0.4

11 2 0
                                    

selamlarr

okuldan çıktık hava çok güzell

normalde zil 19.30da çalıyo ama bugün 19.20de çaldı wuaa

nisanın 5i bugün haftaya nisan tatili ve bayram okul yok yani

off ne gezicem var yaa

çok uzatmadan geçelimm

~🌙~

"abicim noldu yorgun görünüyorsun. "

"yorgunum abim yorgunum kafam çok dolu yaa. "

derince iç çekti chan ve changbinin yanına oturdu. baygın gibi görünen çocuğa bakıp endişelendi ilk önce. sonra kafasını kaldırıp yüzüne baktı iyice ve konuştu.

"ben yokken yine içtin mi sen? "

"azıcık içtim bee, daha bulmadım kafayı. "

"daha ne kadar diyeceğim sana içme artık yeter diye. "

sitem ederek konuşunca arkadaşına, daha doğrusu artık kardeşi olmuş adama baktı, bir süre daha bakmaya devam etti ve iç çekti.

"sen ne kadar desen de, dinlemeyeceğim. biliyorsun zaten. "

"yine aynı nedenden mi? "

"hm? "

"yine diyorum, jeonginden mi böylesin? "

"tch, sence? "

burnundan bi gülüş attı changbin. chan anlamıştı onu, yine jeongindendi. ah, bir çıksa arkadaşının kafasından şu çocuk... başka bir şey dilemiyordu. ama çıkar mı, hayır tabi ki...

"bir çıksa kafandan. o kadar rahatlayacaksın ki. "

"ben denemedim mi hiç sanıyorsun? kaç ay oldu chan tanıyorsun beni, çıkarabilsem çıkarırdım herhalde. "

bir süre sessizce oturdular öyle odada. chanın yanında kalıyordu. bir gökdelenin üst katlarındaydı. ışıklar kapalıydı, şehrin ışıkları içeriye vurup loş bir hava yaratıyordu. gereksiz eşya yoktu ama boş da sayılmazdı. güzelce dekore edilmiş, sade ve şık bir evdi.

biraz sonra chan ayaklandı, kalkarken changbini de dürttü.

"hadi yatalım daha fazla düşünme. miden bulanıyor mu ya da başın ağrıyor mu? "

"midem iyi de bir ağrı kesici iyi gelir. "

"tamam o zaman sen geç ben getiririm. "

"itiraz etsem yine de yapacaksın değil mi? "

"evet. hadi geç. "

"pff, tamam. "

uykusuzluk ve tatlı sarhoşluğun etkisiyle yarı ayık yarı baygın bir şekilde geçti odaya. chanın odasında bir tane kendi yatağı bir de changbinin yatağı vardı. genelde işleri yoğun olduğunda beraber kalırlardı çünkü chanın evi şirketin neredeyse hemen yanındaydı.

chanın da gelip ağrı kesiciyi içmesiyle beraber alarmı kurdu ve ince battaniyeyi çekti üstüne. fakat chan telefonunu alıp alarmı kapatmış, o da soran gözlerle bakmıştı chana.

i'll be your man | jeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin