Ben güneş , 14 yaşındayken tecavüze uğrayan , sevdiği adamı kaybeden , hayatı mahvolan biriyim . 17 yaşındayım İstanbulda doğdum İstanbulda yaşıyorum . Sarı saçlarım çekik ela gözlerim beyaz tenim düzgün fiziğim ile güzel sayılabilirim .Babam güney pekeli oldukça varlıklıdır. Büyük bir ayakkabı tasarım şirketimiz var. Babamı severim cesur , hırslı ve eğlenceli bir babadır . Sadece işinde başaralı değil eş, baba, arkadaş konusundada başarılı . Babam benim için bir kahraman her küçük kızın olduğu gibi . Babam siyah saçlarıyla kahverengi gözleri ile film aktörlerini aratmıyor . Annem meltem sultan kendi kliniği olan bir psikolog kısmen aşk doktoru diyebiliriz. Annem herzaman çekiciliğiyle , alçak gönüllülüğü ile konuşulur. Annem omuzlarında biten koyu sarı saçları ile çekik ela gözleri ile genç kızları aratmayan fiziği ile muhteşem bir kadın . Benim ailem mahvolmadı ben Kendi içimde kayboldum. Ailem ve arkadaşlarım için iyileştim .Ailem çok tatlı ve iyi insanlardır. Evimizin yüksek bir enerji potansiyeli var . Her ailede olduğu gibi bizim ailemizdede tatlı atışmalar oluyor eh bunlarda tadı tuzu olsun .Can dostlarım Seda , Ateş ve onur çocukluk arkadaşlarım. Onlar herşeye rağmen benimle ve asla bozulmayacak bir dostluğumuz var. Hepimiz birbirimize kenetliyiz .Seda deli dolu bir kızdır. Ama fazlasıyla hırçındırda birazda dedikoducu. Ama bu deli kız benim takma lakabımla barbie seda siyah kıvırcık saçlarıyla beyaz teniyle mavi gözleriyle gerçekten bir harika . Ateş ise komik sert bir kişiliğe sahiptir ama asla kızlardan vazgeçemez. Kızların deyimiyle playboy Ateş. Siyah açık kumral saçları koyu kahve gözleri kaslı uzun boyuyla gerçekten yakışıklı. Onur kıskanç maço bir erkektir bir o kadar da tatlı bir kişiliğe sahip. Siyah sacları siyah gözleri sert yüz altlarıyla oldukça yakışıklıdır. Okudugum lise amcam mehmet pekeliye ait. Amcam dünyalar tatlısı bir adam yeğenlerim buse ve burak ikizler eğlenceli ve muhteşemler onları sevmemem için hiç bir sebebim yok . Lise 3. Sınıftayım. Okul hayatım fazlasıyla sıradan ve klişe . Matematikten her ne kadar hoşlanmasamda okulu seviyorum. Eğitim önemli bir aktivite sonuçta diğmi ? Eskiden bahsetmem gerekirse hayatımın en kötü olaylarından biri ise tecavüze uğramam. Bundan 4 yıl önce okuldan sonra sahile gitmiştim ruhumu ferahlatıp temiz havayı içime çekmek için . Bir banka oturup sadece denizi seyrediyordum. Aklimda binbir soru vardı gideceğim lise ve orda yaşayacağim aşk hayatım , eğitim hayatım .. O sıralar beynimde bu düşünceler cirt atarken kayıkların bulunduğu yerden bir ses geldi etrafıma bakındım fakat kimseyi göremedim . "Kim var orada "diye bağırdım ama ses gelmedi. Saatin geç olduğunu ve buranın tehlikeli olduğunu düşündüğüm için tam gitmeye hazırlanmış kalkacaktım ki bir el boğazımı tuttu ben yardım edin diye bağıracakken boşta kalan eliylede ağzımı kapatıp beni bayılttı. Sonrasını kesik kesik hatırlıyorum .Uyandığımda bir harabede buldum kendimi kanlar içindeydim ama hiçbir yaram yoktu bir kaç çizik dışında kalkmaya çalıştıgımda ise kasıklarıma bir ağrı girdi üstüm tozlar içerisinde ve okul formam yırtık bir haldeydi. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım veeee ... O anda yıkıldım tecavüze uğramıştım henüz 14 yaşındaydım. Hissettiklerim berbattı hangi alçak küçük bir kızın bekaretini bozacak kadar adileşebilir ölmek istedim saatlerce oturduğum yerden kalkmadım ağladım , bağırdım ama çare yok ben bunu aileme nasıl açıklarım herzaman derler genç kızlarımıza bunları yapanlar utansın fakat Öyle olmuyor insan yediremiyor . Hani çöplük köşelerinde köpekler kediler öylece yatar bakınırlar ya yemek bulabilmek için bende onlardan farksız değildim. Bunun bir kabus olmasını istiyordum . Dünyam başıma yıkıldı . Küçükken ne olmak istiyorsun diye sorduklarında gelin olup bebek yapıcam derdim şimdi beni bu şekilde hangi adam kabullenir ve en