d o k u z - fırtına sonrası sığınak

255 20 91
                                    

"haydi kalk gidelim bu şehirden,
gün doğarken ya da güneş batarken..."

guccukgardes 'in çizimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

guccukgardes 'in çizimi... 🤍

"Daha ne kadar yürüyeceğiz ya?"

"..."

"Çok yoruldum. Ve üşüdüm. Neyse ikiye ayrılıp aradığımız iyi oldu en azından. İnşallah dedemler bulur."

"..."

"Sence babamla aralarında ne geçmiş olabilir bu adamın? En azından olayı bilsek..."

"..."

"Veysel!" diye yükseldi Kenan. Söylediklerinin hiçbirine cevap vermeden hatta başını çevirip bakmadan yürüyen Veysel, durup sabır çekti.

"Ne ya? Ne? Ne var? Bitmedi mi daha mızmızlanman? Sabahtan beri konuşup duruyon boş boş. Arıyoz işte napalım. Gelmeseydin istemiyosan. Ya da keşke ben dedemle gitseydim ya, başım şişti çünkü."

Hızları yavaşlasa da yürümeye devam ediyorlardı. Kenan'ın dudağına sinirli bir gülüş yerleşti.

"Sabahtan beri konuşuyorum evet, ama seninle konuşuyorum farkında mısın? Daha doğrusu konuşmaya çalışıyorum. Bir soru sorduk herhalde değil mi? Zahmet olmazsa bir cevap ver, hiç olmazsa bir yüzümüze bak."

Veysel yüzünü ekşiterek yavaşlayan adımlarını yeniden hızlandırmıştı. "Ben yüzünü görmeye tahammülüm yok diyom adam sohbet etmeyi bekliyor. Hey Allah'ım delirecem ya."

Tıslar gibi söylediklerinden sonra Kenan derin bir nefes vererek dudaklarını birbirine bastırdı. Artık pes ediyordu. Sabahtan beri ne yaparsa yapsın, ne derse desin Veysel'e ulaşmanın bir yolunu bulamamıştı. Üstüne bu gıcık, hatta saygısız hal ve tavırlarıyla uğraşmak zorunda kalıyordu.

"Biraz dinlenelim şu ağacın altında. Yoruldum ben. Sonra devam ederiz."

Veysel yine cevap vermeden yürümeye devam ettiğinde Kenan iyice sinirlenmeye başlamıştı. Bu böyle gitmeyecekti. Veysel içindeki tüm öfkeyi, tüm nefreti kusmadan kendine gelmeyecekti. Bunu çok iyi anlamıştı. Suçlayacak birini arıyordu Veysel, biliyordu. Acısını çıkarabileceği birileri lazımdı ona. Birileri ya da bir şeyler.

İçinde biriktirmeye devam ettiği öfkesinin başka bir zamanda başka bir yerde patlak vermesinden korkuyordu en çok Kenan. Bunun olmasına izin vermeyecekti. Çünkü kardeşinin zarar görmesini istemiyordu. Belki şimdi biraz canını yakacaktı ama ileride çok daha fazla üzülmesine engel olmasının tek yolu buydu.

Veysel'i tanıyordu. Bir insanı tanımak için gereken şey yanında durduğu yılların sayısıyla ölçülmüyordu çünkü. Kalpten gelen bir tanışıklıkları vardı onların.

VeyKen Hikayeleri | Gönül DağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin