'nine: beni vurup yerde bırakma, katlanamıyorum hiçbir yokluğuna.

34 5 0
                                    

"Taehyun ikinci olur bence."

"Shinyu bu sefer çok iddialı konuşuyormuş. Dördüncülükten kurtulur umarım."

"Onlar üçüncü olurlarsa, Kai beşinciliğe kadar düşebilir."

"Artık bunları konuşmayı bırakıp kendimize mi odaklansak?"

Jungwon, Sunghoon ve Jay'in saatlerdir süren konuşmalarını kesmelerini söylediğinde Niki'yi bekliyordum heyecanla. Kura çekimine gitmişti, kaç numarada başlayacağımız belirlenecekti.

Piste geldiğimizde birkaç tur atıp dinlenmeye çekilen Beomgyu arabanın içerisindeydi. Başlamamıza yirmi dakika kadar vardı, sıramız dışında her şey hazırdı. Niki nefes nefese yanımıza gelirken yedi veya bir dememesi için dua ediyordum. Bu iki sırada başlamamızdan inanılmaz nefret ediyordum kendi adıma, batıl inanç gibi yapışmışlardı yakama.

"3 çekildi." dedi Niki hızlıca. Beomgyu arabadan uzattığı kafasını sallayıp bizlere döndü. "Gidiyorum." dedi. Sunoo da yanındaki yerini alırken iyi dileklerimizi temenni ediyorduk. Sunghoon "Kazan ve gel." dediğinde Jake'den kafasına bir vuruş kazandı. Geri çekilen Sunghoon'un yerini Niki aldı bu sefer. "Hyung, heyecanlanma ama hayatın buna bağlı. Ya kazan ya da kazan. Kazanmadan gelme."

Beomgyu buna gülerek tepki verdiğinde Jay, Niki'yi geri çekti. Jungwon ve ben kalmıştık böylece arabanın yakınında, yerimizi almamızı belirten anons yapıldığı için kelimelerimi kısa ama etkili seçtim. "Dileğin için." dedim, gülüp "Hm-hm." diye mırıldandığında Sunoo'ya da başarılar dileyip çekildim. Jungwon da hızlıca pist krokisinin tekrarını yaptığında arabayı yerine yollamıştık.

Yanımızda yedek tekerler ile beraber bize ayrılan yere oturduk hep beraber. Pist gözüktüğü gibi ayrıca çadırımızın içine kamera açılarını yansıtan ekran da koyulmuştu, her zamanki gibi. Her şey her zaman olduğu gibiydi kısaca. Kazanacağımızı buradan biliyordum.

Son üç dakikaya girdiğimizde hepimiz heyecandan titriyorduk. Jungwon ayaktaydı, diğer takımları uzaktan izleyerek analiz ediyor, elindeki ajandaya notlar alıyordu. Jake ve Sunghoon fısıldaşarak konuşuyorlardı, Niki ve Jay ise benim gibi ekrana kilitlenmişlerdi.

"Son bir!"  Anonsu ile hepimiz Jungwon gibi ayağa kalkmıştık. Ekrana bakmak yerine pistteki kırmızısı ile gözümüzü alan aracı izliyorduk.

Ondan geriye sayılmaya başlandığında ellerimi birleştirip dua etmeye başladım.

Tanrım, ne olur huzurlu bir yarış olsun.

Buradan mutlu ayrılalım, kazanalım. Bu ekiple yarışlara katılmaya devam edelim.

Silah patladığı an arabaların sesleri kulağımızı doldurmuştu. Ekiplerden bağırışlar yükselirken Beomgyu'nun şimdiden öne geçişini kutladım içimden.

Kazanacaktık. Üç turu rahatça tamamlayacak ve kazanacaktık. On dakika ya vardı ya yoktu sevinçle kupamızı kaldırmamıza.

Yarışçılara yapılan bağırışlar arasında birinin adımı çağırdığını duydum. Kafamı sese çevirdiğimde Taehyun'un ekibinden Yeonjun'un çağırdığını gördüm. Yanına gittiğimde iki takımın bekleme alanının tam ortasındaydık.

"Motorun her zamankinden farklı sanki. Şimdiden farkı açtı, rekora oynuyorsunuz." diye bağırdı yanında olsam da duymam için. Güldüm, "Öyle. Senin de tasarımın müthiş olmuş. O neon yeşili nereden buldun?" diye bağırdım.

O da bana gülüp kafasını piste çevirdi. "Bir gün, belki biz birinci oluruz."

"Kim bilir?" dedim, "Çizgiyi geçene kadar belli olmaz o işler."

dear god, please save my mind.﹕enhypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin