2022 nin tüm yazı boyunca dükkanda çalışmıştım. Tabiki üniversiteye gidemedim. İstediğim bölüm de üniversite tutuyordu ama ailem tercih bile yaptırmamıştı. Tüm yaz herkesin benim tercih yapmamamı konuşmuştu ve ben tek kelime söyleyememiştim. Arkadaşlarım beni kontrol için dükkanın önünden geçiyor göz teması ile anlaşıyorduk. Hatta bir arkadaşım dershane de sevdiğimiz bir hocaya "Ada' nın hayatından şüpheliyiz biz gidemiyoruz siz gidip bakar mısınız?" Demiş. Gözde hoca gelmişti onunla ayaküstü sohbet edip iyi olduğumu belirttim. Ara sıra yakın arkadaşıyla akşamları dükkana gelip oturuyordu. O bile bana moral oluyordu. Annemlerin gözü hep üstümde olduğu için benle konuşan herkese ters ters bakıyorlardı.
Şehir dışında olan bir arkadaşım vardı. Kendisi 9. Sınıftan beri arkadaşımdı onunla bir kaç kere dükkanın üstünde oturan Hilal abla nin telefonundan konuştuk. Herkesin bana bu süreçte çokça yardımı oldu. Anneannemler geldiğinde onun tuşlu telefonunu alıyordum tuvalete diye kaçıp şehir dışındaki arkadaşımı arıyordum. Annemler sürekli bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakıyorlardı. Yorulup oturduğum da gelen geçene bile bakamıyordum. Annem gözümün içine içine bakıp acaba kızlara bakıyormuyum diye uzaktan beni izliyordu. Artık hemcinslerime bile görünce kafamı çeviriyordum ailem tarafından yanlış anlaşılmamak için. Babam bu konu da en sakin olanıydı bana "sen kendinden eminsen sorun yok" demişti ama sonrasın da o da aynı annem ve ablam gibi oldu. Ablam bu olayda bana en çok çelmeyi takan kişi oldu. Aileme fırsattan istifade yaranmak için sürekli her konu hakkında fikir sahibi ve her şey de bir yorumu vardı. Sürekli beni kötülüyordu. Ablam bu ailede benden en çok iğrenen kişi oldu kıyafetlerimizi ayırdı, aynı oda da yatmak istemediğini söyledi, Zehra(kardeşim) onunla aynı oda da bile durmayacağımı söylemişti. Nasıl bu kadar sığ düşünebilir. Zehra benim kardeşimdi ve küçük bir kız çocuğuydu ben nasıl kardeşime böyle bir gözle bakabilirdim. Nasıl bana bunu kondurabilirlerdi. Kafam da tüm her şey dönüp duruyordu. Elifin yaptıkları, ailemin bana dedikleri, bana atılan iftiralar....
Sevgili olduğumuz zamanlarda söylemek istememe rağmen ailem ile durumları sormuştu ve zorlamıştı. Bende sevgilime güvenmiştim. Küçüklükten beri şiddet gördüğümü türlü işkencelere maruz kaldığımı anlatmıştım. Yalniz kaldığı bir gün bunları düşünürken ağlamış annesi de neyi olduğunu sorunca anlatmış. (Aptal yemin ediyorum ama yazarınız daha salak) Ertesi gün onlara gittiğimde annesi "senin için dua ediyorum kızım, senin imtihanın da ailenmiş" demişti ama anneme 3 Temmuz günü yanlarına çağırıp söylediklerinde "biz Ada'nın yalan söylediğini biliyorduk sizler çok iyi bir ailesiniz böyle şeyler yapmazsınız. Biz inanmamıştık zaten" demişlerdi. İnsanlar nasıl böyle ikiyüzlü olabiliyor hala aklım almıyordu.
Her gün nerdeyse yeni bir ıftira geliyordu ve ben hepsine karşı susuyordum. Olay daha fazla büyümesin diye çünkü ben bildiklerimi söylersem olay daha fazla dallanıp budaklanacaktı. Elif kendini korumak için tüm suçu bana atmıştı. Artık ondan 2. Darbemi de almıştım. Tüm yaz böyle geçti hala düşündüğüm de nasıl ayakta kalabilmişim anlayamıyordum. Bu dönemde 7. Sınıftan beri gittiğim ve çok sevdiğim psikoloğuma devam etmiştim ama ailem psikologların eşcinselliği desteklediklerini öğrenince zorla da olsa bıraktırdılar. Her şeyi geçtim artık dayanamadığım tek şey ailemin sürekli bana bu konuyu açıp suçlaması her gün her saat başımda kulağımın dibinde "iğrençsin, Lanetlisin, cehennemde yanacaksın, pisliksin, her şey senin yüzünden oldu, keşke bir kızla değil erkekle olsaydın da en azından namus için evlendirirdik" demeleriydi.
Her ne kadar nefret etsem de bu aileden defolup gidemedim. Babamın kolu uzundu bırak Türkiyeyi şansıma yurtdışına kaçmayı başarsam bile beni bulurdu. Arkadaşlarının çoğu devlet adamıydı. Kimisi Yargıtay üyesi kimisi Başsavcı kimisi mafya avukatı ve en önemlisi MİT üyesi 2 arkadaşı vardı. Babama mit için zamanında teklif gelmişti ama bildiğim kadarıyla kabul etmedi. Hâlâ daha şüphelerim var tabi. İşte bu yüzden gidemedim. İntihar etmeyi de başaramadım benim bu hayatta tek ailem arkadaşlarımdı onları bırakmak istemiyordum. Onlar da böyle bir şey yaparsam beni affetmeyeceklerini söylediler. Ailem arkadaşlarımın olayları bildiğini bilmiyor çünkü el için yaşıyorlar. Aman laf söz olmasın aman itibarımız zedelenmesin. Sürekli bunun için çabalıyorlardı.
Sonunda yaz bitmişti yaşıtlarım yazın full ders çalışırken ben ise dükkanda çalışmıştım ve psikolojik savaş veriyordum. Ders çalışmaya başlamam lazımdı. Destek almam lazımdı. Telefonum bile yoktu. Verip vermeyecekleri bile belirsizdi. Köşeme çekilmiş suskun bir şekilde annem, ablam ve babamın benim hayatım hakkında önemli kararlar almalarını bekliyordum. Okutmaktan vaz mı geçeceklerdi yoksa beni dershaneye yazdıracaklar mıydı?
Kitabı okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım beğeniyorsunuzdur. Yanlışlarımı görmezden gelin.🙏🏻😌
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.
NOT: Konudan konuya atlamamak için bölümleri kısa kısa yazıyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 duvar arasında
Dla nastolatkówgerçek hayattan alıntıdır. Sadece isimler farklı Hayatımı etkileyen olayın başlangıcı...