4. Sesini Görmek

14 1 2
                                    

Merhabalar

Saat şimdi gece 1 ve ben yeni bitirdiğim bölümü yayınlıyorum. Bir ara bölüm olarak düşünebilirsiniz bunu.

İyi okumalarrrr

🦅🐺🦊🦁🐍

●●●“Diğerleri sadece duyardı; sense görürdün o sesi, hissederdin ve bu paha biçilemezdi.”●●●

İlk eğitim günü/Pars'ın anlatımıyla

Erkenden kalkmıştım. Görevimin ilk günü için hazırdım. Yılan Krallığında eğitimime başlayacaktım. Babamın Yılan Kralı Atlas ile konuşmasıyla prens olduğumu bilmeyecekti. Ben planıma göre ilerleyecektim.

İçeri giren muhafızla dikkatim dağıldı. Beni götürmek için gelmişti sanırım. Sözleri düşüncemi destekledi.

“Gitme vakti geldi, efendim. Kralımız sizi bekliyor.”

Başımı sallayıp muhafızın peşine takıldım, aslında kendim sarayı avucumun içi gibi biliyordum ancak saray kuralları böyleydi. Bunları düşünürken kendimi sarayın büyük ve ihtişamlı kapısının önünde bulmuştum,  babam kapının önünde anneme sarılır bir biçimde beni bekliyordu.

Ağır adımlarla yanlarına gittim. Hiçbirimiz konuşmadık, konuşamadık. En sonunda babam konuştu.

“Bu görevden seni kurtaramadım oğlum, çok üzgünüm.”

Annem, benim yıllardır tek bir kelime edemeyen annem, elimi sıktı; gözlerime bakarak uzun uzun konuştu benimle. Sarıldı, sarıldım ve gittim.

Yılan Krallığına atlarla yaptığımız kısa yolculuktan sonra varmıştık. Hemen Yuvaya, kendim için ayrılan odaya gittim ve hazırlandım. Şimdiyse insanlara sorarak bulduğum eski ancak çok güzel bir binanın önündeydim, eğitim binasıydı burası.

Burası güzeldi fakat görünüşünden dolayı değildi. Lara buradaydı her gün, onun varlığı burayı güzelleştirmişti. Her gün buraya geliyor; o pozitifliğiyle, neşesiyle çocuklara ders anlatıyordu. Kıvırcık saçları çoğunlukla örülüydü, ucuna rengarenk tokalar takıyordu-en sevdiğim gözlerinin rengindekilerdi.

Bir süre burada bekledim. Yolun ucundan açık bıraktığı saçları ve yemyeşil gözleriyle gelen güzelimi görene kadar bekledim. Bu düşüncelerimi duysaydı beni öldürebilirdi ve bu bende gülme isteği uyandırdı.

Yanıma geldiğinde konuştum, heyecandan kekelememek için dua ediyordum.

“Merhaba, Lara Deniz’i tanıyor musunuz?”

Ve yapmıştım, onunla konuşmuştum. Bu benim için mükemmeldi. İçimdeki aslanlar mutlu bir şekilde kükrüyordu.

Konuştuk, dersi olduğunu söylemişti. Eğitim saatini kararlaştırınca o derse gitti, dakikalar sonra peşine takıldım. O dersi anlattı; öğrenciler sınıfta, ben ise kapının önünde onu dinledim. Sesinden gülümsemesini, somurtuşunu gördüm. Sesini görmek buydu belki de, sesini hissetmek buydu. Diğerleri sadece duyardı; sense görürdün o sesi, hissederdin ve bu paha biçilemezdi.

Dersi bitti, eğitimime başladık. Her geçen dakika amacımdan uzaklaştığımı hissettim ama umursamadım.

Umursamak istemedim ve gün sonuna kadar böyle yaptım, sadece onu tanımaya çalıştım.

🦅🐺🦊🦁🐍

Bölüm hakkında düşüncelerinizi bekliyorum, iyi gecelerrrr

-Eda





-04.04.2024-

Beş SoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin