21 Şubat 2024
Yumruktan sonrası biraz hızlı gelişmişti. İdris Bey ne olduğunu henüz kavrayamamışken ikinci bir darbeyi de Gökay Beyden almıştı.
"GÖKAY NAPIYORSUN, NİYE VURDUN ADAMA?" diye tabiri caizse çığırdı Biricik Hanım.
"Biriciğim bilmiyorum! Oğlum vurduysa haklıdır diye bi tane de ben çaktım." Gökay Bey bunları söylerken hala yaptığı şeyin şokundan çıkamamış bir şekilde gözleri kocaman açıktı ve bir boksör gibi olduğu yerde bir ileri bir geri gidiyordu.
Olayın şokundan çıkan Pembe Hanım-söz konusu karışan bebeklerin bir diğer annesi- yerde bayılmış olan kocasına koştu.
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!? Dağ başı mı burası!?" diye çıkıştı. Bir yandan da bayılan kocasını ayıltmak için yanağına küçük küçük tokatlar atıyordu.
"Babama vurmaya nasıl cüret edersiniz!?" dedi Emir. O bunu dedikten sonra Gökay Beyin gözlerinde bir şeyler kırılmıştı sanki.
Biricik Hanım kırık bir sesle,
"Baban mı? Bu kadar çabuk mu vazgeçtin bizden Emir?" dedi. Emir'in buna verecek bir cevabı yoktu.
Pembe Hanım tekrar bağırdı.
"O bunu hak edecek bir şey yapmadı! Şikayet edeceğim sizi!"
Atalay yerde yatan adamı parmağıyla gösterirken bağırdı,
"Bunu en çok hak eden oydu! Bunu en iyi bilense sensin! Ve şikayet edeceksen hiç bekleme zira karşında ülkenin en iyi avukatları arasında olan Atalay Akel var ve bu avukat babasını ve kendisini savunmaktan çekinmeyecek. Hatta bakarsın belki de bu adamın yaptıklarının cezasını da çektirmeye karar verir?" Açık açık tehtid ediyordu ve olası bir davada haklı çıkma ihtimali yok denecek kadar azdı. Ama zaten bu söyledikleri kadını korkutmak içindi. 5 yaşındaki bir çocuktan korkan kadın aynı çocuk 24 yaşına geldiğinde korkudan neler yapmazdı ki?
Kadın bu çocuğun sahip olduğu ve hatırladığı gerçekle yutkundu. Bir cevap veremedi ve sustu. Atuç ailesi ve Atalay ile Asral orada daha fazla durmak istemedi ve kapıya doğru ilerlediler, tam çıkacakken Gökay Bey bir şey hatırlamış gibi durdu. Cebinden bir kart çıkardı ve yerde yatan adam ve başında duran kadına doğru fırlattı. Yüzündeki tiksinirmiş gibi ifadeyle konuştu:
"Şikayet edecek olursanız kartım ve numaram. O kocan ayılınca söyle oğluma her ne yaptıysa bunun cezasını çekicek," yere doğru eğildi ve devam etti "yaptığı her hareketi burnundan fitil fitil getireceğim." dedi ve tekrar arkasına dönmeden çıkıp gitti.
Biricik Hanım yüzündeki gurur dolu ifadeyle,
"İnanın bana şimdiye kadar yaparım dediği her şeyi yaptı. İsterseniz oğlunuza sorabilirsiniz. Ha bu arada eğer bir daha kocama ya da çocuklarımdan birine ve onların değer verdiklerine o sesini yükseltirsen, kocamdan bağımsız şekilde ses tellerini koparır; kendime ve kızlarıma kolye yaparım." dedi.
Bu konuşmalardan sonra odada kalan Akel ailesi hariç herkes çıktı.
"İçerde söyledikleriniz için teşekkür ederim Biricik Hanım ve Gökay Bey." dedi Atalay.
"Bunların lafı olmaz Atalay, ne de olsa artık tam anlamıyla oğlumsun." dedi ve gülümsedi Gökay Bey.
Atalay buna karşın gülümserken konuştu,
"Bu meseleye gelmişken, bence en azından birkaç günlük birbirimize zaman tanıyalım ve olanları sindirelim. Numaraları aldık zaten, haberleşiriz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderin Oğlu
FantasyAtalay; ailesinin sevmediği, dışarıdakilerin hayran olduğu o adam. Eğer ailesinin bildiklerini, gördüklerini onlar bilselerdi ve görselerdi yine de hayran olurlar mıydı ona? Vücudundan yeşil ateş çıkarabilen bu çocuk Babası için ne olduğunu bilmediğ...