Beni benden alan gülümsemesi yüzünde yayıldı.
''Geç kaldığımı düşünmüştüm.''
Hiçbir şey söyleyemedim. Dilim tutulmuştu.
''Beni yanılttın.''
O bana bakarken bende ona baktım.
''Geç kalmadık.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
galatasaray: ❤️💛
driesmertens: my brother💛 -hziyech: @driesmertens bro❤️
user125037: bu ikilinin gülüşleri ne kadar güzel ya
user349249: mertens evlendi mi ya? -user729360: @user349249 sevgilisi bu fotoğrafı çeken kişi.
Son zamanlarda Dries ile vakit geçiremiyorduk. Çoğu zaman geceleri beraber uyuyorduk ama bu da azalmıştı.
Ben bunu dert etmiyordum, etmezdim de. Dries zor bir şampiyonluk sürecinden geçiyordu ve tüm takım üzerinde inanılmaz bir yük vardı.
Bunun farkındaydım, elimden geldiğince takımın morallerini yüksek tutmaya çalışıyordum.
Okan hoca antrenman sonunda bize döndü; "Arkadaşlar bu son maç, şampiyon sayılırız. Bu maçta yapabileceğimiz her şeyi yapıp o kupayı buraya getiriyoruz."
Herkes coşmuştu, heyecanlılardı.
Okan hoca bana döndü; "Bu maçı yedek kulübesinde izle Duru. Sevgilinin maçını iş yapmadan izlemelisin ve bu da şampiyonluk maçı olmalı."
Okan hocaya teşekkür ettim. Sonunda kamerasız maçı izleyecek ve şampiyonluğun tadını çıkaracaktım.
Mertens soyunma odasına geçti. Morali bozuk gibiydi.
Herkes soyunma odasından çıkıyordu. Bende onları kapı kenarında telefonuma bakarak bekliyordum.
Mauro omzunda çantası ile odadan çıktı; "Duru, istersen bir bak Mertens'e. Stresli gibi duruyor."
İstemsizce kaşlarım yukarı kalktı. Mauro'ya kafamı sallayıp yanından ayrıldım. Telaşlanmıştım.
Kapıyı çaldım. Bir tek Dries'in "Gel." sesi duyuldu. İçeri girdim.
Dries duşunu almış, üstünü giyinmiş bir şekilde köşede oturuyordu. Elleri saçlarındaydı, stresliydi.
"Aşkım, iyi misin? Bugün sabahtan beri çok telaşlı, çok streslisin. Bir şey mi oldu?"
Bende gidip yanına oturdum. Elleri başından dizlerine doğru düştü. Hala kafasını kaldırıp suratıma bakmamıştı.
Ellerini tuttum; "Dries, bir sıkıntı mı var? Bak eğer benimle bir problemin varsa konuşarak çözebiliriz. Farklı bir problemse beraber üstesinden geliriz. Lütfen bana iyi olduğunu söyle."
Kötü hissediyordum, telaşlıydım. Dries bir şeyler anlatmak istiyordu ama baklayı ağzından çıkaramıyordu.
"Duru, ben seni hak edecek ne yaptım?"
Kafasını bana doğru çevirip sonunda suratıma baktı.
"Ne demek istiyorsun?"
"Sen, sen çok iyisin, çok güzelsin, yardımseversin, insanlara karşı bir idolsün. Ben, ben neyim ki? Hiçbir işe yaramıyorum."
