5

71 18 1
                                        

-chan-

Chan Hyunjin'in küçük dairesinin önünde kapıyı deli gibi çalarken bulmuştu kendini.

Ağlayarak onu araması onu çok endişelendirmişti.

Hyunjin çok kötü bir halde açmıştı kapıyı.

"Hey dostum... Ne oldu sana böyle anlat çabuk."

Chan hızla onu içeri itip ceketini çıkartmış ve askılığa asmıştı.

Arkadaşı salonda oturup sigarasını içiyordu yine. Ona evin içinde sigara içirtecek büyük bir şey olmuş olmalıydı. Çünkü Hyunjin evin içinde pek içen biri değildi.

"Şu seninki var ya tasarımcı olan şu terzi mi ne boksa." Bi yandan ağlıyor diğer yandan sigarasıyla kahvesini içiyordu.

"Adam akıllı anlat şunu Jin." demişti üzülüyordu onu böyle görmeye.

"Lensimi unutmuştum siz de yol üzerinde bırakmıştınız beni alayım diye. Neyse çok uzatmayacağım."

Chan göz devirdi.

"Detaylı anlat oğlum germesene adamı."

Hyunjin gözlerini sildi ve burnunu çekip sigarasından son dumanı almış ve söndürmüştü.

Chana döndü yüz yüze oturuyorlardı artık.

"Gittim işte sekreterinden istedim o da onu çağarmış işte bi yandan da gitti lensi getirecek. Bu da bi arkadaşıyla aşağı indi. Chan ama bir görsem bir içim su böyle gördüğüm anda eridim bittim oğlum. O kadar güzeldi. Sonra o da benden etkilenmiş ki demek ki baya ısrar etti yemeğe gidicem herkes ekti sen gel bari dedim işim de yok geleyim. Gittik işte avukatmış dava kazanmış ısmarladı. Ben de dedim biraz daha vakit geçirelim tanışır yakınlaşırız. Bir şeyler içelim ben ısmarlarım dedi. İçmeye gidelim mi baya neşeliyim de dedi. Kabul ettim sonra ben çok içmeyi sevmiyorum zaten sen iç doyasıya ben seni götürürüm evine. Sonra bu baya içti sarhoş oldu. Çıktık işte götürdüm dedim gel bana sabah git bir elin yüzünü yıka kahve yapayım ayıl. Eve geldik ben kahve yaparken en son yatıyordu bu su içti elini yüzünü falan yıkadı. Bi baktım sonra arkamda beni izliyor. Geldi sarıldı falan dedi ben dedi çok sıcak hissediyorum. Sarhoşsun ondan dedim sonra yok öyle değil dedi yapıştı öpüşmeye başladık sonra geldi ilerisi. Yüz kere belki de bin kere sordum. İstiyor musun dedim ilk mi dedim hepsinde evet dedi. Çok istiyorum dedi. Asla pişman olmayacağım dedi. Sabah bi kalktım tek başıma yatakta kapı sesine uyandım. Resmen beni kullandı. Chan inanamıyorum ben de onun hakkında masum düşünüyorum belki ilerletiriz biraz konuşuruz falan belki güzel bi ilişki çünkü elektrik aldık anladın mı?"

Hyunjin cebinden bi sigara daha yaktı. "Bok parçası gibi attı lan beni."

Chan derin bi nefes aldı ve arkadaşına sıkıca sarıldı.

"Sen biraz dinlen ben her şeyi halledicem tamam mı? Akşama kadar da toparlan temizliğini falan yap. Akşam stüdyoda bekliyorum seni. Tamam?"

Hyunjin sadece başıyla onaylamıştı.

"Halledicem ben." demişti evden çıkarken de en son.

...

Chan Jeongin'in yanındaydı. Jeongin üzerindeki kıyafetleri deli gibi iğnelerken gergin olduğu ve olayı bildiği belliydi.

Chan da çok belli ediyordum ama sadece aynadaki yansımasına bakmakla ve kıyafetleri incelemekle meşguldü.

"Bir şey içmeyecek misin?" dedi Jeongin yüzüne bile bakmıyordu.

"Bi filtre kahve iyi olurdu aslında." dedi asistanına.

"Bana da Seojin lütfen." demiş ve masasının üzerindeki kağıda bir şeyler yazıyordu.

"Aslında konuşmamız gerekiyor."

Jeongin kağıda notlarını almaya devam ederken onayladı.

"Aslında bizim değil onların konuşması lazım ve Seungmin bunu yapabilecek gibi değil."

Chan kaşlarını çatmış ellerini beline yerleştirmişti.

"Kusura bakma ama senin arkadaşın Hyunjin'i bi bok parçası gibi kenara atmış ya resmen nasıl yapamaz ya."

Jeongin alaycı bi ifadeyle ona döndü.

"Canım benim kusura bakma Seungmin çok hassas bir insan. Kim bilir Hyunjin ne kadar gaza getirdi de Seungmin böyle bir şey yaptı. Asla tanıştığı gün biriyle yatacak biri değil."

Chan sinirle Jeongin'in yanına doğru adımlamış ve kaşlarını çatarak gözlerinin içine bakmıştı.

"Hyunjin içki içmez. Bir bardak bir şey içmiş Seungmin içmek için ısrar etmiş. Hyunjin kötü oduğu için tek göndermek istememiş evine almış. Ona kahve yaparken Seungmin üstüne atlamış defalarca kez de sormuş isteyip istemediğini. Seungmin bunu kendisi istemiş."

Jeongin ne olursa olsun arkadaşını ezdirtmezdi.

Seojin elinde tepsiyle içeri girmişti fakat Jeongin "Çık dışarı." diye ikazda bulunmuştu.

"Bak Chan beni iyi dinle. Arkadaşına söyle o da kolay lokma olmasaymış. Sarhoş bi insan zaten kolay atlar böyle şeylere ve sonrasında olmamış gibi davranır. Sorun ayık olanda anladın." diyerek kafasını parmağı ile itmişti.

Bardağı taşıran damla olmuştu işte bu. Chan bu sefer patlamamak için kabine girmiş üstünü değiştirip hızlıca oradan ayrılmıştı.

Yoksa kavga edeceklerdi ve buna hiç gerek yoktu.

...

marry me?/jeongchan, Hyunmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin