Ünlü gazeteci, alis karağanlı, üzerine kalan cinayetten içeri alınır. Gazeteciyle eskiden kalan kavgadan onun avukatlığını yapmak istemez. Ama cinayet öyle şüpheli, öyle karamsardırki bu avukat teklifini onaylanıp avukatlığını yapmaya başlar.
"El olduk efendim, velhasıl ziyan olduk, ziyadesiyle."
Turgut uyar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Malikanenin bahçesinde koşturuyordu küçük alev. Daha 11 yaşındaydı. Gelen annesini görür görmez koşturup sarıldı." Annem!" diye bağırdı. Annesini çok seviyordu. Babasını da aynı şekilde. Annesi küçük kızının sevincisini görünce gülümsemeden edemedi.
Annesi küçük kızının saçlarını okşaya okşaya yürüdü." Bugün ne yaptı benim kızım?" Diye sordu, merakla.
Alev güldü. Sabahtan beri annesinin makyaj malzemlerini kullanmıştı." Anneciğim birşey yaptım ama, kızma olur mu?" Diye sordu, dudaklarını büzerek.
Alev başını eğdi." Yine makyaj malzemlerini kullandım. Kızdın mı?" Diyip burnunu çekti.
"Ben sana ne zaman kızdım bebeğim en senin ne yaptığını da biliyorum. Yani, söylesen de söylemesen de hep bilicem. Anneler her şeyi bilir." Dedi." Bana yalan söyleyemediğin gibi diğer arkadaşlarına da söyleme ve başını hep dik tut kızım." Diyip kızının başını yerden kaldırdı.
Kız çocuğu heyecanla başını salladı." Tamam anneciğim!" Dedi sevinçle.
Malikanenin içine girince, babasına koştu." Baba! Beraber lunaparka gidelim! Annem de gelsin. Ne olur!" Diye yalvardı. Lunaparkı çok severdi.
Ünal kızının bu ısrarını kıramadı. "Tamam kızım. Annen üzerini değiştirince çıkarız." Dedi.
Alev olumla kafasını sallayıp, koltuğa oturdu. Yeşim kocasını ve kızını yalnız bırakıp yukarı çıktı.
Evin çalışanı olan betül elinde yeşim hanımın olan, kemanıyla içeriye girdi." Ünal bey, yeşim hanımım kemanı mutfakta kalmış da... Nereye koyiyim?" Diye sordu, çekinerek.
Alev betül ablasının elinde ki kemanı aldı." Baba bende çalıyim mi? Annem gibi çalabilirim bende!" Dedi sevinçle.
Annesi, hem savcıydı hemde keman öğretmeniydi. Kızına da keman dersleri veriyordu bazen.
Annesi karnını tutarak indi. 8 aylık hamileydi. Erkek çocukları olucaktı. Pek koşturamasa da kızı için her şeyi yapardı.
"Evet! Gidebiliriz artık..." Diye bağırdı salona girerek.
Alev elinde ki kemanı babasının eline tutuşturdu." Ama ben kardeşimin gelmesini istemiyorum ki!" Diyip dudağını büzdü.
Annesi gülerek kızının yanına ulaştı." Senin kardeşine iyi bakman lazım kızım. Sen nereye oda oraya." Dedi.
" Ya sevmezsem onu?" Diye sordu alev.
"Eğer kardeşini sevmezsen, bizi de sevmiyormuş gibi olur bak." Dedi yeşim kızına.
Ünal ayağa kalktı." Evet! Bu kadar konuşma yeter... Siz birde büyünce beni yersiniz." Diyip güldü." Anneli kızlı bana girişirsiniz filan."
Üçü birlikte malikaneden çıktılar. Yeşim kızına uzun uzun baktı. Ailesini her şeyden çok seviyordu." Büyüyünce benim kızım avukat olup, bizi boşarsa şaşmam!" Diyip yeşim de güldü.
Sürücü koltuğuna ünal, diğer koltuğa yeşim, arkaya da alev oturmuştu.
"Evet! Lunapark aşkına!" Diye bağırdı alev heyecanla.
Ünal arabayı çalıştırıp yola koyuldu." Evet lunapark aşkına!" Diye bağırdı annesi yeşim de.
Arabadaaldırma deli gönlüm çalıyordu. Yeşim de şarkıya eşlik etti. Çok eğleniyorlardı şu zamana kadar...
Taki...
Araba kazası geçirene kadar...
"Aşkım, biraz yavaşla istersen." Dedi yeşim.
"Yeşim, korkma ama frenler tutmuyor." Dedi ünal korkuyla. Yeşim hemen elini karnına götürdü.
Önlerine bir tır çıktı." Ünal!" Diye bağırdı yeşim. Ondan sonra, kapkaranlık bir kuğu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuan eskilerin gözü yaşlı. Çünkü, son oyunun konusu değişti... Niye degiştirdim diye sorucak olursanız, öyle kurgular çok vardı. Bende artık bir değişiklik olsun istedim. Neyse...
