in between, taennie.

32'

süper bir bolumle geldimm bollll bol yorum bekliyorum haberiniz olsunn🎀🎀🎀

★

Taehyung'un arabasının garaja giriş sesini duyduğumda saat gece yarısını biraz geçmişti ve ben soğuktan titremeye başlamıştım. Eunchae ve babamla yaptığımız aşk hayatıma dair bana ufak aydınlanmalar yaşatan sohbetten sonra biraz düşünüp hızla odama çıkıp boş bir CD buldum. CD'nin içine bana Taehyung'u hatırlatan tüm şarkıları koyduğum, öpüşmemizden sonraki gün yapmıştım, çalma listesine peçeteye ketçapla yazdığımız T+J harflerinin fotoğrafını liste kapağı yaptım ve onu bir zarfa yerleştirdim. Zarfın arkasına benimle arka bahçece buluş, yazdım ve bunu üzerime Taehyung'un sweatini ve rastgele bir kot giydikten sonra bana aldığı beyaz chucklarımı da giyerek Taehyungların verandasına bıraktım.

Taehyung ile oturduğumuz, arka bahçelerindeki gizli yerimize bir küçükken yemeye bayıldığımız ve bir türlü paylaşamadığımız atıştırmalıklardan koyup orada ufak bir ateş yaktım. Ayrıca yanımda bir CD çalar da vardı. Sonrasında bahçelerindeki çalılıkların arasına oturdum. Ve uzun bir süre bekledim.

Ama gelmişti işte. Çok gergindim. Tam ayaklanacakken beni yıkan şey ise duyduğum ikinci kapı sesiydi. Belki arabada bir şey kalmıştır, dedim kendi kendime. "Taehyung!" Yüksek sesli kıkırdamalar eşliğinde birkaç bağırış duydum. Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki sesini net bir şekilde duyuyordum.

Soojin ve Taehyung hazırladığım bu aptal romantizme doğru yürüyorlardı. Onlar yaklaştıkça benim de gerginlik seviyem artıyordu. "Kahretsin!" dedim kendi kendime ve hemen çalıların arasından çıktım. Delilleri yok etmem gerekiyordu.

Atıştırmalıkların olduğu poşeti tekmeledim. Amacım çalıların arasına göndermek olsa da çok sıkı bağlanmamış olacak ki her şey daha da saçıldı. Hemen toplamak için eğilsem de daha başlayanadan seslerin iyice artmasıyla tekrar ayağa kalktım ve CD çaları alıp çalılıklara çöküp beni görmemeleri için dua etmeye başladım.

Ama gördüler.

"Jennie?" Taehyung'un uykulu sesi kulaklarıma dolduğunda CD çaları görmemeleri için çalıların arasında bırakıp ayağa kalktım. Arkamı dönmeden önce bir saniyeliğine gözümü kapatıp derin bir nefes aldım.

"Naber gençler?" dedim gülümseyerek. "Ne baloydu ama değil mi?" dedim elimi saçlarımda gezdirerek. "Aynen öyle! Lisa balo kraliçesi seçildiğinde ağlayacaktım." dedi dramatik bir şekilde. "Aynen, ben de." dedim sanki neyden bahsettiğini biliyormuşum gibi. Gecenin yarısı Taehyung'un bahçesinde ne aradığımı sorgulamadığı için sevinmiştim.

"Ne yapıyorsun burada?" Taehyung yerin dibine girmemi sağlayacak anlamsız bakışlarını tam gözlerimin içine yolluyordu. Muhtemelen Soojin ile yaşayacakları şeyi böldüğüm için bana çok sinirliydi.

Kızı reddetmeme rağmen şimdi de yiyişme fırsatımı elimden aldı, diyor olmalıydı değil mi? Onu bu yüzden mi küçüklüğümüzden beraber oturup sohbet ettiğimiz gizli yerimize getirmişti. Benim gitmemi mi bekliyorlardı yiyişmek için?

"Köpeğim çıkmıştı, onu arıyordum." dedim. Aklıma gelen ilk şey buydu. "Kuma geceleri dışarı çıkmaz ki." dedi Taehyung. Kollarımı göğsümde birleştirdim. "Çıkar bir kere, sen tanımıyorsun onu." dediğimde kaşlarını çattı. "Kuma yağmurda kaldığı ve büyük köpeklerin etrafını sardığı o geceden beri hava kararınca dışarı çıkmıyor." dediğinde bıkkınlıkla nefes verdim.

"Haklısın çünkü kaçtı. Babam yanlış bir şey yaptı sanırım, bilmiyorum." Ellerimle yüzümü ovaladım. Taehyung'un ciddi ifadesi bana kırışmış gözlerle baktığı zamanları özletiyordu. Şu an ise kasılmış çenesiyle ne halt ettiğimi anlamaya çalışıyordu.