Saat Gece 3:30
Uayndığımda koridordan sesler geliyordu. Zar zor uyanmıştım ama seslerden ürkmüştüm. Kılıcı elime aldım dışardan az da olsa ışık geliyordu. Kapıya baktım ve lanet kafam hiç farketmemiştim ama kapıda anahtar vardı. Kalktım ve kapının yanına gelerek dışarıdaki sesleri dinledim. Acayip acayip sesler geliyordu. Ama tahminimce koridorda en fazla 4 tane ölü vardı. Anahtarı yavaşça çevirdim. Ne kadar yavaş çevirsem de Anahtardan tık diye bir ses geldi. Neyse ki artık güvendeydim. Ama seslerden anlaşılan ölüler bu tarafa doğru geliyordu. Kapıyı yumruklamaya başladılar. Yine de kapıyı kıramayacak kadar güçsüzlerdi. Anlaşılan bu gece beni sesten uyutmayacaklardı. Kılıcı masanın üstüne koydum ve kendimi tekrar müdür yardımcısının koltuğuna bıraktım.- Sabah -
Saat kaçta uyandım bilmiyorum ama erken değildi. Telefonu elime alıp saate bakacaktım ki telefon kapanmıştı. Sinirlendim ama telefonu fırlatamadım. Masanın üstüne koydum ve dün gece getirdiğim yiyeceklerden kalan yarısını yedim zaten aldıklarım birkaç parça bisküvi ve 2 şişe sudan ibaretti. Onları da yedikten sonra bir sigara yaktım. Yavaş yavaş içtikten sonra kılıcı elime aldım ve kemerime geçirdim. Yine zorlu bir gün beni bekliyordu. Koridorda olan ölüler aklıma geldi. Onlar varken nasıl çıkacağım biraz düşündükten sonra kapının kilidini açtım. Kılıcı kınından çıkardım. Kapıya 2-3 kez sertçe tıkladım. Ölülerden bir tanesi şimdiden kapıyı yumruklamaya başlamışdı. Planım işe yarıyordu. Kapıyı hafifçe araladım. Kafasını içeri doğru sokmaya başladı.Kafasını içeri soktuktan sonra kapıyı var gücümle ittirdim. Kafasını kılıçtan geçirdikten sonra diğer ölüye de aynısını uyguladım.
Planım işe yaramıştı. Ama bir tanesi hala dışardaydı ve beni bekliyordu. Kapıyı tıkladım ama gelmedi.Kapıyı sonuna kadar açtım gelmesini bekledim ama gelmedi. Dışarı çıktım ve bakındığımda başka ölü olmadığını gördüm. Merdivenlere baktığımda sonuncu ölü de merdivenlerin sonunda yatıyordu. İçim rahatlamıştı.Artık okuldan çıkabilirdim. Hızlıca ilk Kata indim ve kantine girdim karnım hala zil çalıyordu. Karnımı doyurduktan sonra daha fazla yiyecek ve su taşıyamayacağım için üzüldüm. Ama aklıma yine bir fikir geldi hızlıca hizmetli lerin odasına gittim. Kayıp eşyaların kesinlikle orada olacağı aklıma gelmişti. Hızlıca etrafı aradım ve bir sırt çantası buldum. Ama olamaz başka sırt çantası yok mu burda. Bu pembe olmaz bu. Offf başka çanta yok burda bunu almak zorundaydım. Aklıma bir fikir daha gelmişti. Okulda yapılan aramalarda bulunan birkaç muşta ve çakı olması gerekiyordu.2 saatimi onları aramakla geçirdim ama bulamadım.
Kantine indim ve elime ne geçtiyse çantanın alabileceği kadar doldurdum. Kantindeki saate baktığımda saatin 4 olduğunu gördüm. Artık okuldan çıkıp daha güvenli bir barınak bulma vakti gelmişti. Okul binasından çıktım. Ama okulun çıkış kapısında büyük bir grup ölü olduğunu gördüm ordan çıkamazdım. Okulun demirsiz bodur duvarlarından atlayarak çıktım bundan sonraki işim güvenli bir ev bulmaktı. Etrafımı incelediğimde karşıda yeni ve kapısı açık bir araba gördüm. Sokağın başından ölüler bana doğru yaklaşıyordu. Bu sokak dün okulun giriş kapısına giderkenki sokaktı ve dün hızla geçtiğim için bu arabayı görmemiştim yada dün burda değildi. Arabaya doğru yöneldim. Arabanın anahtarı olup olmadığına baktım. Arabanın anahtarı yoktu ve ne Torpido gözünde ne de başka bir yerdeydi. Zaten araba kullanmayı bilmiyordum. Düz kontak yapmayı hiç bilmiyordum. Bir an bunları bilmediğim için kendime sinir oldum. Ölüler yine bana doğru yaklaşıyordu. Kaçmalıydım ama iki taraftan da geliyordular.Arabanın içine bindim cama vuruyor ama kıramıyorlardı. Arabanın diğer tarafından inip koşmaya başladım. Ne kadar hızlı koşarsam o kadar çabuk biticekti. Bulunduğum sokaktan ilk sağa döndüm sonra iki sokak düz ilerledikten sonra kurtuluşu yine açık bir apartman kapısında bulmuştum. Iceri girip kapıyı kapattım. Sadece apatman korunaklı olmuyacaktı. Üst katlara çıktım. Ahh bıktım yine yerde yatan bi ceset içimden inşallah kıpırdamaz diye dua ederken ayağımla dürttüm. Şükür ki kıpırdamamıştı. Hemen ceplerini kurcalamaya başladım. Anahtarlar çıktı. Şuan 3. Kattayım ve önüme gelen her kapıda anahtarları deniyorum. En son kaç katlı olduğunu bilmediğim bu apartmandan en son katına gelmiştim. Evet artık bıkmıştım. Son kapıyı da deneyip çatıya çıktım. Anahtarlara lanet edip fırlattım. Her katta her kapıda denemiştim ama anahtalar hiçbir kapıyı açmıyordu. Apartmandaki bütün kapılar demirdi. Kırmak istesem de kıramayacağım belliydi. Geçirdiğim en kötü gündü. Bıkmıştım, tükenmiştim,bu bir yaşam değildi hayatta kalmaydı ve ben bunu sonuna kadar devam ettirebilir miyim bilmiyorum. Yaz ayında olmamıza rağmen kara bulutlar bu tarafa doğru geliyordu. 'Bu dünyada normal olan ne kaldı ki' deyip içeri girdim bugünde merdivenlerde uyuyacaktım.
