Gene ben ne mukemmel ficim geldik hemen smut yazmicam o yüzden boşuna heves vermek istemedim daha bunları bir ayrılık bekliyoo🥰
eve gittiğimizde hemen yatağa gittim çünkü saat çok geç olmuştu telefonumu elime aldım ve gelen iki tane mesaj vardı hemen mesajlara girdim
gimpouluslararasihavaalani:
1890 sayılı biletiniz 23 aralık 2024 tarihinde saat 04:30'dadır
gimpouluslararasihavaalanindan hatırlatma...
babam
babam:
o uçak bileti ile yanıma geliyorsun Jisung anladın mı beni yoksa o çok sevdiğin arkadaşlarını öldürürüm Jisung bunu yaparım anneni öldürdugum gibi onlarida öldürürüm
bu mesajları gördükten sonra otomatik olarak gözlerim doldu aklıma ilk gelen kişi Minho oldu... uçak bugündü yani bugün 04:30'daydi ve şuan saat 01:28'di Minho yanımda uyuyordu hemen ona baktım benim belime sarılmıştı ve kafasını karnima yaslanmisti (Jisung oturuyo) elimle saçlarını karıştirdim Minho'nun yanından yavaşça kalktim ve hemen bavulumu aldım eşyalarımı yavaşça koydum ses çıkarmamaya özen gösterdim üstümü değiştirdim ve Minho'nun yanına gittim son bi kere onu öptüm ve kapıya doğru ilerledim gözümden bi damla yaş aktı...
Jisung babasının yanına yani Ulsan'a gider ve çoktan sabah olmuştu Jisung yatağında sabaha kadar ağlamıştı
sonunda yataktan kalkmaya karar verdim telefonumu babam almisti nereye koyduğunu biliyordum ama almaya cesaret edemiyordum yataktan kalktım ve aglamaktan şişmiş gözlerimi ovusturdum ve yanaklarımda olan ıslaklığı sildim elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya indim 'oo sonunda uyandın Jisung' dedi babam ve yanında bi erkek vardı 'bak bu da artık senin baban evlendik biz' dedi yanındaki adamı gostererk babam gay miydi? yaklaşık 14 yıldır görmüyordum onu demekki gay olmuş çok takılmadım yanındaki adam bana gulumsedi 'merhaba Jisung ben Marco' dedi ne biçim isim la bu 'bende Jisung' dedim ve mutfağa gittim bardak su aldım ve suyu içtim karnim çok acikmisti bi tane sandviç yaptım oturma odasına doğru ilerledim 'Jisung biz dışarı çıkacağız istediğin bisi var mi' dedi Marco sicakkanliydi ama ondan nefret etmiştim çünkü çok yilisikti 'hayir' dedim düz bi şekilde 'tamam o zaman' dedi ve kapıya doğru ilerledi babam benim yanıma geldi 'bana bak Jisung eğer beni sinir edecek veya Marco' yu üzecek birsey yaparsan seni öldürürüm'dedi dişlerini sıkarak sonra o da kapıya ilerledi ve ikiside dışarı çıktı ben hemen telefonumu elime aldım ve telefonu açtım hemen mesaj kısmına girdim ama kimsenin numarası yoktu sadece babamın vardı büyük ihtimalle hattımı değiştirmisti e ben şimdi napicam nasi ulasicam bunlara telefonu tekrar aldığım yere koydum ve tekrar aglama istediği geldi ve ağlamaya başladım neden beni buraya getirmişti ne istiyordu benden nefret ediyorum bu adamdan...
minho'dan
sabah uyandığımda Jisung'u yanımda göremedim mutfağa veya tuvalet gitti sandım ve çokta umursamadım birkac dakika sonra Jisung hala gelmeyince evin her yerine baktım ve Jisung'u bulamadım hemen telefonumu aldım ve Jisung'u aradım 3 kere çaldı 'Hadi be Jisung aç şu telefonu' diye söylendim ama açmadı kaç kere aradım bilmiyorum sonra Chan hyungu aradım 'Alo Chan Jisung yok' dedim 'ne demek yok' 'baya yok Chan her yere baktım kaç kere aradım ama yok' 'Minho eminmisin bi yerde Bi not falan yok mu' 'yok Chan yok!' diye bağırdım hem sinirliydim hemde üzgündüm etrafa bakınırken bi not gördüm ve hemen oraya koştum hızla notu okudum
endişelenme Minho babam çağırdı nereye gittiğimi bilmiyorum ama yakında gelecegim beni sakın unutma seni seviyorum
Han Jisung
yaziyordu 'bekle Minho geliyorum' dedi Chan ve telefonu kapattı notu okuduktan sonra gözümden birkaç damla yaş aktı nota bakarak ağlıyordum Jisung resmen gitmisti babası çağırmıştı onu ya ona tekrar şiddet uygularsa ya onu öldürürse diye düşüncelerle boğuşuyordum çok korkuyorum Jisung'a birsey olacak diye neden gitmisti neden beni uyandirmamisti... Chan ve diğer herkes gelmişti 'olm nereye gidebilirki' dedi Hyunjin 'babası ona küçükken şiddet uyguluyordu ya gene yaparsa' dedi Felix 'sus Felix' dedi Seungmin beni teselli etmeye çalışıyordu ama işe yaramiyordu ağlamıyorum sadece bakiyrodum 'bulacağız Jisung' u endiselenmeyin'dedi Chan 'nasi endiselenmiyelim Chan hyung nasi bulucaz' dedi Jeongin 'benim bi arkadaşım vardı havaalaninda çalışıyor ona soralım mutlaka biliyordur' dedi Chan ve hemen arkadaşını aradi bir süre konuştuktan sonra telefonu kapattı 'nereye gittiğini buldum Ulsan' da 'dedi Chan ben hala hiç konuşmadan sadece bir yere odaklanmış şekilde bakiyrodum' şimdi tek sıkıntı nerde oturduğunu bulmak'dedi Felix 'ee şimdi ne yapacağız' dedi Changbin 'gidecekmiyiz Jisung' u almaya'dedi Jeongin 'Minho' yla ben gideriz diğerlerine gerek yok'dedi Chan 'bende geleceğim' dedi Seungmin 'biletleri alalim hemen' dedi Chan...
sövmeyin bana lütfen vallaha yazacak bisi bulamadım yoksa bu fic çok kısa olacaktı özür dilerim bi kac bölüm sonra final yaparım ama çünkü yeni fic yazmak istiom sıkıldım bundan🥰🎀😽🤍
