Sabah alarmın sesiyle uyandım. Saati kapatmak için uzandıgımda saat 'in 07.00 olduğunu gördüm. Bugün okulun ilk günüydü.
Benim gibi öğleden sonra uyanan biri için yapılır mı bu . Müdüre bunu hatırlatmak için kendime not ettim. Sıcak yatağımdan güç bela kalkarak lavaboya gittim günlük ihtiyaclarımı giderdim ve Çıktım. Bej rengi şort eteğimi ve Kırmızı lacoste mi üzerime geçirdim. Saçlarımı maşa ile dalgalar halinde belime doğru dökülmesine izin verdim. Son olarak dudağıma Çilekli parlatıcımı sürerek siyah sırt çantamı aldım ve merdivenleri 2 şerli indim. Mutfakta babam gazete okuyordu. "Günaydın güzellik" . "Günaydın babacım". dedim. Annem ayakkabılarının krem rengi zeminde çıkarttığı tok ses ile yanımıza geldi. Herzaman ki gibi bir harikaydi. Şarap rengi dar kesim elbisesi dalgali saçlarıyla tamamdı. Anneme. "Ne bu şıklık Meltem Sultan" dedim ."İşe tatlım "dedi . Aslında herzaman kı gibi şıktı sadece iltifat için kullandım. Evimizde çalışan Nuran teyze ' nin hazırladığı muhteşem kahvaltıyı yaparak evden çıktık. Babamlara yürümek istediğimi söyledim. Yolda yavaş adımlarla siyah spor ayakkabılarımı izleyerek yürüyordum. Hayat çok garip sevdiğiniz bir insanla saatlerinizi geçiriyorsunuz ,onunla gülüp ağlıyorsunuz en önemlisi ona sırılsıklam aşıksınız ve o sizi bırakıp gidiyor. Evet Can öldü ama sol tarafımda biryerlerde hala Cana dair kırıntılar var . Bir anda herşeyden vazgeçip gitmek kolaydır , eğer arkanızda kaybetmekten korktuğunuz birileri yoksa.
Can ile birbirimize aşıktık ben Canı kaybetmekten korkuyordum onsuz yaşayamayacağımı düşünüyordum ancak hayat devam ediyor onun yasını daha fazla dışa vuramam içimde yaşamayı tercih ediyorum. Büyüdüm insan büyüdükçe acıları anıları korkuları değişir mi ? Bir haltmış gibi büyüdüm. Ben bu düşüncelerle boğuşurken telefonum çaldı arayan Sedaydı ..Telefonun melodisi bana Canı hatırlattı. Bu melodiyi Canla birlikte seçmiştik düşünmemeye çalışarak telefonu kulağıma götürdüm. Arayan Sedaydı ."Efendim Seda".
"Günaydın Sarrrıı". Düz bir sesle. "Günaydın dedim". Birseyler zırvaladı ve telefonu suratına kapattım. Herzaman ki gibi sabah dedikodusuna başlamıştı gerçekten bu enerjiyi nerden alıyordu ah pardon o Barbie Sedaydı . Adımlarımı hızlandırdım, zil saati yaklaşıyordu . Bir taksiyi durdum ve okula onunla gitmeye karar verdim. Tam taksinin kapısını açacakken bir el benimle aynı anda kapıyı açmak için davrandı , kafamı çevirdiğimde oldukça yakışıklı bir çocukla karşılaştım. Yüzü oldukça kusursuzda ancak alnında bir çizik vardı bu çizik dahi onun kusursuzluğunu bozamazdı. Siyah saçları kahverengi gözleri biçimli vişne rengi dudaklarıyla bir harikaydı. Bu düşüncelerden sıyrılarak çocuğa döndüm. "Pardon ama önce ben durdurdum taksiyi ". Bana alaycı gözlerle bakarak konuştu. "Bu beni zerre kadar ilgilendirmez Bayan Cadı şimdi izninle arabaya binicem çekil " Aptala bak birde alay ediyor dedim içimden.
İç ses - Ağzının kenarındaki salyaları topla. İç sesimle bir tartışmaya girmek istemediğim için onu duymazdan gelerek bay Ukalaya döndüm." Acelem var çekil yoksa okula gecikeceğim beni sinirlendirdiğinin farkındasındır umarım " Bana ters bir bakış atarak . "Eğer sen o güzel poponu benim taş popomdan çekmessen sorumlusu ben olmam, ayrıca sinirliyken ayrı seksi oluyorsun Bayan cadı " . Affallayarak kendimi geri çektigimde taksi gitti. Bay ukalanın yüzünden okula yetişemeyecektim. Ona içimden sövmeyi bir görev olarak gördüm ve sövmeye başladım... Ona dönerek . " Bana bak Bay ukala senin yüzünden Afet hoca beni azarlayacak sen s- sen nasıl bir aptalsın " . Dudakları kıvrıldı . "1. si benim adım Ukala değil Ali beni yiyecekmişsin gibi bakışlarına bayıldığımı bil isterim , bu arada memnun oldum Bayan Cadı. " Gerçekten fazlasıyla göz alıcı ve çekiciydi ama onun yüzünden okula geç kalmıştım. "Adın ve senden hiçç memnun olmadım seninle daha fazla muhattap olamam içim kaldırmıyor görüşmemek üzere Bay Ukala ". Aslında bu Bay Ukala ile konuşma tenezzülüne bile girmemem gerekirdi, ah kahretsin ki şu düşük çenemi tutamıyorum . Tam iki adım attım karşıya geçebilmek için fakat karşıdan gelen arabayı görmemem sayesinde şok oldum ve yolun ortasında donakaldım tek duyduğum korna sesiydi bir çift kuvvetli eller beni belimden hiçte nazik olmayacak mekanik bir hızla çekti. Kahretsin ki Bay ukalanın üstüne düştüm. Yüzünde çarpık bir gülüş vardı. Hemen kendimi onun üzerinden çekmeye çalıştım ama sadece çalıştım. " Şu kas yığını kollarını üzerimden çek ". Diye inledim. "Hadi ama bebeğim altımda mı olmak isterdin". Ona tiksinircesine baktım ve ani bir hareketle ayağa kalktım . Adeta ok yayından fırlar misali ordan uzaklaştım . Aliydi galiba ismi arkamdan görüşücez Bayan Cadı diye bağırdığını işittim...Teoman Aşk kırıntısını dinleyerek okumanızı tavsiye ederim...