5.Bölüm: Zorlu Kurallar

466 76 14
                                    



Hande

Zehra'dan önce kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştım bir an önce okula gitmem gerekiyordu. Tabii ki o hala yatağında baygın halde uyuyordu. Her zaman okula gitmesi için uyandırmak zorunda kalıyordum çünkü kendisi çalar saatlerin sinir bozucu ve işe yaramaz olduğunu düşünüyordu. Geceyi Saliha'da geçirdiğim zamanlarda Zehra genellikle derse geç gelirdi. Evde olmadığım zamanlarda bile uyansın diye alarm kurmayı reddediyordu, bazen o kadar inatçı oluyordu ki, ne yapacağımı bilemiyordum.

Yine de bunu yapmaktan çekinmiyordum çünkü Zehra'nın uyandığındaki halini görmek çok güzeldi. Uyandığı anda her türden farklı homurtular çıkarıyordu. Ben de onu olabildiğince hızlı bir şekilde gülümsetmeye çalışmayı alışkanlık haline getirmiştim. Sabahları uyku sersemi gülümseyişi gözüme inanılmaz hoş geliyordu. Rekorum 10 saniyeydi ve Cansu bile henüz bunu geçememişti. Berke'nin bunu benden daha hızlı yapıp yapmadığını bilmiyordum. Ama o halini sadece bana göstermesini isteyen tuhaf tarafımı inkar edemezdim. Arkadaşlığımızın derinliği bir süre sonra ikimizin arasında sahiplenici, kıskanç bir yönü ortaya çıkarmıştı. Bu durumdan ne Zehra, ne de ben rahatsız oluyorduk.

Tabaklara biraz omlet koyduktan sonra onları mutfak masasının üzerine koydum. Pencerelerden süzülen güneş ışığı tüm daireyi aydınlatıyordu. Güneş tenimi ısıttığında güne güzel bir şekilde uyandığımı hissettirirdi. Bugün iyi bir güne uyanmaktan ziyade biraz farklı bir ruh halinde olmamın sebebini anlayabiliyordum. Ayrılığın ardından Saliha'dan henüz hiçbir haber alamamıştım bunun üstüne her sabah yaptığım gibi ona mesaj gönderme dürtüsüne karşı koymak zorunda kalmıştım.

Kahvaltı hazırdı yavaşça Zehra'nın yatak odasına doğru yola çıktım. Kapıyı açtığımda oda hala zifiri karanlıktı, Zehra da yorganın altında bir yerlerdeydi. Yavaşça pencereye doğru yürüyüp perdeleri açtım. Bütün oda anında aydınlandıktan sonra Zehra yüksek, boğuk bir inilti çıkardı.

''Git buradan!'' diye homurdandı ardından çarşaflarına daha sıkı sarıldı.

Hızla yatağının üstüne atlayıp Zehra'nın hemen yanında aşağı yukarı zıplama görevini güzelce gerçekleştiriyordum. Hareketlerim yüzünden vücudu yatağın üzerinde yukarı aşağı zıplamaya başlamıştı.

''O güzel kıymetli kıçını yataktan kaldır sana harika bir kahvaltı hazırladım hayatım.'' hala aşağı yukarı zıplamaya devam ederken kıkırdadım.

Zehra çarşafı eliyle yüzünden kaldırdığında dudaklarındaki gülümsemeyi görebiliyordum.

''Yatağımdan kalk seni salak.'' eğlenceyle kıkırdadı.

Sanırım yine kendi rekorumu kırmıştım çünkü bugün 10 saniyeden daha hızlı bir sürede onu gülümsetmeyi başarmıştım. Zehra bunun kaydını tuttuğumu bilmiyor, bilseydi sırf benimle dalga geçmek için gülmemek adına her şeyi yapardı. Bunları düşünürken ayağım yatağın kenarına denk gelince tökezlemiştim. Zehra'nın üstüne doğru vücudum yumuşak bir şekilde iniş yapmıştı. Yastığın iki yanına ellerimi koyarak tutunmaya çalışsam da artık çok geçti. Zehra'nın aniden gülümsemesi silinmiş, güzel yeşil gözleri gittikçe koyulaşmıştı. Yastığın iki yanına ellerimi koyduğumu söylemiştim ya rotada ufak bir hata yapmıştım. Ellerimle iki göğsünü tuttuğumu farkedince ağzımdan sadece bir "Siktir" çıkmıştı. Gözlerimi açabildiğim kadar açmış ve şaşkınlıkla ne yaptığımın farkına varmıştım.

Zehra bir elini alnıma yaklaştırarak baş parmağı ve işaret parmağını yuvarlak şekilde birleştirip sağlam bir vuruş yapmıştı. Bravo Zehra Güneş, tebrikler! Tam on ikiden! Darbenin ardından yanına yuvarlanarak düşmüştüm. Yatakta vücudunu bana doğru çevirip yan dönmüştü.

İkinci Görüşte AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin