo
odaklanamam var ya
O KADAR SIRIN BIR SEY KI
biraz gaza gelsem gidip yanaklarini sıkarımtae4san:
yaparsin sen aslan parcasi
of jaehyun
JAEHYUN
JAEHYUN.
civcivi boş ver 2 dakika
yaşadıklarımı anlatayımmyungjae:
leehan diye aglayacaksan umrumda degil iyi aksamlarrtae4san:
jaehyun saat oglen 11myungjae çevrimdışı
Derin bir nefes aldı. Olanların ne ve kimin yüzünden olduğunu düşünmekten başka bir şey yapamıyordu. Elinden bir şey gelemezdi şuan için. Eninde sonunda birazdan başka bir zamana gideceğini tahmin edebiliyordu.
Bir şey yapmalıydı. Ama ne? Elinden ne gelebilirdi de bundan kurtulabilirdi.
En azından yanında birine ihtiyacı vardı, Jaehyun. Diye düşünüyordu. Ama sonra aklına ikinci sorun geldi. Jaehyun zaten bir işe yaramıyordu ona göre.
Ayağa kalkıp hızla çalışma masasının üstündeki defterlerini karıştırdı. Bir tanesşni alır almaz üzerine yazı yazdı tükenmez bir kalemle.
"Eğer bir daha tekrarlanırsa bunu yazmamış olacağım."
Zekice bir fikirdi. Kalemi bırakıp iç çekti. Şimdi ne yapacaktı. Düşünmeye başlamışken, telefonu çalmıştı. Yine Jaehyun olduğunu düşünerek oflayarak telefonu açtı. Ancak bu Jaehyun değildi, bilinmeyen numaraydı.
"Hoş geldin, Giant Mountain."
Giant Mountain demesini duyunca gözlerini kocaman açtı. Dikkatlice konuşmadan önce düşündü.
"Kimsiniz?"
"Kimsem oyum. Şimdi beni dinle. Biliyorum bu saçma ama seni seçtik. Belki de seni seçtiler."
"Ne?"
Kelimeler ona o kadar saçma geliyordu ki anlamamaya kendini zorluyordu sanki.
"Şarkıyı tamamla."
Bir kez daha 'Ne' diyecekti ama telefon ikinci kez yüzüne kapatılıp öylece kalmıştı. Ne şarkısı olabilirdi... Ayrıca...
Taesan uzun zamandır şarkı yazmıyordu. Ondan ayrılana kadar.
.
.
.Gözlerini birkaç saliselik kapayıp açması bir olmuştu. Yine ortam değişmişti. Artık bıkmıştı, o kadar çaresiz ve sinirli hissediyordu ki. Şarkıyı tamamlamalıydı, ama ne şarkısı? Yapamam diye düşünüyordu. Belki de yeteneğini kaybetmiştir. Mümkün gibi değildi çünkü tüm okulun bildiği Han Taesan... Okul başkanı. Hem şarkı yazıp hem söylemesiyle dikkat çekiyordu.
Derince iç çekti, düşünmeye başladı. Ne olursa olsun okula gitmesi gerekiyordu sonuçta. Normal bir rutini gibi yaşayacaktı, zaman değiştirse bile.
Üstünü giyindikten sonra çantasını hızla sırtına takıp sarjının az olduğu telefonunu eline aldı. Hızla okula doğru yürüdü, kulaklıkları takılı bir şekilde.
Sınıfa girdiği anda kulaklıklarını çıkarttı ve etrafa küçük bir göz gezdirdi. O kadar dakika boyunca zaman değiştirmemişti. Düzelmiş miydi yoksa? Bunu görmek için zamanın geçmesine izin vermeliydi. Sessizce kendi sırasına geçti ve çantasını bıraktı, sınıftaki kişileri izlerken Jaehyun'un yanına geldiğini fark etti. Elinde bir defter, kalemle.
"Dersten sonra sende maça katılsana ya."
O sırada Taesan çoktan matematik test kitabını açmış bir soruyu okuyordu, Jaehyun'a dönüp dudaklarını yaladı konuşmadan önce.
"İyi oynayamıyorum."
Jaehyun omuz silkti, deftere birkaç çizim yapmaya başladı. Taesan odaklanamadığı için gözü deftere kayıyordu. Bir şeyler hissetmişti ama sadece bir defterdi o.
"Civcivli çok güzel di mi?! Şu şeye benziyor... Bir çocuk vardı adı neydi ya?"
İçinde yorgunluktan ne dediğini tam duymamış gibiydi. Test kitabına dönüp kalemiyle kenara yıldızlar çizmeye başladı.
"Dongmin iyi misin sen?"
"Yorgunum."
Çantasından çıkardığı çikolatayı zorla yanındaki siyah saçlı çocuğa yedirmeye çalışırken biraz yüksek sesle isyan etti.
"Ya yesene işte! Of hiçbir şey beğenmiyorsun he."
"Yo yosono isto. Of hicbir soy boyonmiyorson."
Taklidini yapıp göz devirdi. Daha sonra gözleri Jaehyun'un deftere çizdiği bir insan portresine kaydı. Defteri hızlıca eline aldı ve baktı.
. . .
cok kısa bir bolum oldu sadece biri istedi diye yayınladım (dolunay)
diger bolumler daha guzel sakin okumaktan vazgecmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ ┊ evening glow ୨୧ bonedo
Fanfictionೇ zamanla bir yarışta olan taesan, defter sahiplerini bulmaya çalışırken zorluklarla karşılaşır. ----- taesan x leehan jaehyun x riwoo sungho x woonhak