1

345 27 20
                                    

Wooyoung

"Hanım bizim menemen nerde kaldı yav"
Seokmin babam her sabah olduğu gibi joshua babamdan menemen istiyordu.
"ooof seokmin ne menemeni"
"Hanım ne diyorsun sen"
"ya hanım diyip durmasana eşşek kadın mıyım ben"
"Ya joshua aşkım hadi bu sabah sucuklu yumurta yiyelim"
"Kusura bakma bugün yiyemeyeceksin jeonghanlara gideceğiz"

Babalarım konuşurken son duyduğum şey ile yüzümü buruşturdum.
Canım kardeşim hongjoong ise gülümseye başladı.
O aptal seonghwasını görecek diye iki büklüm olurken ben sanı göreceğim diye yakarmaya başladım.

"Ya shua baba ben gitmek istemiyorum o eve"
"sus wooyo sus jeonghan amcan nasıl üzülüyor sen gelmiyorsun diye"
O sırada seokmin babam da sessiz sessiz konuştu.
"Yoo aşkım iyi ki gelmemiş di-"
Joshua babam susturmak istermişcesine kafasına vurdu.
"Sussana seokmin. Geleceksin diyorsam geleceksin wooyo herkes orada olacak bugün"
"AAAAAAA O ZAMAN YEOSANG DA VARRRR"

Yeosang benim en yakın arkadaşımdı.
İki gündür görmüyorduk birbirimizi nasıl özledim anlatamammm.
Bir koşu odama giderken babalarımın dediklerine de gülümsemiştim.

"Shua aşkım bu kime çekmiş"
"Bana çekmediği kesin"

Ben odama girdiğimde hongjoong da arkamdan gelmişti. Kapıyı kapatıp yatağıma uzandı.
"Offf woo seonghwa aşkımı görmeye gidiyoruuuzzz"
"Salak mısın hong çocuğun sevgilisi var sen hala aşkım maşkım diyorsun bi sus artık"
"göreceksin oğlum biz de babalarım gibi olucaz"
"he he"
Şaka gibi çocuk ya.

Seonghwa'nın altı aydır bir ilişkisi vardı. Hongjoong bunu kendine yediremediği için seokmin babamla alttan alttan manifest yapıyordu. Gerçi seokmin babam beşiktaş kazanacak manifesti yaptığını sanıyordu. Babam niye Türk takım için manifest yapıyor amk.
Tabi bununda hikayesi var bi ara anlatılır.

Benim ailenin götünde motor olduğu için hazırlanmış beni bekliyorlardı.

Shua babam seslendi.
"WOOYO BIZ ARABADAYIZ KAPIYI KİLİTLE DE GEL"
Benim cevabımı beklemeyip gittiklerini kapı sesinden anlamıştım.
Üstüme beyaz tişört ile kırmızı hırkamı giymiştim altıma mavi bir bol pantolon ile kapıya doğru yürüdüm bez bir ayakkabı giydim ve kapıyı kilitleyip çıktım.
Seokmin babamla joshua babam önde oturmuş hongjoong seokmin babamın arkasına oturmuştu.

Arabaya ilerleyip kapıyı açtım.
Seokmin babam ile joshua babam el ele tutuşup şarkı söylüyorlardı.
Çok seviyorum bu hallerini ya sapsikler.
Seokmin babam bana dönerek.
"Hadi oğlum geç kalıcaz bak"
"E babacığım saat 9"
"Neyse bin hadi"
"Tabiki babacım da biz jeonghan amcamlara gitmiyormuyduk alt kata inmek yerine niye arabaya bindik"
Bundan yıllar yıllar önce amcalarım ve babalarım birbirlerine uzak oturmak istemedikleri için aynı apartmanda 6 daire almışlardı.

Aldılar da jeonghan hyunglar alt komşumuz biz niye arabadayız amk.
Shua babam da cevap olarak"Onlar açık alanda olsun diye piknik alanına gidip her şeyi kurmuşlar "
"Vay be 21 kişilik sofrayı nasıl kurdular"
Shua babam gülerek.
" 22 kişi canım"
Üç kişi de bir anda "NE!?" diye bağırmıştık.

