dokuz

190 33 22
                                    

Felix, diğerlerinin yanına gitmek
için sınıfın yolunu tuttu. Kendi
kendisine konuşmaya başlamıştı,
gördüğü zorbalıklar yetmezmiş
gibi birde başına hyunjin geldiği
için delirmek üzereydi..

"Aptala bak neymiş benden nefret
ediyormuşmuş, gerizekalı nefret
ediyorsun uzak dursana benden
neden dahada yakınımdasın,
insanlar birbirine sevdiği için
birlikte olurlar, yakın olurlar
lakin hyunjin benden nefret ettiği
için yakın duruyor bu çok
aptalca."

Felix bu şekilde kendi kendine
söylenmeye devam ediyordu, ki
yanlız olduğunu sanıyordu
arkasında onu dinleyen bir
hyunjin olduğundan haberi yok
idi.

Hyunjin elini felixin omuzuna attı,
Felix omuzunda hissettiği el ile
birden irkildi. Ve arkasını döndü.
Felixin boyu hyunjinin boyundan
kısa olduğu için arkasını
döndüğünde başı hyunjinin
göğsüne geliyordu.

"Ne diyordun sen, birde
dediklerini bana söylenmeye ne
dersin BU YÜZÜME?"

Felix hyunjinden korkacak bir tip
değildi, yinede yüksek sesden
korkuyordu. Hyunjin bağırdığında
ise tetiklendi ve refleks olarak
ellerini kulaklarına götürdü fakat
tam o anda hyunjin, felixin
kulaklarına götürdüğü ellerini
sertce kavrayarak felixin canını
acıtmaya çalışıyordu.

Felix masum bir bakış ile "yapma"
demeye çalışıyordu. Fakat son
çağre neye yarar? Hyunjin birden
yumruğunu felixin yüzüne geçirdi.
Bunu felixde beklemiyordu
hyunjinin ona kıyamayacağını
sanıyordu. Fakat bunlar boş
düşüncelerdi, ne olursa olsun
Hyunjinin aşkı nefretinin önüne
geçemezdi. Ne aşkından
bahsediyoruz ya? Hyunjin felixden
nefret ediyor.

Felix birden yere yığılmışdı,
hyunjin ona vurduğunda refleks
olarak bağırdığı için sessiz koridor
bir anda irkildi. Felixin sesini
duyan seungmin hemen koridora
çıktı.

Felixi o halde görünce şaşkınlıkla
bir kaç saniye durakladı ve
uzaktan felixe bakıyordu.

Seungmin, hyunjinin felixe tekrar
zarar vereceğini anlayıp hemen
yanlarına koşdu. Yere yani felixin
yanına eğildi, felixin kaşı
patlamışdı. Bu hyunjindede ne güç
varsa Allah Allah?!

Seungmin ayağa kalkıp elini felixe
uzattı Felixde ayağa kalktı, ikiside
artık hyunjinden korkuyorlardı bu
yüzden ona görünmek hattaha
konuşmak bile istemiyorlardı.
sessizce ordan uzaklasmayı
planlamışlardı.

Felix bir yandan acıyan bileğini
tutuyordu sanırım yere
düştüğünde ters bir hareket yaptı
ve bileği incildi.
Seungmin ise elini felixin
omuzuna atmış yürüyordu.

Arkalarından "Bu yaptıklarım hiç
birşey değil, sadece sana vurdum
ve hemen yere yığıldın. Ama hiç
merak etme birgün intihar
edersenki edeceksin, her gün
senin mezarına geleceğim.
Mezarının yanına oturacağım ve
seninle konuşacağım diyeceğimki
'iyiki yaşamıyorsun sadece ölmeyi
hak ediyordun gerçi sen bi sikimi
dahi hak etmezsin' falan derim
ayrıca öpücük olarakda mezarına
tükürürüm. Hahahah, ama söz
veriyorum intihar etmeyi
başarırsan arkadaşlarımla bunu
kutlamak için içmeye gideceğiz ve
senin bu dünyada olmayışını
kadehlerimizle birlikte
kutlayacağız. Hani sen dedinya
bana, hyunjin madem benden
nefret ediyor o zaman neden
benden uzak durmuyor. Falan
diyordun, belkide hayatını
cehenneme çevirmek içindir
ayrıca kendini asman için veya
benzin ile kendini yakman için
sana yardımcı olacağım, her
zaman yanında olacağım sana söz
yongbok!" Dedi, Hyunjin.

