DİLANIN ANLATIMIYLA
Sabah uyandığımda Baran yanımda yoktu. Yüksek ihtimal aşağı inmişti çünkü mutfaktan sesler geliyordu. Bende hemen hazırlandım. Üstüme rahat bişeyler giyinip indim. Vee Baran ağamız her zamanki gibi üstü çıplaktı. Onu böyle görmeyi seviyordum. Ama aynı zamanda kıskanıyordum. Evde olunca üstüne bişey giymeyi sevmiyor. Hemen yanına gittim arkadan sarıldım. Parmak uçlarıma çıkıp boynundan öptüm. Sanırım Baranın en çok boynunu ve kokusunu seviyordum. Oda bunu biliyor ve bildiği için arkasını döndü ve beni kucağına aldı bende başımı boynuna gömdüm.
Dilan: Günaydın sevgilim
Baran: Günaydın güzelim. Hadi gel kahvaltı hazır. Bir an önce yiyelim ve çıkalım.
Dilan: Nereye gidiyoruz ben böyle birşey konuştuğumuzu hatırlamıyorum.
Baran: Biliyorum sevgilim. Öyle bi kafa dağıtalım dedim. Ne biliyim alış veriş falan yaparız sinemaya gideriz yani sen ne istersen onu yaparız.
Dilan: Tamam sevgilim hadi o zaman kahvaltımızı yapalım.
Kahvaltı faslı bittikten sonra ikimizde hazırlandık tabiki önce ben hazırlandım. Altıma siyah kumaş pantolon üstümede beyaz crop ve siyah gömlek giydim. Açık giymeyi çok istiyordum fakat Mardin gibi bir yerde bu iyi algılanmıyor üstelik birde ağa karısıysan.
Baranda benim gibi altına siyah kumaş pantolon üstünede siyah dar T-shirt giydi. Yahu adamın bütün kasları meydandaydı. İkimizde aynanın karşısına geçtik. Ben hafif bir makyaj yaptım Baranda o sırada saçına şekil veriyor ve parfümünü sıktı. Ve erkeksi kokusu odanın her yerine yayıldı. Sonra vende çok güzel ferah çiçek kokan parfümümü sıktım. Ve hemen evden çıktık.
Önce biraz alış veriş yaptık biraz dedğime bakmayın 750.000 tl harcadık. Ve girdiğimiz her mağaza bize özeldi. Ve aldığımız çoğu şey mağazaların hediyesiydi. Baran adamları eşyaları eve götürdü. Bende hizmetçilerden bir tanesini aradım ve eşyaları yerleştirmelerini söyledim. Baran benim bu halime gülmüştü.Allah var kocam diye demiyorum ama çokta güzel gülüyor mübarek.
Dilan: Hayırdır kocam niye öyle bakıyorsun?Bi kusurummu var?
Baran: Estağfirullah karım o nasıl söz? Bakıyorumda hanımağa olmuşun?
Dilan: Geç bile kaldım kocam. Yoksa rahatsızmı oldun?
Baran: Yok kadın ne rahatsız olucam. Aksine çok yakıştı sana hanımağalık.
Dilan: Teşekkürler adam.
Sonra restorana gittik ve bişeyler yedik. Sonra Karabey vakfına gittik. Vakfa adım attığımız anda herkes bizi alkışlamaya başladı. Yeni evli olduğumuz için herkes tebrik etti ve bir sürü hediye verdiler. Daha sonra Baranın şirketine gittik ordada durum aynıydı fakat bişey gözüme sataşdı. Burdaki kızların hepsi neden kısa etek ve topuklu ayakkabı giyiyor. Etekler kalçalarında bitiyordu nerdeyse. Neyseh ben Barana sorarım bunun hesabını. Akşam eve geldiğimizde saat 23:20 olmuştu. Hemen üstümü değiştim makyajımı temizledim ve kendimi yatağa attım. Ve arkamı döndüm.
Baran: Sen niye bana arkanı döndün kadın?
Dilan: Uykum var adam. Sabah hesap sorucam ben sana
Baran: Hayırdır kadın neyin hesabı??
Dilan: O şirketteki kızlar neden öyle kısa giyiniyorlar ?
Baran Dilanın neyi söylemek istediğini hemen anladı.
Baran: İstediğin bu olsun güzel karım. Yarım öyle bişey görmeyeceksin. Hadi gel bakalım kocaya
Dilan hemen Barana döndü ve üstüne uzandı başını Baranın boynuna gömdü.
İkiside uyudular.
Hello canlarım mənim. Necəsiz. Xahiş edirəm oy vermeyi və yorum yapmayı unutmayınız. Azərbaycandan salamlar❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baranla Dilanın Hikayesi
FantasíaMardinde Yaşayan Baran ve İstanbullu Dilanın acıklı bi okadarda romantik hikayesi hakkında bu kitap. Koskoca aşiret ağasının kim bilir ne yürek yakan anıları vardı işte o adamın yaralarını saracak bi kadın geldi hayatına hiç beklemediği bir anda...