Seokmin babam heyecanlı heyecanlı.
"AŞKIM HAMILEMISIN"
"NE BABA SEN HAMILE MISIN?"
"Ya sizin kafanız mı güzel biz erkeğiz nasıl hamile kalalım?"
"Of hongjoongum ağzından bal damlıyor. Kimse hamile değil tabiki de seokmincim. Hele ben hiç değilim sebebini sen anladın... Neyse neyse seonghwa sevgilisi ile tanıştıracakmış bizi hem o yüzden bu kahvaltı"
Wowowow keşke hamile olsaydın babacım. En azından günler boyunca hongjoongun ağlamalarını duymak zorunda kalmazdım..
Anlık hongjoonga baktığımda yüzü düşmüştü. Bana bakıyordu.
Ben napabilirim. Ben git de aşık ol mu dedim sanki. Aptal amk.

Babalarımız hongjoongun seonghwayı sevdiğini bilmiyorlardı. O yüzden gülerek söylemişti shua babam.
Ah baba ah yaktın beni yaktın...

Ben sessiz ortamı dağıtmak için konuşacaktım ki seokmin babam konuşmaya başladı. Zaten genelde de pek susmaz.

"çocuklar size babanız ile nasıl sevgili olduğumuzu anlattım mı?"
"Evet seokmin anlattın çocuklar senden daha fazla bilgiye sahiplerdir bu konu hakkında"
Ben babamın morali bozulmasın diye anlat demiştim tabi. Demesem de anlatacaktı.

"Lisenin ilk yılı ben seungcheol amcanız ile arkadaşım joshua babanız da wonwoo amcanız ile arkadaş. Neyse işte amcalarınız okulun ilk yılı bir kıza tutuldular tabi. İkiside aynı kızdan hoşlanıyor ama. Bu yüzden her gün kavga ediyoruz joshua babanızın grupla. Gerçi ben joshuayı gördüğüm ilk an vuruldum. AMA HİSSETTİM O DA BANA BOŞ DEĞİL ASKIM BENİM GEL ÖPEYİM "

Joshua babam gülerek yanağını uzatmıştı. Sesli bir öpücük ile yola bakmaya devam ederken konuşmaya da devam etti. Seviyorum bu adamları ya. Her anılarını, her yakınlaşmalarını.
Ben sanırım babalarımı çok seviyorum ya.

Seokmin babam konuşmaya devam etti.

"Tabi bizim gruplarda aşırı garip yavrularım. Mesela benim arkadaşlarım seungcheol, minghao, dino, hoshi, vernon ile mingyu amcanız. Babanızınkiler de jeonghan, woozi, jun, seungkwan amcalarınız. Ama aşkım hepimiz birbirimiz için yaratılmışız resmen. Neyse bir gün seungcheol amcanız ile wonwoo amcanız yine kavga ediyor. Ben çektim babanızı kenara dedim ki 'ben sana bakmaya kıyamıyorum nasıl kavga edeyim' SONRA PATTT. BABANIZ DUDAKLARIMA YAPIŞTI.
Ya aşkım bir daha öyle öpsene."

Joshua babam öksürürken biz hafif bir şekilde kıkırdıyorduk.
" Saçmalama seokmin çocuklar var"
"Ya sanki hiç görmediler"
Kırmızı ışıkta durmuştuk ve seokmin babam gözlerini kapatıp joshua babama yüzünü dönmüştü.
Joshua babam da bize bakarak gözlerinizi kapatın uyarısı yaptı.
Ben ellerimle yüzümü kapattım da.
BABACIM BEN BU ANI GÖRMELİYİM.
Babam pat diye öpüp geri çekildi.
Bu ne yaaaa.
Neyse canım babalarım.
Seokmin babam 'oooohhh' diyerek. Sürmeye devam etti.
Yol boyunca bağıra bağıra şarkı söyledik. Seokmin babam arada aşk itirafı yapıp durdu. Joshua babam utandı. Klasik bir günümüz ya.

Bu adamlar iyi ki benim babalarım ya.

Fammışız? | svt,atzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin