✓ ┊ evening glow ୨୧ bonedo

> sunny days (FINAL) <

. . .

Oyun bitmişti. Belki de onca anı gitmiş, ya da değişmişti. 3. Denemesinden sonra başarmış, kurtarmıştı arkadaşlarını, ve de kardeşini. Defterler ve büyü tamamıyla yok olmuş, hiçbir sihir ortada kalmamıştı. Ama gözlerini yavaşça açtığında acıyı, yorgunluğunu hissedebiliyordu. Güneş ışığıyla ayağa kalktı, evinde olduğunu fark ettiğinde yavaşça salona doğru gitti. Kimse yoktu, etraf parlıyor, kuşlar cıvıldıyordu.

Telefonunun çalmasıyla eliyle gözünü ovup telefonu açtı.

"Gitar yarışması varmış Seul'de! Katılmazsan küserim Dongmin~"

Jaehyun'un sesini duyduğunda mutlulukla gülerken gözyaşı düştü. Mutluluğunu anlatamazdı, sadece içinde yaşıyordu. Heyecanla konuştu.

"Katılırım Myung Jae~ Leehan nerede bu arada?"

"Leehan mı? Hâlâ unutamadın mı..?"

Siktir, diye geçirdi içinden. Bir şeylerin yanlış ve kötü olacağını biliyordu.

"Of kankam, exten next olmazmış."

"Riwoo ve Woonhak nerede?"

"Haaa, onlar mı? Riwoo'm Woonbebiş'e favori donutcusundan donut almıştı en son."

Onlar iyiydi. Tek sorun Sungho ve Leehan'dı. Telefonu kulağından çekerken kapının çalmasıyla telefonu hoparlöre almış, Jaehyun'u dinlerken kapıyı açmıştı. Açtığında, elinde çiçeklerle siyah saçlarını düzelten birini görmüştü.

"Ah selam... Woonhak nerede?"

Bu yaşıyor muydu?? Ne yani Sungho'yu öldü sanarken Leehan mı gitmişti onun yerine? Hızla kapıyı kapatacakken Sungho kapıyı tuttu ve gülümsedi.

"Niye böyle davranıyorsun ya. Tamam yemedik kardeşini."

Sungho böyleydi... İlk kez yakın bir.şekilde arkadaşça konuşuyorlardı. Dövüş yok, kavga yok, silah yok, zorbalık yok. Mutlu bir hayatı vardı komadan sonra...

"Sungho... Leehan nerede?"

"Donghyun ne alaka? Yine mi exini özlemeye başladın of... Sana başkası mı yok Tae."

Yine aynı cevabı aldığında derin nefes alarak kapıyı kapatmadan duvarlara vurdu. Yere çöküp eliyle kafasına vurdu.

"Yapamadın Taesan. Başaramadın Taesan. Aptal!"

"Salak, vurma kendine. Jaehyun görse gülmekten ölürdü."

Sungho içeri girip çiçekleri masaya bıraktıktan sonra eğilip elini Taesan'a uzattı.

"Gel, bizimkilerin yanına gidelim."

Taesan kendine vurmayı bırakıp burnunu çekti, yavaşça elini tutup ayağa kalktı. Kafa salladıktan sonra ruhsuz gibi Sungho'yu takip etti.

. . .

Birkaç sesler duymaya devam ediyordu, ama anonim falan değildi bu. Baş ağrısından dolayı deliriyor gibiydi. Leehan'ı düşünmekten başka bir şey yapamıyordu. Sungho durduğu anda etrafına baktı. 5 kişi toplanmıştılar. Woonhak Sungho'ya sarılırken Taesan'a gülümsedi.