Spiral yaptığının doğru olup olmadığını düşünüyordu. Şafak ile birlikte şehre girme fikrine hemen onay vermişti fakat planın ne olduğunu bilmeden Kağan ın ne yapacağını bilmeden bu işe kör gibi atılmak çok rahatsız ediyordu. Ayrıca Kağan ın bu kadar kolay kabullenmesi de spiral e hiç normal gelmiyordu. Sonuçta o güvensiz Ejder gözüydü. Kendinden başka bir dostu yoktu. Ayrıca hala spiral in gözlerine bakamiyordu Kağan. Spiral "neden hala gözlerime bakmıyorsun, yoksa gözlerimi beğenmedin mi?" Dedi hınzır bir gülümsemeyle. Kağan "istemsiz bir tedirginlik yaşıyorum... Sonuçta yılan gözüsün ve ben ölmek için çok gencim. Yinede beni daha çok korkutan şey gözlerinin güzelliği..." dedi gözlerinin içine bakarak. Yalan söylemiyordu. Spiral 1.75 Boylarında, vücudu dolgun ve orantılı , ince bir bele sahip, yemyeşil gözleri ve dalgalı uzun saçları ile uyumlu küçük bir burun ve gülümsediğinde belirginleşen elmacık kemiklerine sahip çok güzel bir bayandı. Sadece birinin gözlerinin içine bakarak o kişiyi öldürebilecek olması değil aynı zamanda güzelliği de insanların onun gözünün içine bakamamasının sebebiydi. Spiral Kağanın bu sözleri karşısında gülümseyerek başını öne eğdi. Şimdi çekinme sırası spiral deydi. Başı öne eğik bir şekilde " biliyorsun her zaman yılan gözü ve Ejder gözü arasında bir çekim olmuştur." Dedi. Spiral in bir cevap beklediğini anlayan Kağan "evet bunu biliyorum... Yinede ne sen bana güvenebilirsin nede ben sana... Koca bir tarikati ve bunca gücü bir macera için terk etmiş olamazsın değil mi?" Diye sordu. Spiral gözlerini çöl tepesine dikti. gözlerinden hüzün okunuyordu. Kağan sordu " gerçekten neden terk ettin tarikati... güç ve zenginliğe sahip dünyanın hemen hemen her yerine yayılmış koca bir imparatorluk... Bunu bırakmanın nedenini söylemek istersen dinlerim?". Spiral önce yere baktı. Gözleri hafifçe nemlendi. Elleri ile oynamaya başladı. Kağan üstüne gitmeden sakince bekledi. Ateşteki eti kontrol etti. Et pişmişti. Eti ateşten alıp kokladığında burnuna gelen nefis koku ağzını sulandırdı. Spiral in de aç olduğunu düşünerek etten bir parça kesip ona doğru uzattı. Çekingen bakışlar ile ete bakan spiral hafif bir ürkeklik ile uzatılan eti kabul etti. İkisi birlikte etlerini yemeğe başladılar. Kağan etini büyük bir iştahla yerken spiral bir süre etinden küçük parçalar alarak bir süre onu izledi. Kağanın altındaki siyah şalvar kumlara bulanmıştı. Spiral kendi üstüne baktı. Aynı şekilde onunda altındaki renkli desenlere sahip şalvar kumlara bulanmıştı. Üzerinde ki beyaz ince gömlek hafif boldu ve çöl rengi başlıklı pelerini ile birlikte onu sıcaktan koruyordu. Spiral Kağanın üstüne baktı. Pelerinini üzerinden çıkartıp çadır haline getirmişti. Üzerinde kısa kollu incecik bir tişört vardı. Çok şişkin olmayan fakat çok güçlü kaslara sahip olan kolları açıktaydı. Sol kolunda 8 gen şeklinde bir yıldız ve yıldızın içinde tılsım lar olan bir dövme vardı. Spiral merak içinde Kağanın kolunu incelerken Kağan "eğer tarikaten gerçekten ayrılma nedenini söylersen sana dövmenin ne olduğunu söylerim." Dedi etini yemeğe devam ederek. Spiral durdu ve eti yavaşça aşağı indirip ağzında ki lokmayı bitirdi. Ağır ağır konuştu " çok küçük yaşlardan beri benim yanımda olan hocalarım tek tek doğal nedenlerden ölmeye başladı. 80 yıl içinde bütün çevrem yenilenmişti. Önceleri umursamazca ne derlerse yapıyor ölümlere aldırmıyor baş eğitmen ne derse yapıyordum. 96 yaşımda tarikat saldırıya uğradı. Kartal yuvası krallığı adamları eğitmeni mi ve çevremde ki birçok kişiyi öldürmüştü ki baş eğitmende dahil... tarikat korku içinde gizlenmişti. Benide güvenli şehirlerden birine naklettiler. Aradan bir kaç ay geçince ayılmaya başladım. Bana kukla zehri vermişlerdi. Eğer bir 10 yıl daha o zehri alsam onların kölesi olacaktım. Çok öfkeliydim. Fark ettim ki eğitimi mi bile yarım yamalak almıştım sahip olmam gereken gücün 5 te birine sahip değildim. Öfke mi kontrol ettim ve gece gündüz durmadan eğitimime odaklandım. Aradan 2 yıl geçtiğinde beni almaya geldiler. Artık hazırdım. Yeni seçilen eğitmenlerde aynı yanlışı yaptılar. Beni uyutmaya kalktılar. Sakince hepsinin, işin içinde olan herkesin adını topladım. Güvenilir adamlarım vardı. Bana aşık oldukları için ihanet söz konusu bile değildi. Onların yardımı ile tarikatte ki bütün hainlere çok büyük bir yemek tertip ettim. Büyük mabette yaklaşık 700 kişi yemek yedi. Yemek bittiğinde emri verip hepsini tek tek yakalattım. Yemekte güç düşürücü bir zehir olduğu için kimse karşı koyamadı. En ufak bir büyü bile yapamayan tarikat üyeleri tamamen çaresizce tek tek önüme geldiler ve gözlerimin içine bakarak öldüler. Üst rütbe den bir çok kişi gitmişti. Bütün tarikati kana ve korkuya boğmuştum. Tarikat emrime girdi. Fakat bir amacım yoktu. Tarikatin dünyayı ele geçirme ve perde arkasından yönetme isteğide bana uymuyordu. Sonra casuslar seni buldu. İzledim merak ettim. Ve sonunda senin gibi olmak seninle görüşmek istedim. Çünkü bende senin gibiyim. Kaçtım buraya geldim. İşte karşındayım ..."
Kağan sessizce dinlemişti anlatılanları. Sanırım oda spiral in yerinde olsa aynı şeyi yapardı. Spiral e bakarak "doğru şeyi yaptın." Dedi ve yemeğini bitirip ateşe can vererek ateşin yanına uzandı. Spiral "eee kolundaki dövmeyi anlatmadın? " diyerek oda ateşin yanına uzandı. Kağan "bu dövmeyi Anuniki halkının Sümer Krallığında yaptırdım. Beni tanıdıklar. Gök tarafından görevlendirildiğimi söyleyip hediyeler sundular ve bu dövmeyi yaptılar. Bu dövme büyü ile gelen saldırıları bir kalkan ile engelliyor. Üst seviye büyülerden korumasa da orta düzey bir büyücü en ufak bir zarar veremez." Dedi. Spiral etkilemişti. Koluna daha dikkatli bir şekilde bakarak "ne dersin Kağan ufak bir deneme yapalım mı?" Diye sordu. Kağan spiral e doğru bakarak neden olmasın manasında omuz silkti. Bunun üzerine spiral hiç vakit kaybetmeden doğrulup oturur pozisyona geçti ve ilk büyüyü mirildandi. Bu bir kinezi büyüsüydü. Hedefi Kağanı 6 metre kadar fırlatıp sersemletmekti. Orta seviye olan büyüyü yaptığı anda büyü Kağan ın üzerine değmeden sol kolundaki tılsımlı dövmeden çıkan kalkan tarafından engellenmişti. Spiral in gözleri hayranlık ile kocaman açıldı. "Bu muhteşem birşey!" Dedi spiral. Kağan sakince ona baktı. "Bir plana ihtiyacımız olduğunu düşünmüyor musun?" Dedi Kağan. Spiral "elbette bir plana ihtiyacımız var... ki sen planı hazırladın sanırım... bana güvenmiyor olabilirsin ama planı benimde duymaya ihtiyacım var..." dedi. Kağan "hani bana getirdiğin hediye parşömen var ya işte o çok değerli gerçekten. Bir alev topu yağmurunun nasıl yapılacağını anlatıyor. Bu dev şehir bile öyle bir yağmur karşısında çok sıkıntı yaşayacaktır... ben yağmuru yağdırayım sende içeri girip parşömeni al. Sanırım bir yerlere girip çıkmakta dünya yüzeyinde ki sayılı ustadan birisindir?" Dedi ve spiral den onay bekleyerek onun güzel yeşil gözlerine baktı. Spiral onun büyük gözlerine baktı ve " yılan gözünün dünyada görülmeden giremeyecegi tek yer kartal yuvasıdır." Dedi. Kağan "öyleyse güzel" diyerek yüz üstü yatıp yıldızlara baktı. Fakat spiral in sözü daha bitmemişti. Spiral "fakat ben o kadar usta değilim. Bu yüzden karmaşaya ihtiyacım olacak. Nasıl bir karmaşa oluşturacaksın?" Diye sordu. Kağan yıldızlara bakmaya devam ederek " dedim ya şehrin üstüne alev topu yağdıracağım. 150 kadar 10 metre çapında çapında alev topu yeterli olur herhalde" dedi. Spiral " kesinlikle şehri yakmaya yeterli olur. Ama senin gücün buna yeterli mi? Bence değil... çok olsa 8 alev topu yapabilirsin oda son gücünü kullanarak. Bu miktar küçük bir şehirde sorun oluşturur yeterli olur tabii ama burası dev şehri kumötesi! Bunlar Ad halkı! 8 alev topu ancak onları güldürür! Benim için sorun değil yine de girerim ama devlerden kaçamam !" Dedi kendini tutamayarak neşesiz bir şekilde. Spiral eli ile bacaklarını sardı. Kafasını dizlerine yaslayıp kumları izlemeye koyuldu. Kağan spiral e dönerek "merak etme 150 top olacak bunu sağlayacak küçük bir hilem var." Deyip göz kırptı. Spiralin güvenmekten başka çaresi yoktu. Spiral "peki sana güveniyorum... o zaman biraz dinlenelim... Şafaktan önce ben önden yola çıkarım sen ben yola çıktıktan 2 saat sonra yaklaşık şafak ile bir şehri ateş ve dumana boğ. Bende o arada parşömeni alıp çıkayım. Tabii kütüphane kısmına ateş topu yollamamaya dikkat et yoksa o çok değerli parşömenini kaybedersin." Dedi ve ateşe sırtını dönerek kumlara uzandı. Kağan ise son bir kez bir kez ateşi Körükledi. Saat baya ilerlemişti. Kağanın da uyması gerekiyordu. Kılıcını topraktan çıkartarak yanına aldı ve kılıcına sarıldı. Spiral e hitaben "ilk arkadaşım bu kılıçtı... hep onunla konuştum... şimdi sen geldin... İkinci arkadaşım... iyi geceler" dedi uykulu bir ses ile ve cevap beklemeden uykuya daldı. Spiral ise uyuyor numarası yapıyordu. Dışına dökemediği sözcükleri içinden dile getirerek "benim hiç arkadaşım olmadı... sadece hizmetkârlarim ve düşmanlarım vardı... sen ilk hevesim oldun... ilk arkadaşım... tatlı rüyalar" diyerek gözlerini kapattı ve uyumayı diledi...Şafak söktüğünde şehir alevler içindeydi. Kağan bitkin bir şekilde Kum tepesine çöktü. Gözlerini şehirdeki alevlere dökerek "kumötesi! Artık adın Yanan Şehir!" Dedi nefes nefese alnından terler damlayarak. Ve gülümseyerek kendini kumlara bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 Şah 6 Şeytan
FantasyTarih her zaman eksiktir. Eksik tarihimizde var olan efsanelerin en büyüğü 6 şah 6 şeytandır. şah olarak bilinmeleri güçleri ile krallıklar kurmaları şeytan olarak bilinmeleri güçleri ile Krallıklar yikmalarinin sebebi. 6 şah 6 şeytan en son medyen...