Selam. Sınav bitti şükür umarım herkes istediği üniversitesilere kavuşur. 😌🩷🤍
Artık bu kitaba yeni hayatımın ilk zamanlarını yazmak istiyorum.😮💨
Düşünün bu hayatta kendiniz gibi yaşayamıyorsunuz. Ne fiziksel olarak ne de ruhsal olarak.
Bazı renkler birbiryle karışmaz, bazı sokaklar bir yere çıkmaz, bazı insanlar da birbiriyle uymaz. Bende ailem ile uymuyurdum. Onlar beyazsa ben siyahtım. Onlar ateş ise ben su. Onlar da bunu anlamıyorlardı. Sürekli beni beyaz taraf için zorluyorlardı. O da olmayınca rengi gri ye çeviriyorlardı ama ben siyahtım simsiyah. Kör bir kuyunun zifirii karanlığı gibiydim.Dershaneye denemelere gidiyordum. Arkadaş edinmiştim. Sevgi, Zümra, Yiğit, İrem bir sürü arkadaşım olmuştu. Onlar da yaşadıklarımı biliyorlardı. Sağ olsunlar destek de çıkmışlardı. Ara sıra aptal Elifi görüyordum. Her defasında tetiklensem de arkadaşlarım sayesinde sakinliğimi koruyordum. Elif ise sanki bile bile bulunduğumuz ortama geliyordu. Sanki annesi beni istismarcı ve tacizci olarak suçlamamış gibi her tenneffüte bulunduğumuz ortak alana geliyordu.
Msü sınava gidiyorduk. Heyecanlı değildim. Kendimi denemek için ve Yks ile paralel zorlukta olduğu için girecektim. Sınav güzel geçti. Asker olmak hayalim olmamıştı hiçbir zaman zaten kadın askeri puanları da baya yüksekti.
Dönüş yolunda AVM ye uğramıştık. Annemle pahalı ve bilinen bir markanın mağazasına girdik. Orada annem kıyafet bakarken gözüme bir ceket çarptı. Yeşil, krem ve bej renklerinde ve uyumları çok güzeldi. Hali ile aşırı pahalıydı. Annem beğendiğimi görünce alalım dedi. Ne kadar "hayır istemiyorum baya pahalı" desem de o ceketi almıştı.
Dönüş yolunda konu konuyu açmış sınavdan sonra açılacağımı söylemiştim. Otobanda 120 ile gidiyorduk. Annem sinir krizi geçirmiş bana bağırıyor, kardeşim de korkudan ağlıyordu.
*Orospu mu olacaksın ha?
Açılamazsın! istemiyorum! İzin vermiyorum. Açılırsan mezarıma gelme. Sana aldığım her şey yaptığım her şey haram zehir zıkkım olsun. Lanet olsun senin gibi çocuğa. Allah belanı versin. Başıma daha ne işler açacaksın serefsiz! Orospu! Bundan sonra sana ne para var ne pul hiçbir şey almayacağım. Aldığım o ceketi de geri vereceğim. Sen hiçbir şeyi haketmiyorsun!Bu hareketler benim için yeni değildi alışmıştım. Ne derse desin kararlıydım.
-Ne biçim konuşuyorsun sen ilk önce ağzını topla. Din din diye etrafta dolaşıyorsun ama ağzındaki ve öz kızına yakıştığın kelimelere bak! Doğru ya! sen kendi kızına seni geneleve vereyim diyen bir insansın neden şaşırıyorsam. Senin isteyip istememen benim umrumda bile değil! Ayrıca mezarına da gelmem valla işime gelir. Sizden kurtulmaya çalışıyordum! Allah öldürmeyeni öldürmüyor. Herkes bir gün ölecek. Sen ne dersen de ben açılacapğım. Bunu sana ilk kez söylüyormuşum gibi davranma. Daha öncesinde sana söyledim ve beni kanserim diyip duygu sömürüsü yapıp kandırdın. Hani nerde kansersinn!!!! Diyip arabanın kapısını çarpıp eve gittim.
O arabadaki kavgadan sonra evde kısa küçük çaplı bir sinir krizi geçirdim. Hemen Hilali aradım. Görüntülü konuşup baya bir ağlayıp içimi döktüm. Tek isteğim şu sınavın bir an önce gelip geçmesiydi. Kaldıramıyordum olanları. Boğazımı sıkıyorlardı sanki. Nefes bile anlamıyordum. Bir insan kendi evinde yabancıdan daha yabancı olabilir miydi? Evet olabilirdi....
Ertesi gün paşa paşa kalkıp dershaneye gittim. Karakterim gereği gururlu biri olduğum için para istemem veya çaktırmadan da olsa almazdım. Evden bir iki kraker götürdüm bunlar benim kahvaltı ve öğle yemeğimdi. Ailemdeki kimseyle konuşmuyordum. Haftalar önce evden kaçtığım için babamla o günden beri evde veya dükkanda iletişim kurmuyorduk. Ablamla da zaten ben konuşmuyordum. Bir tek annem konuşuyordu benimle. Şimdi onunla da konuşmuyordum ama benim için sorun değildi işime gelirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 duvar arasında
Ficção Adolescentegerçek hayattan alıntıdır. Sadece isimler farklı Hayatımı etkileyen olayın başlangıcı...