0.1

451 16 3
                                    

Duru Anderson'ın ağzından;

Ailem diyebileceğim insanlar vardı artık hayatımda. Beni ablaları olarak görüyorlardı.

Bunca zamandır hayata geç kalmışım diye düşünürken öğrendiklerimin bana böyle bir aile kapısı açması hayatın yaşamaya değer olduğunu hissettirmişti.

Benim evim Galatasaray'dı.

''Çocuklar diğerleri nerede? Yeni transfer ile tanıştınız mı?''

Kerem bana doğru döndü;
''Yok abla, kendisi daha gelmedi. Okan hocanın şüpheleri var, umarım onu yanıltır.''

Okan hoca ve canım Kerem'imin her zaman herkese karşı minikte olsa ön yargıları olurdu. Bu ön yargıları kıran takımda kalır, kıramayan ne olursa olsun geri gönderilirdi.

Sayın Fatih Terim'in dediği gibi; ''Hiç kimse Galatasaray'dan büyük değil.''

İçeriden şişemi doldurup sahaya geri döndüm. Oyuncular yavaş yavaş hazırlanmaya başlarken bende kameramın merceğini temizliyordum.

Derken sessizlik oldu. İstemsizce çevreye bakındım. Okan Buruk sahaya geliyordu.

Ancak yalnız değildi, yanında yeni transferimiz Dries Mertens duruyordu.

''Duru, çevirmenimiz rahatsızlanmış. Rica etsem konuşmamı İngilizceye çevirir misin?''

Tamam dermişçesine kafamı sallayıp Okan Buruk'un yanına geçtim. O ise konuşmasına başladı;
''Tanımadığınızı ve haberinizin olmadığını düşünmüyorum ama resmiyetten bu konuşmayı yapmak zorundayım. İşte yeni transferimiz Dries Mertens. Kendisi bize Napoli'den geldi.''

Okan hoca konuşmasını bitirirken ben İngilizceye çevirmeye başladım. Yabancı oyuncular ancak anlamışlardı. Ben konuşmamı bitirirken Kerem sürekli bir bana bir Mertens'e bakıyordu. Bakışlarına anlam veremedim.

''Umarım Mertens bize iyi gelir ve 10 numara ihtiyacımızı karşılar. Hoş geldin Mertens.''

Anlık bir alkış koptu, Mertens ise teşekkür eder gibi kafasını öne eğiyordu.

Ben ise hızlıca kamerama koştum.
''Okan hocam bekleyin fotoğraf alalım.''

Herkes yan yana dizildi, Mertens'i ortaya aldılar. Bende fotoğrafı çektim.

"Kızım sensiz fotoğraf mı olur? Al telefonunu çek bir tane daha." dedi Nando.

Telefonumu aldım ve birkaç tane de selfie çektim.

Ben yedek kulübesine giderken Okan hoca bağırdı;
"Haydi, kaynatmayalım antrenmanı. Zaten bugün fitnes yapmadık."

Yapılan dostluk maçı Mertens'in golüyle tamamlanmıştı.

Kerem soyunma odasına giderken yanımda durdu;
"Abla beni eve bırakır mısın?"

"Tamamdır Kerem'im sen hazırlan ben odamda bekliyorum."

Yukarı çıktıktan hemen sonra instagram için fotoğrafları hazırlayıp sosyal medya görevlisine gönderdim.

Malum Kerem çok yavaş hareket ediyordu.

Ben bunları düşünüp kendi kendime sosyal medyada takılırken bildirim gözüme çarptı.

"driesmertens sizi takip etti"

Nedense böyle bir şeyi beklemiyordum. Mertens'in daha ilk antrenmandan beni takip etmesi garipti çünkü daha soyunma odası yavaş yavaş boşalıyordu.

Geç Kalmadık  "Dries Mertens"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin