Erotik Karşılaşma

Güven

Bölümü 2 parta ayırmış gibi oldum 3 noktadan sonraki kısımda bu video anlamlı gelecek bir nevi aklımdaki sahne diyebiliriz.
Bu arada kitap yazma işinde yeniyim, yazar olmak hakkında bir iddiam yok sadece kendim +18 kitaplar ararken hep aynı şeyler diyerek kendime ben yazayım bari mantığıyla başladım sldnwlxks.
Yalnız ben kişilik ya da ruh hali olarak aşk, duygu olmadan cinselliğin çok yürütülmeyeceğine inandığım için yazılarım da duygusal metinlere dönüştü. Kendi kafamın düşüncelerimin yansıyışı oldu bu satırlar, istemsiz. Çünkü yazarken bile aşk eksikliğini hissediyorsunuz, onu arıyorsunuz arkadaşlar böyle bir durum varken insanlar gerçek hayatta nasıl sadece sekse düşkünlük yapabiliyor ben bunu anlayamıyorum.

Neyse konuyu saptırıyorum demek istediğim ben burayı bir nevi günlük gibi kullanıyorum. Fikir alışverişini de seven biriyim, sizlerden de duygularınızı duymak hoşuma gider. Kitabın bu halinden memnun musunuz sizce başlangıcım ve kategorilerim nasıl fikirlerinizi merak ediyorum.

...................................................................................

Henüz yeni tanıştığınız birine yabancılık hissetmemek, samimiyetine inanıp güvenmek; özellikle ona sarıldığınızda güvenli bir limandaymışsınız gibi bir hissi yaşatacağına inandığınız kişiyle aranızda oluşan bu çekim ve bağ sizi sevgiye götürebilir. Aşk değil ama sevgi olabilir.
Çünkü, aşık olmak hiç tanımadan güvenip sevmek demek. Gözleriniz ilk değdiğinde yabancılamamak demek. Herkese kapı duvar iken ona bağ bahçe olmak demek.
Fakat dostlar, bazı erkekler vardır ki her ne kadar ruhunuzu okuyor olup size gerçek samimiyet ve güven veriyor olsa dahi onların yorgun yürekleri sorumlu bir sevgiyi istemiyor olabilir. Yahut yorgun olmasına gerek yok, bazı erkekler sadece takılmak ister ve bunu güzel bir an'ı yaşamak için istiyorum derler...

Ve işte gelmiştik. İlkim olacaktı. Terimden rahatsız olduğum ve üstümde gerginlik olduğu için duşa girmek istiyordum. Sanırım anlamıştı. İstersen duşa girebilirsin dedikten sonra seve seve kendimi duşakabine attım. Arındığımı hissediyordum, vücudumun rahatladığını...Ama zihnim... Acabalar ve teorilerle doluydu.

Düşünme Ahsen dedim kendime. Ona baksana ne kadar rahat, tasasız. Anını yaşamak isteyen biri, an'a ve güzel duygulara önem veriyor. Belki de onun gibi yapmalısın. Net olup önüne bak, anı yaşamaya bak. Neticede şu an buradasın.

Sanırım sadece sarılıp uyusak bile bana yeterdi.  Güvenin verdiği rahatlama hissi böyle bir şeydi. Göğsüne yaslanıp güven hissiyle gevşeyip uyuyabilirdiniz. Eğlenceliydi de, yalnızca kahkahasına eşlik etmek bile isteyebilirdiniz. Yolunuzda sıkıntıya düştüyseniz arayıp akıl sorabilirdiniz. Kendini yetiştirmiş insan her zaman belli olur. Mesele para pul değil bakın, duygusal ve zihinsel olarak kendini yetiştirmekten bahsediyorum. Erdemli bir yetişkin olmak herkeste bulunan bir şey değil. Sanırım ben en çok bu özelliğinden etkilendim. Fakat kendisi iskelesiz limandı. Teknesi bağımsız sulardaydı.

Zaten böyle olup olmaması bir şeyi değiştirmez. Neden mi? Çünkü bir kere kendini o dar pencerenin önünde hissettin. Senin melteminin kaynağı bırası değil onu anladın. Sadece bir ara komşu balkona misafir olabileceğini düşündün o kadar. Ağırlamaktan çok kısa sürecek dahi olsa misafir olmak istedin. Misafir olup hürmetle ağırlanmak...

Bornozu üzerime geçirip banyonun kapısını açtığımda yoluma dizilmiş, dizi dizi uzun şamdanlar, kenarlarında pembeden kırmızıya doğru giden İngiliz gülleri ve de en güzeli fiskos sehpanın üstündeki gramafondan çıkan taş plak müziği beni karşıladı. Tüm perdeler çekilmiş içerisi sadece mum ışığına bürünmüştü. Mumlar yatak odasına doğru gidiyordu fakat salondan mavi ışıklar geliyordu. Merakla oraya doğru adımladım. Odanın tavanı uzay manzarasına bürünmüştü ve sürekli değişiyordu, bazen kara delik, bazen kuzey ışıkları bazense renk renk galaksiler ve yıldızlar görünüyordu. Masada atıştırmalıklar vardı. Bu kadar uzun süre mi banyoda kaldım diye düşünmeden edemedim. Böyle güzel bir ortamla karşılaşabileceğimi asla düşünmüyordum.
Mutfaktan çıkıp salona girmesiyle bir an irkildim o ise kocaman gülümsemesiyle elindeki tabağı masaya koyup bana adımladı. Bel kuşağımdan çekip burnunu burnuma sürttükten sonra elindekini ağzıma koyduktan sonra