Hyunjinin dediklerine karşı
felixin kalbi kırılmamış değildi
sonuçda oda bir insandı ve
karşısındaki kişi kim olursa olsun
onun ölümünü istememeliydi
belki hyunjin sinirle bunları
demiştir diye düşündü ama
geldiğinden beri hyunjini
yakından tanıdığı icin böyle şeyler
yapacağına emindi.

Felix umursamıyormuş gibi yapıp
seungmin ile birlikte yolunu
devam etti...

3 gün geçdi hyunjin hala okula
gelmemişdi acaba 3 gündür
nerelerdeydi? Felixinde aklı buna
takılmışdı fakat ne kimseye
sorabiliyor ne de kendisini
kandırabiliyordu, bunu
beceremiyordu.
Okul bittiğinde Felix eve geldi
odasına çıktı ve son bir umutla
telefonunu alıp hyunjine yazdı.

Felix
Merhaba
Gelmiyosunda günlerdir
Yani merak etmedimde seni
Sadece merak ettim
Merak
Ettim
Bb
Tm
Bb
Ne dion amk
Iletilemedi
Heyyy
Ordamisin hyujin
Hyuji
Hyu
Hy
Hay
Amk
Bb
Iletilemedi

Hasiktir acaba ne olmuştu
hyunjine? Hayır felix ondan nefret
etmelisin hayır hayır sevmemelisin
onu o sana neler söyledi...

Aradan 1 hafta geçmişdi hyunjin
hala ortalıklarda yokdu. Bay hwang
felixi odasına çağırmıştı

"Buyrun hocam" dedi felix.

"Uzatmaya gerek yok otur buraya
felix"

Ne oldu be bu adama? Normalde en
çok bana samimi davranırdı ama
birden kaba birisi oldu galiba. Ne
oldu ki?

Felix, bay hwangın gösterdiği
koltuğa oturdu.

"Biliyosundur hyunjin Bir kaza
geçirdi"

Bi dakika ne hyunjin? Ne bizim
hyunjin mi? Ne kazası?

"Ha? N-ne kazası?" Dedi felix.

Ardından bay hwang ekledi.
"Araba kazası.. ayrıca durumu pek iç
açıcı değil doktorlar her an onu
kaybedebilirlermiş. Sol kolu kırılmış
sırtında morluklar varmış ve bir kaç
yerde doku zedelenmeleri"

Ne istiyor bu Adam benden?
Zorbama yardım etmemimi? |

"Ona yardım eder miisin felix?"

Kes sesini felix
Neden soyluyosunki aq|

"Ha? Ben ne yapabilirimki? Nasıl
yardım etmemi bekliyorsunuz." Dedi
felix.

"Mesela onun yanına gidebilirsin?
Yakın arkadaş olduğunuzu duydum.
Zaten hyunjin 1 haftadır komada
daha yeni uyandı"

Felix başını onaylar anlamda salladı.
Izin isteyip okuldan ayrıldı ve
hyunjinin yattığı hastaneye gitti.
Odaya girdi. Girdi girmesinede
hyunjini o halde görünce zorbası
olsa dahi içi burkulmuşdu
Hyunjinin kolları morluklar içinde,
kolu ve parmakları ise alçıdaydı.
Felix yavaş adımlarla Odaya girdi.
Hyunjin onu fark etmemişdi zaten
fark etseydi saniyesinde onu kovardı
veya tekrar küfür edip aşşağılamaya
başlardı.

OKUNMALARIM DUSMUS AGLIORUM

Fragile-/-HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin