3

573 28 8
                                    

Evet,yine erken uyanamadım...
Saat sekizdi ve yine geç kalmıştım.Üstümü hemen bir çırpıda giyinip evden çıkmıştım.Yine unuttum amına koyayım ilk ders kimya mıydı acaba?
Böyle düşünerek okula varmıştım koşarak sınıfaı bulmuş içeriye hemen girmiştim.Ama yanılmıştım ilk ders matematikti...
Hoca bana çok kötü ve ciddi bakışlar atıyordu.
Bu hoca da amma uyuzdu bakışlara bak sanki anasını öldürmüşüm.Yerime oturmak için izin almıştım,yine aynı bakışlarla "Geç yerine ders bittikten sonra odama gel demişti" ne işi vardı ki benimle bunun? Neyse gitmek zorundayım zaten.Yerime oturduktan sonra diğerlerine de ithafen "Jeon da geldiğine göre sınavları veriyorum,çalışan kazanır." Son iki kelimeyi bana bakıp ta piç gülüşü atarak demişti.Bu adamla sevgili olan nasıl dayanıyor buna.Sınav zor gibiydi ama kolaydıda.Gecelere kadar çalışmamın sonucu hahayt.
Vakit bittikten sonra sınavları toplamaya başlamıştı.Çocuklar beni kafeye gitmeye ikna etmeye çalışıyordu.Ama hocanın dediği gibi odasına gitmem gerekiyordu...
Ama bu ondan sonra kafeye gitmeyeceğim anlamına gelmiyor tabii ki.Bazı kızlar sınıftaydı hâlâ kim taehyungu izliyorlardı.Hoca sınıftan çıktığı zaman eliyle bana işaret yaparak yol gösterdi.Odaya girdiğimizde sessizlik çöktü.İlk bir iki dakika ikimizde konuşmadık.

"İlk konuşan kaybeder oyununda mıyız?"dedim.

"Hayır,Jeon oyunda değiliz.Seninle derslerin hakkında ve geç kalmanla alakadar buraya çağırdım"

İsteyerek gecikmiyordum ki.Hiç bir şeyden haberleri olmadan konuşuyordu.Benim ailemden kimsenin haberi yoktu ama yinede.

"Dinliyorum hocam"diye cevap verdim.Bakalım ne diyecek.
"İlk öncelikle Jeon seni iki gündür tanıyorum,bu iki günde geç kalmalarını ve derste zayıf olmanı gördüm.Senin yetiştiremeyeceğin  bir şey belki bu eski ödevler ama hayatında geleceğinin kurulmasında önemi çok.Bu yüzden de bu ödevleri senden yapmanı istiyorum, verdiğim zamana kadar.Gecikmezsen de sevinirim.Çıkabilirsin şimdi"

Ne? İki gün mü amına koyayım üç gündür tanışıyoruz ya biz ne saçmalıyorsun uyuz.Peh,beni önemsiyor sanki olm o kadar ödevi nasıl yetiştircem.Birde diyor ki gecikmezsen sevinirim hah götüm.

"Peki hocam,teşekkürler" demiş çıkacaktım odadan ama hocanın
"Suratını niye astın iyiliğin için söylüyorum bunları zorlasa da yapman gerek"demesiyle duraksadım.
Fark etmiş miydi suratımı asmamı?Mal fark etmese nasıl diyecek.
"Hocam dedikleriniz harfiyen doğru fakat benim gecikme sebebim bu ödevler ve sınavlar.Kendim bile isteye  gecikmiyorum zaten kafam fazlasıyla dolu.Bu ödevleri yapmamak benim suçum ama evde tatil yapmadım ben kimsenin bilmediği şeyler var.Niye evde kendim isteyerek kalayım ki,hele evden kaçmaya can atarken?" Bunları derken gözlerim dolmuştu yaşlarım tek tek akmaya başlamıştı.Farkında değildim dediklerim ağzımdan çıka vermişti demeyecektim aslında of.O da bana "Jeon anlatmak ister misin içinde tutmak yalnız zarar verir insana." demişti.
Bu uyuz nasıl döndü böyle amk.Her şeyi iki günlük birine nasıl anlatcam ben.
"Hocam ben bunları kaç yıllık arkadaşlarıma cesaret edip anlatamıyorum,size nasıl anlatmamı bekleye bilirsiniz ki?"
demiştim eh bence mukemmeldi.
"Peki,Jeon ne zaman anlatmak istersen buradayım."
"Teşekkür ederim hocam anlatacağımı sanmıyorum" diyerek çıkıp gitmiştim.

Sonraki ders kimyaydı,hocayı biraz dinleyip uyuya kalmıştım.Jiminler beni uyandrımaya çalışmış ama uyanmamışım.Ne de olsa gece boyu uyuyamadım.Çantamı toplayıp arkadaşlarla çıkmıştık okuldan.Konuşarak giderken çocukların gözü bir yere daldı.Baktıkları şeyse Kim Taehyungun arabasıyla okuldan çıkmasıydı.Bu araba önceden var mıydı yeni mi gördüm ben?
Bizim yanımızdan geçmişti yavaşça hoşçakal jeon demişti yanımda Minho vardı o da duymuştu.Bana gözlerini şişirerek bakmış,aranızda bir şey mi oldu demişti."Ne? Ne alaka oğlum" dedim.
"E bu sana niye öyle dedi?" doğru söylüyordu niye oğlum?
"Ben ne bilim her çocuğa der bu" demiştim.
"Peh.Ne alaka deseydi bizde duyardık diğerlerinden."Dedi.Gerçekten ya deseydi duyardık.
"İki gündür geldiği için olabilir mi acaba?"

"E sana niye dedi aq diğerlerine desin diyorum bende?"

"Bilmiyorum ben umrumda değil." cevabını vermiştim.
Eve artık varmıştım elimi yıkayıp biraz su aldım yanıma dersleri bitirmem gerekiyordu.İyi olmalıydım tüm derslerimde.Kimyayı bitirdim yarına sınavım vardı.İngilizceyi de bitirmiştim.Sonraysa canım noodle çektiği için mağazaya gitmiştim.Fakat düşündüğüm bir şey vardı babam niye eve gelmedi?
Peh ölmüş mü acaba? Ne sikimde ölse bile umrumda değil.
Ancak onu mağazanın yanındaki kaldırımda yatarken görmüştüm kendi kendine kadın ismi sayıklıyordu.Orospu pezevenk.Mağazaya girmiş noodle ve soğuk çay alıp eve dönmüştüm,babama dokunmadan.
Erişteyi suda kaynatmıştım sosla karıştırıp kaseye almış masama oturmuştum.Birden bir bildirim geldi.

bir bildiriminiz var.

Matematik hocası
İyi akşamlar,Jeon.
görüldü














sevgilimin isteği üzere paylaşıyorum,gençler.

teacher's pet.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin