Ölü Adam

31 1 0
                                    

Caddeden yukarı doğru çıktım ve ölü adamın yanına doğru ilerledim. Yakınlaştıkça daha net görüyordum. Adam takım elbiseliydi ve yüz üstü yatmıştı. Yanına ulaştığımda adamdan kanlar süzülüyordu. Adamı elimle ittirerek sırt üstü yatırdım. Adamı incelemeye başladım ama adamın yeni ölmüş gibi bir hali yoktu. Sanki daha önce ölmüştü de dirilmişti. O an kafama dank etti bu kadar olayın açıklaması bu adamdaydı. Sormama bile gerek kalmamıştı artık.

Ağzıma bir sigara koyup yaktım. Derin bir nefes çektikten sonra oradan kalktım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Bu günlük bu kadar şok yeterdi artardı zaten bana. Ama belli ki bugün yaşayacaklarım bitmemişti. Ben adama bakmak için gittiğimde ölüler arabanın çarpma sesini duyup gelmişlerdi. Hatta şuan 6 kişilik bir grup caddenin çok aşağısından geliyordu. Hızla eve doğru koşmaya başladım. Eve yine de burdan ölülerden önce ulaşmak çok zordu.

Kendimi daha hızlı koşmak için zorladım. Ama ölüler o kadar da hızlı değillerdi. Onlardan önce köşeyi dönmüştüm. Neyseki kurtulmuştum ve birazdan eve girecektim. Apartmanın kapısının önüne geldiğimde elimi cebime attım.

Ve Hass..iktir evden çıkarken aklıma bile gelmeyen anahtar şimdi aklıma gelmişti. Nasıl unuturum anahtarları şimdi bir de üstüne bu olaylardan sonra dışarıda kalamazdım. Kendime acilen kalacak bir yer bulmam gerekiyordu. Ama aklıma hiçbir yer gelmiyordu. Zaten eve ölülerden önce gitmek için koşmuştum. Yorgunum ama üstüme üstüme geliyorlar .

Yine koşmak zorundayım. Ama yapacak başka birşeyim de yok. Kendime barınacak bir yer bulmam gerekiyor. Hızlı tempoda yürümeye başladım. Ama ölüler yine de çok yavaşlar ara sokaklara daldım burasını çok iyi biliyordum.

Bu çok işime yarayacaktı. Nereye gideceğimi daha kestirememiştim ama gidiyordum. Başladım okulun yolunu tutmaya zaten ben okula sıkıla sıkıla giden bir insanım ama bugün ders işlemeye gitmiyordum. Belki de işime yarayacak birşeyi almaya gidiyordum.

Bir yandan sokaklardan ölüler küçük gruplar halinde çıkıyor ben de yakalamasınlar diye koşuyorum. Okulum zaten yakın olduğu için bir de o heyecanla 10 dakikada okula varmış oldum. Ama okulun kapısı bu tarafa uzak. Okulun kapısına vardım içeri girdim. Okul tertemizdi. Tuvalete gittim musluğu açtım ve kana kana içmeye başladım bugün için ikinci en iyi olayım buydu neredeyse. Ama tuvaletten çıktığımda çok büyük bir mallık yaptığımın farkına vardım. Ben hayatımda zorla da olsa 2-3 kez kantine gitmiş ben kantini ve şişelenmiş suyun icadını unutmuştum. Buraya gelmemin sebebi ise üst katta duruyordu.

Hızla yukarı çıktım ve camekanın içinde duran ona baktım. O bir plastik mankendi ama bugün ona çok teşekkür borçluyum hergün önünden geçtiğim ve kurtuluş savaşı üniformalı o mankene bakardım çünkü o belindeki subay kılıcı çok dikkatimi çekerdi . Kılıçlara ilgim olduğu halde bir kere olsun elime alamamıştım. Ama bugün o gündü camekanın kapısını açacaktım ki onca zamandır baktığım mankenin camekanının kilidi varmış meğersem.

Ortalığa küfürler savurdum. Şimdi bir de camekanı kırma derdi çıktı başımıza. Müdür yardımcısının odasına girdim camı kıracak birşey aradım ama bulamadım. Müdür yardımcısının odasından çıktım dışarıdı çıkıp büyük bir taş arayacaktım. Okulun Kupaları gözümden kaçmıştı. Onunda camekanı vardı ama kilit yoktu. Yukarıdan en büyüğünden bir kupa aldım. Önünü çevirdim Basketbol il 1. Kupasıymış amaaan çok da umrumda kupayı aldım ve mankenin camekanının içine bir hışımla attım.Camekan kırılmıştı.

Kılıcı aldım ve kantine indim. Dikkatimi çekense güneşin yavaş yavaş batmasıydı. Kantinden elime ne geldiyse aldım. Bir elimde kılıç bir elimde bisküviler sular en üst kata çıktım. Orda Osman hocamızın müdür yardımcısı odası vardı. Bir sınıflara baktım bir müdür yardımcısının odasına baktım. Hızla osman hocanın odasına girerek kapıyı kapattım. Elimdeki yiyeceklerin yarısını yedim. Yorucu bir gün olduğu için uykum gelmişti. Kendimi rahat olan müdür yardımcısı koltuğuna bıraktım.

Ölülerin GünüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin