Metalin birbirine çarpma sesini duyan Lahya irkilerek uyandı. Refleks ile silahlarına giden elini titreyerek durdurdu. Seslerin giderek şiddetlendiğini fark eden Lahya yavaşça kalkıp pencereye yöneldi. Pencereye vardığında gördüğü manzara bir korku ve hayret girdabı olarak içine vurdu. Takip edemediği seri hareketler ile 4 kılıç kıvılcımlar saçrak birbirinin içinde kayboluyordu. Kimin kime ait olduğu belli olmayan kollar Kılıçlar ile bütünleşmişti. vahşi Şimşekler gibi çıkan kıvılcımlar olmasa Lahya bunun inanılmaz bir dans olduğunu düşünürdü.
Biraz izledikten sonra Lahya nın gözleri alışmıştı az çok Atum ve saktum u takip edebiliyordu. Saktum inanılmaz hız ve kuvvet ile Atum a hücum ediyor Atum ise aynı şekilde ona karşılık veriyordu. Aynı anda hem savunma hem saldırı yapabilmeleri Lahya yı çok etkiliyordu. Saktum inanılmaz bir hız ve güce sahipti. Artık ikiz kılıç tekniğine de sahipti. Saktum ile düello yaparken çok dikkat etmesi gerekecekti. Saktum hala büyü bilmese de Kaplan gözüydü ve artık ikiz kılıç tekniğine sahipti.
Lahya Saktum ile Atum un durduğunu fark etti. İkisi de terlemişti fakat Atum mücadele de daha bir yorulmuşa benziyordu. İkisinin birbirine saygı içinde baktığını fark etti Lahya. Gerçekten aralarında baba oguldan daha sıcak daha öte bir ilişki olduğunu hisseti Lahya.Saktum ve Atum birbirlerine sıkıca sarılıp eve doğru yürümeye başlayınca Lahya hemen toparlanma gereği duydu. Uykudan dağılmış saçlarını gorememesine rağmen hızla düzeltmeye çalışarak yataktan kalktı. Silahlarını kuşanmayı düşünse de hemen bu fikirden vazgeçti. Üstünü başını düzeltip içeri yürüdü ve yemek masasına oturdu. Aradan çok geçmeden Saktum ve Atum birbirine sarılarak içeri girdi. Atum "sanırım fazla gürültü yaptık. Misafirimiz uyanmış" dedi gülümseyerek. Saktum " bence gürültüden değil baba misafirimiz zaten çok rahat değildi uyanması geç bile oldu" diyerek Lahya ya takıldı. Lahya " önemli değil zaten davul gibi uyumuşum uyanmam iyi oldu yoksa bir daha uyanamaya bilirdim" dedi esneyerek. Atum hemen yemek yapmaya koyulurken Saktum Lahyanın karşısına oturdu. Lahya her ne kadar Atum u izlesede Saktum un gözlerinin onun üzerinde olduğunu hissediyordu. Saktum Lahya ile konuşmak istiyordu. Nedenini bilmese de kaçamak bakışlar ile onu izliyor konuya nasıl gireceğini yada ne gibi bir konuya gireceğini bilmiyordu. Yinede şansını denemeye karar verdi. Saktum " dışarıda nasıl düello ettiğimizi gördün mü " diye sordu. Lahya saçı ile oynayarak "evet. Gayet iyidiniz. İkinizde... iyi ki bu tekniği bilmeden önce karşılaştık seninle " dedi. Saktum sadece "teşekkür ederim." Diye bildi. Atum kafasını dogramakta olduğu etten kaldırarak "Saktum ve Lahya boş boş durup gevezelik edeceğinize neden dışarıda ki ekipmanları toplamiyorsunuz " dedi muzip çe gülümseyerek. Saktum kafasını sallayarak ayağa kalktı. Lahya Atum a tam birşeyler diyecek gibi baktığı sırada Atum kendini tekrar yemek yapmaya verince sadece "peki " diyebildi. Lahya arkada Saktum önde dışarı çıktılar.
Meydana baktıklarında ekipmanın dört bir yana saçlımış olduğunu gördüler. Lahya " bu kadar dağıtacak kadar ne yaptınız burada" diye sordu meydana bakarak. Saktum Lahya ya dönüp "pek çok şey "dedi gülümseyerek ve meydana doğru yürüdü. Güneş dağların arkasına giderken Saktum ve Lahya ekipmanı toparlamayı bitirmişlerdi. Lahya "biraz soluklanalım "Deyip evin önündeki masaya oturdu. Saktum da hemen karşısına oturup gözlerini Lahya ya dikti. Lahya ne var der gibi bakınca Saktum "merak ediyorum da acaba senin arkadaşların var mı? "
Lahya "elbette bir çok arkadaşım var. Nereden çıktı bu? " Saktum kafasını öne eğip "benim yokta. Ondan sordum." Lahya " merak etme şehre varınca orada bir çok arkadaşın olacaktır. Hatta arkadaşın olmak için savaş verecekler." Diyerek gülümsedi. Saktum un kaşları hava ya kalktı. Kafasını öne eğip "peki sen benim arkadaşım olacak mısın " diye sordu. Lahya " ben zaten arkadaşınım "Lahya Saktum için ne düşüneceğini bilmiyordu. Çok güçlüydü yaşına göre. Ayrıca Kaplan gözüydü ve eğitim ile şimdiden üst zirvelere tırmanmıştı. Yine de sosyal yönden ve inzivaya çekilmiş bir yaşantıdan dolayı çok savunmasızdı. Özellikle siyaset ve güç peşinde onu kafeslemeye çalışacaklara karşı. Lahya bir karar verdi. O Saktumu koruyacaktı tabi sadece arkadaşı olarak ve doğru arkadaşlar bulana kadar onun yanında kalacaktı. Aslında bunun onun yanında kalmak için bir nevi bahane olduğunu henüz anlayamıyordu. Ve bu his ilk defa haberci Lahya yı içten gelen bilinç ile rahatsız ediyordu. Eve doğru bu düşünceler içinde Saktum ile birlikte ilerlerken birden aklına kurnaz bir fikir geldi. Tabi bunu öncelikle Atum ile paylaşması gerekiyordu. Gözleri bu ışıkla canlanmıştı. Az önceki dalgın gözlerden ışıltılı gözlere geçince aslında bu gözlerin ona daha çok yakıştıran Saktum kaçamak bakışlar ile eve ilerlerken bu ışıltılı gözlerin sebebini bilmek istedi. Görünür sebebi bilmesi için bir kaç adım alıp eve girmeleri yeterli olacaktı. Fakat derinde yatanı o gözlerin sahibi bile henüz bilemezken Saktum un öğrenmesi uzun zaman alacaktı. Belkide hiç bir zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 Şah 6 Şeytan
FantasíaTarih her zaman eksiktir. Eksik tarihimizde var olan efsanelerin en büyüğü 6 şah 6 şeytandır. şah olarak bilinmeleri güçleri ile krallıklar kurmaları şeytan olarak bilinmeleri güçleri ile Krallıklar yikmalarinin sebebi. 6 şah 6 şeytan en son medyen...