Fammışız? | svt,atz

2

Yazardan

Herkes kahvaltı yapacağı açık alanda toplanmıştı ve aileleri ile bitişik şekilde oturuyorlardı.
San wooyoungun yanına gelerek "götünü çekte az oturak" demişti.
Wooyoung ters ters bakarak"gitsene oğlum ailenin yanına ne diye dibime geliyorsun" diyince san ailesine yan bir bakış attı.
"Onlar hwa ve sevgilisi ile birlikte oturacakmış yolladılar beni"
Wooyoung göz devirerek "o kadar yer var siktirip gitsene kardeşim" dedi. San hafif bir şekilde gülümseyip parmakları ile ağzını örtmüştü. Wooyoung bu harekete dahada sinir olurken kafasını seokmin babasına çevirdi. Babası da tam dibinde gözlerini tam açmış şekilde duruyordu.
Wooyoung yerinden sıçrayarak
*napıyon baba ödüm bokuma girdi"dedi. Seokmin ağlar gibi yaparak kafasını joshuaya dayamıştı. Sessiz sessiz konuşmaya başladı.
"Biz sana böyle mi öğrettik oğlum *hık* niye küfür ediyorsun yavşak herif *hık*"
Wooyoung joshua babasına bakarak ne olduğunu sorguluyordu. Joshua ise seokminin bu hallerine yirmi yıldır alışkın olduğu için ses etmedi.

Bir süre sonra seonghwa ve sevgilisi eun gelmişler ve yerlerine oturmuşlardı. Tabakları önceden hazır olduğu için herkes sohbet eşliğinde kahvaltılarını ediyorlardı.
Wooyoung arada eun ile göz göze geliyor ve gözlerini kaçırıyordu.
San bunu fark etmiş olacak ki "Hayırdır bre kardeşimin manitasi ile göz göze gelmeler falan"
San biraz sesli söylediği için yanında oturan dino amcalarıda duymuştu.
"Oha saçmalama istersen san kızla bende sürekli göz göze geliyorum"
Wooyoung bir gariplik hissetmişti. Kız geldiğinden beri sadece yemek ile ilgileniyordu. Seungcheol ve jeonghan amcasına bir kez bile selam vermemişti. Halbuki onların heyecanı yüzlerinden okunuyordu.

Seungcheol ayağa kalkarak elini jeonghana uzattı.
Jeonghan seungcheolun elini tutarak ayağa kalktı ve uzun saçlarının bir kısmını kulağının arkasına attı.
Jeonghan herkese göz gezdirerek konuşmaya başladı.

"Evet saygı değer yeğenlerim, kardeşlerim ayriyetten çocuklarım ve kocacım bugün burda toplanma nedenimiz benim biricik seonghwamın kız arkadaşı ile tanışmamızdır. Sevgili euncum biz seni çok iyi tanıyoruz ama seninde bizi tanıma zamanın geldi. Ben seonghwanın babası jeonghan yanımdaki de eşim seungcheol. Burda gördüğün diğer insanlar ise bizim kardeşlerimiz. Öz olmasada hepsini ailemiz olarak gördük bir kere haha. Diğerleri de onların çocukları yani bizim yeğenlerimiz. Ahahah kusura bakmayın biraz uzun bir tanıtım oldu ama biz buyuz euncum. Seni aramızda görmek bizim için mutluluktur. "

Jeonghanın konuşmasından sonra yavaşça yerine oturmuş ve yanına hafifçe pat patlayarak seungcheola da oturmasını söylemişti.
Eun herkese garip bakışlar atarak.
" Bende memnun oldum efendim. Gerçi şu kırmızı üstlü pek memnun olmuş gibi değil. "
Wooyoung kendine yönelik söylenen cümle ile şaşırmıştı.
"Öyle deme euncum sende pek memnun olmuş gibi değilsin"
Eun hafif bir gülümseme ile konuşmayı yarıda kesmişti.

Büyükler ortamın kızıştığını hissedince yumuşatması için seokmine bakmışlardı.
Seokmin birden el çırparak dikkatleri üstüne toplamıştı.
"SALLUUUTEEEE~ Beyler ve bayanlar. Size lisedeyken didime gittiğimiz zamandan bahsetmişmiydim"
Çocuklar bütün hikayeleri bilselerde tekrardan dinlemeleri gerektiğini de biliyorlardı. Sonuçta seokmin amcalarının en sevdiği aktivite anı anlatmaktı.
Büyükler güler yüzle dinoya döndüklerinde dino yüzü kıpkırmızı bir şekilde kafasını yemek masasına dayamıştı.

"Gençler şimdi biz lisedeyken ahaaaanda şu grup olarak Türkiye didime gidelim dedik çünkü canımız istedi. Neyse didimdeyken deniz kenarına inelim dedik. Gece yarısı etrafta kimse yok. Ben hafif hafif denize yaklaştığımda üç siluet gördüm. Oturmuşlar deniz kenarına semaver kurmuş çakallar. Çay içiyorlar ama hava da 20 derece.
Ben yanlarına koşarak gittim. Tabi o zamanlar türklerde anlamıyorum çay ne semaver ne hiç bilmem. Ortalarında ki kız bana garip garip bakmaya başlamıştı. Bende ona garip garip bakıyordum. Bana hayırdır gardaşım bir isteğin mi var dedi. Bende yok da bu içtiğiniz ne dedim. Onlar başladı anlatmaya bu çay gel dene yabancısın demek falan falan derken biz kaynaştık üç tane türk kankim oldu. Hala görüşüyoruz gerçi biliyor musunuz??.Aaaaa lan gelin bu yaz didime gidelik tekrardan gamzeleri çağırıp. Özledim kız o manyağı. İsimleri de kaan,onur,gamze bu arada unutmayın"

Herkes garip garip seokmini izliyordu.
Joshua seokmine dönerek.
"Aşkım isanın doğumundan başladın anlatmaya kısa kessene"
Seokmin uzun uzun anlatmayı çok severdi. Asla detay atlamaz ve herkesin dinlediğinden emin olurdu. Hafif yüzü düşerek.
"Ya dino ve kaan kendi aralarında kaynaşmışlardı. Gamze ve onur bizimle sohbet ederken bir baktık dino ve kaan kaynaşmışlar dino hafiften bize dönerek ben aşık oldum diyordi ağzını oynatarak aptal bebe. O sırada kaan çok sevdiği eski sevgilisinden bahsetmesinmi. Bizimki nasıl üzüldü. Ne diyodu. HAAAA tamda benim tipimdi nasıl unutucam bu çocuğu falan derken bizim aptal kızı şöyle geri kazanırsın böyle geri kazanırsın demeye başladı. Ertesi gün kaan ve eski sevgilisi barışmıştı HAHAHAHAHA. Neyse biz söylememiştik onlara gay olduğumuzu. Gamze ters ters baktı bi joshua ile bana dedi siz sevgilimisiniz. Biz nefesleri tuttuk 13 kişi bakışıyoruz. Bir anca jeonghan demesin mi hepimiz sevgiliyiz. APTAL YA SANDILAR 13 KİŞİ ÇIKIYORUZ. Hemen düzelttik dedik ben joshua seungkwan vernon falan diye hepimizden bahsettik. Zaten homo değillermiş. Best kankim. Haa bu arada dinocum ayrılmış kaan ve sevgilisi bu yaz tekrar şansını denersin. "

Bir solukta anlattığı şeye herkes ters ters bakıyordu.
Joshua soluk vererek.
" Yani seokmin böylelikle her sabah çay ve menemen ister oldu. "

Herkes gülüşürken wooyoung euna bakıyordu. Eunun babalarına tiksinerek baktığını fark edince ayaklanmıştı.
" Kızım sen hayırdır ters ters bakıyorsun bir problem mi var"
Eun ağzını bile açmadan ters ters baktı.Woo konuşmaya devam etti.
"Gay olmaları mı problem amına koyayım. Burda gördüğün herkes gay aq."

Eun dahada tiksindirici bir bakış atarak.
"Seonghwa ve sizi aynı kefeye koyma onun sevgilisi benim sonuçta" itici bir gülümseme ile masadan kalkmıştı. Seonghwa olayları anlamaya çalışarak babalarına baktı. Seungcheol her zaman aileden birine onu üzecek bir şey söylensin asla kabul etmezdi. Seonghwa bunu bildiği için dahada üzüldü. Bu saatten sonra ailesi ve kız arkadaşının arasını yapması imkansızdı. Babasının baskıcı bakışları altında kalkıp sevgilisinin yanına bile gidemedi.

Bütün bunlar olurken mingi jeonghana tabağını uzatarak.
"Jeonghan amca bana biraz daha sosis koysana"dedi.