d ö r t - sonra sizi buldum

269 21 31
                                    

"uzak bir kıtada sıfırdan başlayıp
hiçbir şey almayız gerimizden
ikimiz de biraz deliyiz hem
güç alırız birbirimizden..."

Kenan derinlerden duyduğu sesle gözlerini zorlukla açarak etrafına baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kenan derinlerden duyduğu sesle gözlerini zorlukla açarak etrafına baktı. Dışarısı hâlâ aydınlık olduğuna göre uyuyalı birkaç saatten fazla olmamıştı. Kendine geldiğinde ısrarla çalan telefonunu nihayet fark edebildi. Uykulu bir sesle aramayı cevapladı.

"Efendim Cemile."

"Kenan Abi!"

Cemile'nin ağlamayla karışık çıkan endişeli sesini duymasıyla yataktan fırlaması bir oldu.

"Cemile ne oldu? Veysel iyi mi?"

Aklına ilk olarak Veysel gelmişti ama amcaoğullarıyla birlikte dışarı çıktıklarını biliyordu. Onlarla gitmek istemişti ama reddetmişlerdi. Yorgun olduğunu söyleyip dinlenmesini istemişlerdi. Haksız da sayılmazlardı, günlerdir gecesi gündüzüne karışmıştı Kenan'ın.

Kalp atışları hızlanırken Cemile'nin söyledikleri beyninde yankılanmaya başladı. Yataktan kalkıp hiç bakmadan üzerine geçirdiği birkaç şeyden sonra arabasının anahtarını alıp dışarı fırladı. Ne söyleyeceğini bile bilmiyordu.

"Ne demek kayboldu? Ne demek Veysel yok Cemile?"

"Tamam... Tamam önce bir sakin ol abicim," dedi Kenan yüreğindeki korkunun mantığını ele geçirmesine izin vermemeye çalışarak. Kendisi sakin değildi ama arabayı çalıştırıp telefonu yan koltuğa fırlatırken bunu sağlamaya çalışıyordu. "Allah'ım nolur bir şey olmasın..." dedi mırıltıyla.

Cemile'nin tarif ettiği yere giderken aklından binbir türlü şey geçmişti. Kendi kendine söylendi.

"Tanerle Ramazan'a güvenmek benim hatam zaten. Adamlar önce hastaneden kaçırdı, şimdi de kaybetti. Aptallık bende."

Eliyle direksiyona sertçe vurdu. "Ben sizin yaptığınız işin..."

Sakinleşmeye çalışarak uzaklarda görünen kamyonun yanında durdu ve arabadan indi.

"Ne oldu?"

"Kenan abi biz... Veysel arkadaydı... Sonra bir baktık yok... Biz de anlamadık..."

"Arkadaydı derken!" dedi Kenan kamyona bakarak. "Öne oturtmayı akledemediniz mi peki!"

"Sandalyeyi de buraya koysaydınız... Bekle. Taner, Ramazan... Siz şimdi bana Veysel burdan düştü mü diyorsunuz?"

"Hayır abi hareket halindeyken düşmüş olması imkansız bence..."

Kenan sabır çekerek arabasına yöneldi. "Ayrıldığınız ilk yere sürün, yokluğunu fark ettiğiniz. Çabuk."

Kamyonu takip ederken endişeli gözlerle etrafı süzüyordu. Bir süre sonra kamyon durdu ama uçsuz bucaksız bozkırda hiçbir şey görülmüyordu. Kamyonun önüne geçerek biraz daha gitti ve arabadan indi. Bozkırın bozuk yollarında bir ipucu arayarak yürümeye başladı.

VeyKen Hikayeleri | Gönül DağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin