18 yaşındaki ezginin babasının tayini sonucu Ankara'dan Mersin'e taşınmıştır yeni okulu onu tanımıyor özellikle kaan ve çetesi...
_______
Güçlü bir sesle bağırdım " KAAN " yerde ki gözlerini bana çevirdi elimle ağaç dalını gösterdim ve "BU SANA GİRS...
Saat 21.30 gösterirken hazırlanmak için uzandığım yataktan kalktım. Aşırı heyecanlıydım kendime güveniyorum ama yinede gerginimde. Bu gün okulda baya sıkıntılı geçmişti daha doğrusu kaanla birbirimize laf sokarken hocaya yakalanmıştık aslında bunda birşey yok ama tam sinirle kasıklarına vuracakken hoca gelmişti sonrası karışık... Aklıma o anlar gelirken unutmak için kafamı salladım. hoca niye yanlış anlamıştı ki o an hiçbir şeyden utanmayan ben domates gibi olmuştum. Üstüme şunları giydim:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giderken üşürüm diye de siyah ceketimi üstüme geçirdim saate bakmak için telefonuma uzandım 10.24 sanırım hazırlanırken fazla oyalanmışım. Annemler uyumuştur inşallah
Amin
İç ses nerelerdesin ya
Burdayım burda
Spor çantamı omzuma taktım ve telefonumu cebime koydum sessiz adımlırla odamdan çıktım. Ev sessizdi, sessiz ama hızlı adımlarla kapının önüne geldim anahtarımı alıp en sessiz şekilde kapıyı açtım kapıyı arkamdan anahtarla kapatıp evden çıkmak için bahçe kapısına yöneldim. Bahçeden de çıkınca derin bir nefes aldım. Başardım(!) küçük bir sevinç hareketinden sonra unutmadığım yoldan hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Sokakları bir bir geçerken zaman ilerliyordu aceleyle telefonumdan saate baktım 22.55 daha yolumun yarısını anca gelmiştim. Bunun böyle olmayacağını anladım ve telefonumu cebime sıkıştırıp koşmaya başladım.
Hadi tabana kuvvet kızım
Hızımı daha da arttırarak koşmaya devam ettim. Karanlıkta yerleri zar zor görüyordum. Aniden önüme çıkan çöp kovasıyla gözlerim büyüdü son anda üstünden atlayarak kurtuldum. Bunu buraya kim koydu amına koyim. Hayatım kayıyordu, yavaşlayan bedenimin hızını arttırarak daha dikkatli bir şekilde koşmaya devam ettim
Sonunda gelmiştim hiç durmadan direk içeri girdim eş zamanlı olarak zil sesi gibi bişey duydum ardından mithat hocanın mırıldanışını "sıfır" hala kapının önündeyken ellerimi dizlerime koyarak başımı yere eğdim.
Nefesimi düzene sokmaya çalışırken mithat hocanın sesi duyuldu "tam zamanında... Eğer saat 23.01 olsaydı içeri bile giremiyecektin. Aslında ben senin buraya gelebileceğini bile düşünmemiştim" yavaşça dikilirken sırıtarak ona baktım "karşındayım işte" gözlerimi etrafta gezdirdiğimde buranın tam bir düello mekanı olarak hazırlanmıştı. Büyük rink alanı, seyircilerin oturma kısmı... Dur! Ne? Seyirciler mi? Kafamı şaşkınlıkla mithat hocaya çevirdim "seyirciler de mi olacak?" Alayla "acı çekişini sadece benim izleyeceğimi düşünmüyordun heralde" başımı salladım ve "nerde hazırlanabilirim?" Dedim kafasıyla bir odayı gösterdiği yere döndüm ve seri adımlarla içeri daldım.