İstanbul

21 6 5
                                    

İlk bölüme hoşgeldiniz...

Bölümleri elimden geldiğince atmaya çalışıyorum arkadaşlar, bir de bazen ruhsal durumlar oluyor, o yüzden hemen bölüm atamıyorum ama sözleşelim. Bu hikayeyi 3 haftada 1 atayım nasıl? Diğerlerine, derslerime de yetişmem gerek, yani affınıza sığınıyorum tabiri caizse.

Sizleri seviyorum iyi ki varsınız

Tüm Sevgimleeeee kalbinize.

Bilinmeyen

Bir köşe başı
Ya da bir sahil,

Bir çöplük
Ya da sıcak bir ev.

Geçmişim olmaya yüzün yok
Çünkü geleceğim de şimdi yıpranmış ve acıyor.

Kırık bir kalpte yılların ihaneti gibi.
Hem kırgınsın, hem paramparça...

Son dedim.

Kırılmam,

Üzülmem,

Yanılmam.

Olmadı, beni bu tıktığın cehenneminde yaşamaya çalışıyorum baba...

Ben şimdi bilinmeyen bir çocuğum.
Kararlarım senin yüzünden tepetaklak.
Çıkılmaz bir yola girdim.
Yaptığım kazaların, hataların haddi hesabı yok.
Seviyorum, güveniyorum, inanıyorum.
İnsanların hep iyi olduğunu düşünerek en büyük hatayı kendime yine ben yaşıyorum.

Senin sahte sevginde hayatım yatıyor. Acılarım taze, ve kimsem yok.

***

Pencerede duran bir kuş gözlerime değdi ilk, sabahın mahzun yanında ayağa kalkıp ilerledim. Gece yine bir o kadar parçalanmışken sabah nasıl tek parçayım muamma. Burası İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları hastanesi ve evet bu odadaki hasta benim. Ben Gamze, bunu bilin yeter çünkü gerisi beni de aşıyor. İki hafta önce ailemi kaybettim, çok büyük bir yangında, herşeyi biliyorum ama buraya kapatıldım, susturuldum, dövüldüm, ailemin aslında onlar olmadıklarını öğrendim. Dün gece bu haber bana doktorum tarafından söylendi ve yine tek başıma kalakaldım, bir odada tek başına kalmak ne demek bilebilir mi bir insan. Ben biliyorum. Ben burada iyileşemiyorum çünkü hasta değilim, inanmıyorlar.

Yardım istiyorum ve kaç kez olan kaçma girişimlerim başarısız sonuçlandı. Ceza verildi, bu en kötüsü, kendimi korudum fakat bedenimde fazladan kesikler var. Ve ben onu öldürdüm, gözlerimin önünde aldılar onu, nefes alış verişi yoktu. Biliyorum, yapmasam daha kötüsü olabilirdi ama ben katil oldum. Yaşadığım bu korkunç acıya katlanmak zorunda kalıyorum, nefesim daralıyor ve tek yardımcım bir pencere'nin karşısında duran kuşlar. Kalktım ve onlara gitmek istedim, kuşlara. Her zaman olduğu gibi zihnim olmasa da bedenimi iyileştirmek için kendime söz vermek. Pencereyi açtım, odanın içini kuş cıvıltıları doldurdu, nefes almaya o kadar ihtiyacım vardı ki, elimden geldiğince ciğerimi koca bir nefes yığınıyla doldurmak istedim. Bir kuş pencereden süzülüp parmağıma konmak istedi, buna izin verdim ve işaret parmağımı öne çıkardım cevap olarak. Sessiz bir anlayıştı bizimkisi, kondu ufak parmağıma, bu gülümsetmişti çoktan, dünden kalma ceset ruhumu, dudağım belli belirsiz kıvrıldı sessizden, sanki anlamış gülümsediğimi, bir melodi misali cıvıltısı eksik olmadı güzel kuşun.

***

Kapıyı biri tıklattı, kaçar gibi uçtu kuş sessizce yine düştü yüzüm, hep böyle mi olurdu. Tam sevinirken bodoslama gelir miydi acılar? Kalbim bir yangın yeri gibi hem öfkeli, hem sessiz. Hem umursamaz, hem canıma sırdaş.

❤️ Gamze Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin