0.4

421 18 10
                                    

Eda Başar'dan...

Minik bebeğime sarılmış, salonun ortasında ağlıyorduk.

Ve Kaya bey beni bu halde görüyordu.

Rezillik...

Resmen rezillik..

"Tamam," diyip elimin tersiyle Marinin ve benim göz yaşlarımı sildim. ".. ağlama artık bebeğim. Hadi, bak bende ağlamıyorum. Aaa bak bizim kurabiyelerimiz vardı. Yiyelim mi? Tadı da şimdi nasıl güzeldir bir bilsen. Neden. Çünkü sen yaptııınn!" dedim heyecanlı heyecanlı.

"Peki Eda abya. Kuyabiyeleyimiz hayika oymuştuy degil mi?" Başını salladı "eveet hayika olmuştur."

"Evet bebeğim harika olmuştur." diyip Marinide kucağıma alarak ayağı kalktım. O sırada bize doğru yaklaşan Kaya beyi gördüm.

"Eda, Marini Aslı ablaya bırakıp yukarıya çalışma odama gelirmisin? Bir şey konuşacağım seninle." başımı salladım.

"Peki Kaya bey." hızla mutfağa ilerledim. Masada oturan Aslı ablayı görünce gülümsedim.

"Aslı abla, Marini 2 dakikalığına sana emanet ediyorum. Kaya bey beni çağırdı da." başını salladı.

"Peki Eda, sen çık, biz Marinle birlikte yaptığınız kurabiyelerden yeriz." diyerek gülümsedi.

"Çok sağol." diyip mutfaktan çıktım. Yukarıya adımlayıp Kaya beyin kapısını tıklattım. 'Gel' komutunu duyunca içeri girdim.

"Lütfen geç," diyerek bana bir sandalye gösterdi. Oturup ona, soran bakışlar gönderdim.

"Beni," yutkundum ".. işten atmak içi-" sözümü kesti.

"Hayır." dedi "Sana deneme süresi vermeden benimle çalışmanın teklif edecektim."

nE?

O anın hızıyla ne yaptığımı bilmeyerek Kaya beye sarıldım.

Ahh aptal kafam, ne diye Kaya beye sarılıyorum ben yahu!

Kaya bey ilk duraksadı, sonrada anın şokunu atlatmış olmalı iki elini belime koydu. Yavaşça kollarından ayrılıp ona baktım.

"Teşekkür ederim, teşekkür ederim! Kızınız gerçekten çok iyi bir kız. Onun sayesinde bende anasınıfı öğretmenliğini deneyimleyip, görmüş olacağım. Ama sadece bununla da kalmayacağım, Marinle bu bir kaç saatim gerçekten de güzel geçti.!" dedim gülümseyerek.

Derin bir nefes aldı "Asıl ben teşekkür ederim. Kızımı, bir kaç saattir gerçekten mutlu görüyorum."gülerek ona baktım.

" Peki Kaya Bey, ben aşağı inebilirmiyim? Marin kurabiyeleri tadıcaktık da." başını salladı.

" İyi günler Kaya bey. "

" İyi günler Eda. "

Odadan çıkıp aşağı inmeye koyuldum.

Mutfakta Marini ve Aslı ablayı görmemle yüzümdeki sırıtış daha da büyüdü.

"Selam kızlar." dedim. Kurabiye yiyen canavarların bana dönmesi için.

"Marin ablaa."

"Bebeğim?" koşarak bana doğru geldi ve kollarını açtı. Bende onu kollarına sardım. Ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Hadi güzelim, gel de ben de tadayım kurabiyelerden. Nasıl olmuş, beğendin mi?" heyecanla ellerini çırptı.

"Evett çok güzel olmuş Eda ablaa."diyerek beni masadaki kurabiyeler sürükledi. Kafamı Aslı ablaya çevirdim.

" Sence nasıl olmuş, Aslı abla? "

"Çok beğendim, ellerinize sağlık. Valla ben bile böyle yapamıyorum ayol. Sen nasıl yapıyorsun? Tarif ver de ben de yapıyım emi kızım." dedi heyecanla.

" Tarifi, bi arkadaşımın annesinden almıştım. Tabii veririm. "

"O zaman ben bi içeriye, Meleğe falan bakıyım. İşler nasıl gidiyor diye." başımı salladım.

"Melek?" dedim sorarcasına.

"Melek, benim gibi burada bi çalışan."

"Peki sen bak o halde bizde Marin bebeğimle kurabiyelerden yiyip oyun oynarız." Baş selamı verip odadan çıktı Aslı abla.

Kurabiyelerden tadmıştım. Gerçekten de güzel olmuştu.

Marine baktığımda ise... İlk bakışmamızdan çok daha farklıydı bakışları. Şu an mutlu, huzurlu ve sevimli görünüyordu. İlk gördüğüm de ise... O zaman çok farklıydı bakışları;o zaman sanki mutsuz, huzursuz ve güvensizdi...

Bakalım bizi neler bekliyor.

...

5 GÜN SONRA...

Evet.. Sanırım aradan tam 5 gün geçmişti. Ve biz günden güne Marinle aramızı bayağı düzeltmiştik. Kaya bey ise; ona sarıldığım günden beri bana çok soğuk davranıyordu.. Neyse dedim içimden o senin patronun diye devam etti iç sesim.. Ama bi tarafımda dünya kısa, Tabiki de aşık olucaksın. Dedi fakat ben ne diyeceğimi bilmiyordum.

Bir kaç fısıltı ve konuşma sesiyle gözlerimi araladım. Ama her yerim ağrıyordu. O nası ağrı ayol. Sanki eşek yükü taşıdım. Ay şaka gibi..

Gözlerimi açınca karşımda bi tane endişeli çift göz gördüm. Marindi..

"Marin," dedim boğazımın kuru ve ağrısıyla birlikte çıkan hışırtılı sesiyle "Bebeğim, ben seni uyandıracaktım.. Üzgünüm alarmın sesini duymamışım."dedim ona bakarak.

"Eda abla neden kaldırmadın beni. Bi an seninde beni terk ettiğini düşündüm. Annem gibi... " Annem gibi.

(Yazar notu;Ay valla Marin, herkez senin için yanıp tutuşuyor zaten askm. Valla ne yazıyorum ben yaa SŞMDLDKFCŞKF)

"Hayır bebeğim, neden seni terk edeyim. Sadece biraz hastayım. Ama şimdi iyiyim tamam mı Marinim." hayır, iyi değilim diyemedim. Başını salladığında konuşmaya devam ettim. "sen odana git de hazırlan, bende hazırlanıp geliyorum." başını sallayıp odadan fırladı.


Elimi boynuma koyup ovaladım. Çok sıcaktı. Elimi alnıma koyup ateşimi kontrol ettiğimde ise baya sıcaktı alnım.

Nefes verip yataktan kalktım. Odamda olan lavaboya ilerledim. Aynada kendime baktığımda ise yüzüm bembeyaz kesilmiş, dudaklarım kupkuruydu. Başım dönüyor, kulaklarım uğulduyordu.

Allahım sabır,

Allahım yardım et..

Bakalım bugün nolucak.

Ayol inşallah kötü başlar güzel biter..
.
.
.
.
.
.
Selamm.
Bi kaç gündür sınav nedeniyle bölüm atamamıştım.
Ama bakın sözümü tuttum.
Siz de sözünüzü tutup yorum ve Vote atmayı unutmayın.
Görüşürüüüz.
Öptüm. Muckkkk

BEBEK BAKICILIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin