Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌊
Duyduğum şeyle birlikte bedenim olduğu yerde kaskatı kesilirken, yüzümde beliren büyük şaşkınlıkla birlikte Matteo'ya bakmaya devam ettim.
O ise benim aksime yüzündeki büyük tebessümle birlikte yavaş ve keyifli bir şekilde sigarasını içmeye devam ediyordu.
Bana ne teklif ettiğinin farkında mıydı?
"Ne diyorsun lan sen?"
Dudaklarımın şaşkınlıkla birlikte harmanlamış öfkeli bir mırıldanma dökülürken, Matteo'nun kaşları havalandı.
Ardından sırıtarak dudaklarını araladı. "Komutan," gülerek ağzının içerisindeki dumanı üfledi. "Sana seks teklifi yapmadı ben."
Bozuk Türkçesiyle birlikte kurduğu cümle daha çok şaşırmama neden olurken, öfkeyle dişlerimi sıkarak burnumdan büyük bir soluk bıraktım.
"Hediyemi geri ver."
Öfkeyle yerimden doğrularak yatağın üzerindeki hediyeye doğru eğildim sırada, beni şaşırtacak atiklikte hızla defteri ve kalem setini alarak arkasına sakladı.
"Olmaz, vermem."
Kaşlarım hızla çatılırken, üzerine doğru eğilerek defteri almak için bir hamle yaptım ancak Matteo sırtını hızla yatağa yasladı.
"Ne demek vermem? Ben aldım, benim o."
Matteo kaşlarını çatarak ellerini daha çok belinin arkasına doğru saklarken, sinirli bir ifadeyle dudaklarını araladı.
"Ne kadar terbiyesizsin! Verilen hediye geri alınmaz."
O öfkeyle mırıldanarak bana baktığında, içimde oluşan şaşkınlığı ustalıkla gizleyerek ifadesiz bir surat ifadesiyle ona baktım.
"Terbiyesiz sensin, bana yaptığın teklif normal mi?"
Matteo'nun yüzü duyduğu şeylerle birlikte yavaşça sakinleşirken, kaşlarını kaldırarak kirpiklerinin altından bana baktı.
"Sen utandı?"
İstemsiz bir şekilde dediği şey beni hafifçe utandırırken, dudaklarımı birbirine bastırarak yüzüme sinirli bir ifade geçirdim.