önemliside ben bu akşamı nasıl unuturum. Telefonumu bir köşede buldum hala çalışıyordu hemen annemi aradım ve bulunduğum yeri tarif ettim fakat aileme hiçbir şey söyleyemem . Nediyebilirim ki cümlelerin tükendiği bir yerdeyim. Annem ve babam geldiklerinde şok oldular ve afalladılar . Annem ve babam beni ne kadar soru yağmuruna tutsada hiçbir şey söylemeden beni eve götürmelerini istedim. Eve gittiğimizde ise annemlere dediğim tek şey , " Yine bir tecavüz vakası ve ben tecavüze uğradım polise gitmek istemiyorum kimse bilmesin "dedim hıçkırıklarımın arasından . Annem ve babam şaşkınlıkla bana baktılar babam yanıma gelerek beni kollarıyla sardı "korkma güneşim biz senin yanındayız "dedi . Bir baba içinde hiç kolay değil kendi öpmeye kıyamazken başkalarının pis ellerini sürmesi iğrençlik . Kendimi banyoya kapattım. Elime aldığım keçeyle vücudumu sert hareketlerle keselemeye başladım dudaklarımı boynumu bacaklarımı.... Ne kadar uğraşırsam uğraşayım izler kaybolmayacaktı ben hiçbir zaman bunları unutmayacaktım hiçbir zaman iyileşemeyecektim . Bu olayla kendi başıma başa çıkamayacağım için yakın arkadaşlarım Onur , Ateş ve sedadan saklayamayarak söyledim hep benim yanımda oldular bana destek verdiler bir ay boyunca evden çıkmadım intiharlara kalkıştım ve hatta bir süre annemin yakın arkadaşı olan Hande abladan psikoloji tedavi gördüm . Olayın izlerini yavaş yavaş üzerimden atmaya başladım. Ve artık canım eskisi kadar yanmıyordu . İçten içe ruhum kendini kemirsede iyi olduğuma inanmak istiyordum . Ben bu acılı günleri unutmak yeni ve dopdolu bir hayata başlamak istiyordum. Sonunda lise serüvenimiz başlayacaktı. Benimle birlikte Ateş , Onur ve Seda aynı koleje geldi . Seda ile aynı sınıftayım Ateş ve Onur ayrı sınıftaydı. O sıralar okulumuzun yakışıklı çocuğu Canı tanıyıp ona aşık oldum .kahverengi gözleri, kumral saçları, pembemsi dudakları ve kaslı vücuduyla tüm kızların aklını çeliyordu. Benimde ona tapmam geç olmadı , onunda bana karşı hisleri vardı günlerimiz birlikte geçiyor birbirimize tanıma fırsatı veriyorduk, bir süre sonra sevgili olduk. Aşkın tanımını onda bulmuştum . Aşkla yapılmayan her şey çöptür . Yok olmaya, unutulmaya, zamanın gerisinde kalmaya ve hiç hatırlanmamaya mahkumdur. Can benim herşeyimdi ailelerimiz ilişkimizi onaylıyordu . Hani hesapsız, sorgusuz ve sınırsızdır ya aşk işte biz bu cümlenin tam kalbindeydik. Nefes alabiliyorsan kalbin atmaya devam ediyorsa aşktasın hala. Bir gün Canın ölüm haberini aldım. O gün Canın doğum günüydü onun için sürpriz parti hazırlıyorduk telefonum çaldı ve açtım Canın arkadaşı Atakan bana Canın öldüğünü söyleyince telefon elimden kayıp gitti ellerimi ayaklarımı hissetmiyordum kalbim duracak gibi oldu . Can ölmüştü beni bırakıp gitti .Can ile 1 buçuk yıl bir beraberliğimiz oldu. Can kaza geçirmiş nasıl bu kadar dikkatsiz olmuştu beni ailesini arkadaşlarını ve en önemlisi kendini nasıl düşünmedi beynim bunu idrak edemiyordu onsuz bir hayat düşünemiyordum, yıkıldım günlerce mezarlığında başında ağladım ama o geri gelmedi hani demiştim ya nefes alıyorsanız hala aşıksınız diye evet aşığım ama yaşayan bir ölüyüm onun arkasından ölmek istedim olmadı engellediler. O benim sınırsız aşk tarifemdi canımdı ama o yoktu canım yanıyordu. Yemek yerken herkesi bekletirdim can gelicek diye ama gelmezdi, geceleri onu beklerdim, her anımda onu arardım ama yoktu . Ölmüştü... Kabullendim ama hala Canı özlüyorum. Keşke zamanı geri alabilsem o günlere gelsek nolur ki en fazla daha çok severiz en kötüsüde ben başka birine aşık olurmuyum olursam Cana ihanet etmiş olurmuyum .Babamın dediği cümle hala kulaklarımda . Kendinden başka hiç kimseyi tamamen sevemeyeceğini öğreneceksin bir gün....
Oğuzhan koç Her Aşk Birgün Biter . Dinlemenizi öneririm .
Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım yanlışlarım olabilir yorum ve vote yaparsanız çok mutlu olurum.