0.2

20 4 0
                                    

helloskenzi

bugün seçim günü ve ülkenin yarısını fethettik olm çok mutluyum lan denizliyi maraşı manisayı bile kazandık olmm çok mutluyumm

eko ve mansur başkanım sikip attı beaa

neyse belki aranızda başka partiden olan vardır karışmam ondan uzatmıcam hadi başlayak

minsung ellesmesi fln var sonu gecin istemiyossniz

~🌙~

"jeongin lan unuttuğuna cidden emin misin oğlum. "

"hyunjin eminiz ya amına koyim eminiz be. "

bunu dediği gibi bir shot daha attı jeongin. ardından jisung alayla jeongine bakıp konuştu.


"attığın shotlar öyle demiyor ama. "

"çocuk bak sikerim seni. "

"sikemezsin sen beni. "

"minhon siksin seni. "

"ne alaka şimdi aptal biri duyacak. "

"ona köpek gibi aşık olan ben miyim jisung? "

"o kadar da değilim bi kere. "

bu sefer de jeongin jisunga alayla bakmış, "hele yarrama bak hele. " diye söylenmişti. jisung da hyunjine gözlerini açarak bakmış, hyunjin de "ne var ben mi aşıktım sanki, sapım oğlum ben. " demişti. bunun üzerine jisung "sizi hainleer! " diyip gözlerini kısarak dil çıkarmıştı.

kısa süreli bir sessizlikten sonra hyunjin ayağa kalkmış, "hadi oğlum oturup zırlanmaya mı geldik buraya amına koyim, kalkın ulan. " diyip jeonginin elini tutarak kaldırmıştı. jisung da ikisinin arkasından oturduğu yerden "biz burada orospu çocuğu muyuz lan yarraklar! " diye bağırmıştı.

"çok ayıp, kim demiş öyle, tck tck tck. "

gelen sesle jisungun arkasına dönmesi ve şaşırması da bir oldu.

"minho! "

minho gülümseyerek jisungun yanına oturdu ve kolunu omzuna attı. çok yakınında oturan minho ile nefesini tuttu hemen.

zaten hızlı olan kalp atışlarını çarpıntıya çeviren şey ise minho nun yanağından bir makas aldıktan sonra elini bacağına koyup yavaşça okşaması olmuştu. kulakları kızarırken gözlerini sonuna kadar açmış, o şokla da direkt yüzüne bakmıştı.

bu hareketi minhoyu kıkırdatmış ve konuşmuştu.

"iyi misin? "

"e-eee? evet? "

"hm, öyle mi? "

"öyle? "

"bana pek de öyle gibi gelmedi ama, sen bilirsin. "

geri minhoya döndüğünde imalı bir şekilde ona baktığını fark etti. bakışları gittikçe derinleşiyordu, birbirlerine bakmaya devam ettikçe ortamdaki müzik kulaklarına ulaşmamaya başlıyordu. ikisi de ne zaman dudaklarına indiğini bilmedikleri bakışlarını hemen gözlerine geri çıkartmıştı.

i'll be your man | jeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin